Polat, yaptığı açıklamada, yandaş bir
kanaldaki programda, DNA sonucu çocuğunun
babasının, kocasından değil de, komşusundan çıkmasına sevinen bir kadının görüntülerinin yayınlanmasının büyük
tepki topladığını hatırlattı.
Bu tür yayınların aile kurumu
değerlerini yerle bir ettiğini dile getiren Polat, “Bu artık bardağı
taşıran son damla oldu. Ailelerin, çocukların televizyon karşısında olduğu bir
saatte böyle bir program
nasıl yayınlanır. Ya da o
kadının aile yapısını ayaklar altına alan sevinci nasıl sansürlenmez. İnanılır gibi değil.” diye konuştu.
AİLE BAKANLIĞI NERDE?
Sosyal medyada çok büyük tepkiye sebep
olan olayla ilgili zoraki de olsa RTÜK’ün inceleme başlattığını belirten Polat, yandaş olmayan bir
kanalda böyle bir şey yaşansa
ilgili kurumların jet hızıyla
karar alacağını kaydetti. Polat, “Bütün bu rezillikler olurken aileden sorumlu bakanlık
nerede? Neden hiç sesleri çıkmıyor. Böyle bir ortamda çocuklar nasıl bedensel ve ruhsal olarak sağlıklı
bireyler olabilir. Ailenin temelinin dinamitlendiği böyle bir programa neden sessiz kalınır.
Bakanlık bir an önce harekete
geçmeli. Ahlak, fazilet lafını ağızlarından düşürmeyenler, aile kurumunun
değerlerinden dem vuranlar bu rezilliklere neden sessiz kalıyorlar. Bu kanallar
yandaş oldukları için mi? Artık bunların dünyalıktan başka, ne inandıkları değerleri ne inançları kalmış.
Çok yazık.” şeklinde konuştu.
BU PROGRAMLAR DEHAL KALDIRILMALI
Aile kurumunu yıpratan bu tür
programların yanı sıra kendisini hakim, savcı yerine koyan programlarında
kaldırılması gerektiğinin altını çizen Polat, açıklamasını şöyle tamamladı:” Bu
tür yayınlarda işlenen konular ‘o
yapabiliyorsa ben de yapabilirim’algısını
doğuruyor. Adeta bir nevi teşvik ediyor. Çok kötü örneklerle güzel şeyler anlatılmaz. Derhal bu programlar
sonlandırılmalı. Reyting ve para uğruna insanlık değerleri ayaklar altına alınmamalı. Devlet kurumların
titizlikle ele alacağı konular, ulu orta televizyonlarda bu şekilde
tartışılmamalı. Devletin ilgili kurumlarını göreve çağırıyoruz.”