Ülkemiz ağır bir pandemi sürecinden geçmektedir. Bu süreçte
tüm alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da büyük sorunlar yaşanmaktadır. 18
yıllık AKP döneminde günübirlik politikalarla bilimsel, rasyonel, eşit
koşullarla ulaşılabilir olmaktan çıkan eğitim sistemimiz pandemi koşullarında
tamamen felç olmuştur.
Yeni eğitim ve öğretim yılı pandemi koşullarında başlarken
devlet okullarına giden öğrencilerden 3 milyon 17 bin 718 öğrencinin evinde
internet, EBA üzerinden uzaktan eğitim alacak 754 bin 429 öğrencinin evinde ise
televizyon bulunmamaktadır. Bu çocuklarımızın eğitim alamayacağı bugünden
açıktır.
Çocuklarımızın eğitimi, sorunlarına hep birlikte çözüm
arayacağımız en temel alanlardan birisidir. Eğitim sıcak siyasetin konusu
olamaz.
Salginda eğitim sürecine ilişkin Sayın Genel Başkanımızın bu
hafta açıkladığı 14 maddelik çağrımızı yineliyoruz:
1. Milli Eğitim Bakanlığına gerekli mali kaynak sağlanarak
ivedi olarak 57 bin 340 derslik ihtiyacı giderilmelidir. Gerektiğinde bazı köy
okulları yeniden açılmalıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığı kaynak sorunu yaşıyor
ve bunu yapamayacağını söylüyorsa, yer tahsisi yapılmak koşuluyla CHP'li
büyükşehir belediye başkanları bu yatırımı çocuklarımız için kendi illerinde
yapmaya taliptir.
2. Öğrenci başına düşmesi tavsiye edilen metrekareye çok daha
hızlı bir şekilde ulaşmak için YÖK ile iş birliği yapılmalı. Üniversitelerin
2020-2021 öğretim döneminde açılmayacak fakültelerinin özellikle derslik, amfi
ve konferans salonları gibi alanları doğrudan örgün eğitim sisteminin
kullanımına tahsis edilmelidir.
3. Yeni dersliklerin hizmete girmesi ile birlikte
çocuklarımızın eğitimi için ihtiyaç duyulan 92 bin 165 öğretmenin ataması zaman
geçirilmeden yapılmalıdır. Tüm öğretmenlere kadro verilmeli; kadrolu öğretmen,
sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen garabetine son verilmelidir. Okulların
hijyen kurallarına uygun olacak şekilde açılması ve hijyenin sürekliliği
açısından MEB'e en az 60 bin kişilik kadrolu yardımcı hizmet personel alımı
yetkisi verilmelidir.
5. Dezenfektan, maske ve ateş ölçümü cihazı gibi ihtiyaçlar
için velilerden ek ücret talep edilmemelidir. Okullar açılmadan önce tüm bu
ihtiyaçlar süratle giderilmelidir.
6. Milli Eğitim Bakanlığı internet hizmeti sağlayıcısı
kurumlarla görüşerek, zorunlu örgün eğitim kapsamında devlet okullarına kayıtlı
3 milyon 17 bin 718 öğrencinin internet erişimini sağlamalıdır. Bu hizmet için
internet sağlayıcısı kurumların maliyeti evrensel hizmet fonundan
sağlanmalıdır.
7. Uzaktan eğitim süresince öğrenci ve öğretim elemanlarının
tamamına sınırsız ve uzun süreli internet erişiminin ya ücretsiz ya da çok
ucuza sağlanması için başta mobil telefon operatörleri olmak üzere tüm alt yapı
sağlayıcıları nezdinde girişimde bulunulmalıdır. Bu operatörlerin de
sorumlulukları olduğunu hiç kimse unutmamalıdır.
8. Evinde televizyonu olmayan 754 bin 429 öğrencinin
televizyona kavuşması için MEB, sivil toplum örgütleri birlikte "senin de
televizyonun olsun" kampanyası açmalıdır. MEB bu kampanyayı açmayacaksa
Cumhuriyet Halk Partili belediyeler sivil toplum örgütlerinin de katkısıyla bu
sorunu çözmeye taliptir.
9. Her hanede öğrencinin yararlanacağı dizüstü, masaüstü ya
da tablet bilgisayar bulunmalı, bilgisayarı olmayan öğrencilerin ihtiyaçları
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından evrensel hizmet fonundan karşılanmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı bunu yapamayacaksa CHP'li belediyeler yılbaşındaki döviz
kuru güvencesi verilmek koşuluyla ve ayrıca açacakları yardım kampanyaları
engellenmemek kaydıyla tablet ve bilgisayar sorununu çözmeye hazırdır.
10. Milli Eğitim Bakanlığının EBA üzerinden yaptığı uzaktan
eğitim sadece TRT ile sınırlı kalmamalıdır. Belli dersler tüm televizyon
kanallarında eş zamanlı verilmelidir. Böylece çocuğun uzaktan eğitim almasının
önündeki bazı engeller kaldırılmış olacaktır.
11. Pandemi koşulları tüm derslerin okulda verilmesine uygun
değilse sadece önemli derslerin Türkçe, Matematik, Fen bilgisi gibi derslerin
okullarda verilmesi düşünülmelidir.
12. Pandemi süresince bir sağlık görevlisi ve rehber
öğretmenin mutlaka okulda bulunması sağlanmalıdır.
13. Okul servisi yapan esnafın bu süreçte kazanç elde
edemeyeceği için vergi ve sigorta primleri ile aldıkları kredilerin faizsiz
ertelenmesi sağlanmalıdır.
14. Kamu, özel ayrımı yapmaksızın 12 yaşından küçük çocuğu
olan ebeveynlere dönüşümlü olarak eğitim izni hakkı tanınmalıdır.
İçinden geçtiğimiz pandemi süreci sosyal devletin önemini
bir kez daha göstermektedir. İktidar adayı bir parti olarak biz, Cumhuriyet
Halk Partisi olarak, çocuklarımızın eğitim hakkı ve güvencesi için her şeyi
yapmaya hazırız. İktidarın yapması gerekenler bellidir. İktidar yapamıyorsa,
Cumhuriyet Halk Partisi sunduğumuz çözüm önerilerini hayata geçirecek iradeye
sahiptir. Çocuklarımızın geleceği siyaset malzemesi yapılmayacak kadar
değerlidir!