Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, 2021 yılı bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmelerine başlandığına işaret ederek, bütçenin, temel halkın 2021 yılında ne kadar, ne şekilde vergi ödeyeceğini; toplanan paraların nasıl harcanacağını ortaya koyduğunu belirtti. Bu haliyle bütçenin, vatandaşın değil, saray’ın bütçesi olduğunu belirten Özkoç, özetle şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de yaşayan nefes alıp veren herkese sesleniyorum; bu
bütçe Meclis’ten geçerse, önümüzdeki yıl, geçtiğimiz yıldan çok daha beter
olacaktır. Zor olacaktır demiyorum. Zaten çok zor şartlarda insanlarımız
geçimlerini sürdürüyorlar. Beter olacaktır diyorum. 18 yıldan beri her yıl
Türkiye’nin ekonomisi, daha da beter olmuştur, daha kötüye gitmiştir. AKP
iktidara gelmeden önce 2023’ü hedef olarak koymuştur; ‘Hiç merak etmeyin
enflasyon düşecek.’ Doğru mu? Yalan. ‘İşsizlik bitecek.’ Doğru mu? Yalan. ‘Cumhurbaşkanlığı
sistemini kurarsak dolar ve avro düşecek, TL değer kazanacak.’ Böyle mi oldu?
Hayır. Biz bu iktidara nasıl inanacağız, bu bütçeye nasıl inanacağız!
“SARAY
ÜRETİMİ YOK ETTİĞİ İÇİN TÜKETİMDEN VERGİ ALIYOR”
‘Ben çalışıyorum, işim var, devlet benden vergi alacak’ Hayır
arkadaşlar, Saray üretimi yok ettiği için tüketimden vergi alıyor. Sen çalışsan
da çalışmasan da hani o askıda mahkum olduğun ekmek var ya, ekmeği parayla almaya
kalkarsan devlet senden vergi alıyor. Su içersen vergi alıyor. Doğduğun günden,
kefen bezine kadar senden vergi alıyor. Peki bu paraları sen kazanmıyorsan
nasıl ödeyeceksin?
Biz baktık bütçeye kazanandan aldığı vergi; yüzde 31 civarı.
Bunun adı doğrudan vergi. Dolaylı vergi yüzde 68,5 alıyor. Nereden bu vergiyi? Ekmek,
benzin, su alırken ödediğin vergi. Senin su alacak paran yok. Neden? Çalışmıyorsun,
işin yok. Ama suyu alacaksın, vergini ödeyeceksin. Bunun adı dolaylı vergi.
Yani damadın eli senin boynunda.
“BU BÜTÇE
VATANDAŞIN DEĞİL, SARAY’IN BÜTÇESİDİR”
Peki bu toplanan para nereye gidiyor? Bir havalimanı yapıldı,
bu havalimanına yolcu taşıma garantisi verildi. Şimdi o kadar yolcu yok. Peki o
havalimanını yapan yandaşlara, bu para nereden ödenecek? İşte senin bu dolaylı
verginden ödenecek. Vergiler yetmezse n’olacak? Cezalar artırılacak. Önümüzdeki
sene trafik cezalarından ne kadar para alacaklarını şimdiden bütçeye koymuşlar.
Şehir hastanelerinde yandaşa yarattıkları imkanları bu bütçeden ödeyebilmek
için vatandaşın her yaptığı eylemden vergi almak zorundalar. O yüzden bu bütçe,
vatandaşın bütçesi değildir. Bu bütçe sarayın bütçesidir.
Tayyip Erdoğan iktidara geldiği ilk yıllarda, insanlarla iç içe
olmaya dikkat ediyordu. Onların derdini dinlemeye dikkat ediyordu, aradan 18
yıl geçti, 2023 yaklaştı, Tayyip Erdoğan insanlardan uzak. Dinlediği ses,
damadın sesi. Böyle olunca milletten gittikçe uzaklaşıyor. Büyükşehirleri ellerinden
kaçırdılar. CHP İstanbul’da kazandı; Ekrem İmamoğlu. İnsanlara yardım etmek
istiyorlar. İlk önce mağdurun kim olduğunu öğreniyorlar, evine yardımı götürürken
kimse görmeden ulaştırmaya çalışıyorlar. Peki n’oluyor? Derhal engelleniyor.
“VARLIK
KUYRUĞU DİYEREK İNSANLARIMIZLA DALGA GEÇİYORLAR”
Sonra da askıda ekmekle insanları kuyruğa sokup yüzlerini
kızartarak, insanımızı kucaklıyoruz diyorlar. Tayyip Erdoğan diyor ki; ‘Bu
kuyruk yokluk kuyruğu değil, varlık kuyruğudur’. İnsanlarla dalga geçiyor. Neden
dalga geçmesin? Kızı, damadı kendisi saraylarda otururken, o paha biçilmez
masalarda, önlerine çeşit çeşit yemekler geliyor. Varlıklarını milletin varlığı,
itibarlarını milletin itibarı olarak görüyorlar.
“(İMAMOĞLU’NUN
DAVET EDİLMEMESİ) TAM BİR REZALETTİR”
İstanbul’da pandemi almış başını gidiyor, Sayın Bakan toplantı
yapıyor, vali, emniyet müdürü, sağlık müdürü herkes var, İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı yok. Ben daha sonra ona uğrayacağım diye açıklama yapıyor. Bu, tam bir
rezalettir.”