Ramada Otel’de düzenlenen kahvaltılı basın toplantısına Rektör
Savaşan’ın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Temel Gürdal, Prof. Dr.
Hatem Akbulut, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, Genel Sekreter Dr. Öğr. Üyesi
Yaşar Kahraman, Teknokent Müdürü Prof. Dr. Şakir Görmüş, SAÜSEM Müdürü Prof.
Dr. Fatih Yardımcıoğlu ile Genel Sekreter Yardımcısı ve İletişim Koordinatörü
Ali Çiydem katıldı.
Toplantıda konuşan Rektör Savaşan, Sakarya Üniversitesinin
köklerini oluşturan Sakarya Mühendislik ve Mimarlık Yüksekokulunun 1970 yılında
kurulduğunu ve 50 yılı doldurduğunu belirterek, kuruluştan bu yanan emeği geçen
herkese teşekkür etti.
“SAÜ ruhu olan bir
kurum”
Sakarya Üniversitesi adının alınması üzerinden 28 yılı geride
kaldığını ifade eden Savaşan, “Üniversite oluşumuzdan beri 5 farklı rektör
yönetimde yer aldı. Çok sayıda idareci bu kurumun büyümesinde, büyüyüp
serpilmesinde, önemli bir yer edinmesinde büyük katkılar sundu. Bunda katkısı
olan tüm yöneticilere, tüm öğretim elamanlarına ve idari personele teşekkür
ediyorum. Rahmeti rahmana kavuşanları da hayırla yâd ederken, hayatta olanlara
uzun ve hayırlı ömürler diliyorum” dedi. SAÜ’nün kalite, uzaktan eğitim,
akreditasyon, üniversite-sanayi işbirliği gibi alanlarda son derece sağlam bir
altyapıya sahi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Savaşan, “Kalite anlamında en fazla
adı duyulan üniversite SAÜ olmuştur. SAÜ ruhu olan bir kurumdur.
Üniversitemizin ilk kurucu Rektörü Prof. Dr. Ramazan Evren’e de burada teşekkür
etmek istiyorum” diye konuştu.
“Uzaktan eğitimde öncüyüz”
Görev süresi
boyunca yapılan ve planlanan projeler hakkında bilgiler veren Savaşan, SAÜ’de 2001
yılından itibaren süren altyapı geliştirmelerinin sonuçlarını koronavirüs
pandemisi sürecinde örgün eğitimin tamamlayıcısı olarak gördüklerini söyledi. Pandemi
sürecinde 5 bine yakın derste ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarda
uzaktan eğitime geçtiklerini ve bu alanda Türkiye’de öncü olduklarını belirten
Savaşan, derslerin canlı ve etkileşimli bir şekilde yapılmasıyla bu farkı daha
fazla hissetmiş olduklarını ifade etti.
SAÜ’nün
teknik alanlarda çok ciddi laboratuvar altyapısına sahip olduğunu, Ar-Ge olarak
teknik alanlar yanında sosyal bilimler alanında da Ortadoğu Araştırmaları,
Osmanlı Çalışmaları, İslam Ekonomisi ve Finansı, Diaspora Çalışmaları gibi
alanlarda Türkiye’de öncü olduğunu dile getiren Savaşan, üniversite olarak
mevcut potansiyeli en iyi bir şekilde kullanmak için çaba gösterdiklerini
aktardı.
“Türkiye’nin
kalkınma önceliklerine önem veriyoruz”
SAÜ olarak
göreve geldikleri süreç boyunca belli alanlarda ciddi yükselişe geçtiklerini
belirten Savaşan, akreditasyon alanında Sakarya Üniversitesinin Türkiye’de
lider konumda olduğunu, araştırma geliştirme ve eğitim alanında SAÜ’yü üst lige
çıkarabilecek Türkiye’nin kalkınma önceliklerine destek vermek için
çalıştıklarını anlattı. Savaşan, “Siber güvenlik alanında Ulusal Test Yatağının
kurulması, enerji alanında 2030’ların pil teknolojisi olacağını bildiğimiz
lidyum sülfür pil geliştirmesi gibi konularda ilerleme kat ettik.
SAÜ’yü dereceyle kazanan öğrencilere
müjde
Enerji
depolama, siber güvenlik, üstün ve dayanıklı malzeme geliştirmede önemli
kapasitemiz var. Medikal anlamda kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Ar-Ge’de
patentlerin önemli olduğunu biliyoruz. Teknoloji transfer ofislerine önem
veriyoruz. Eğitim ile ilgili sosyal transkriptten öğrenci Ar-Ge uyumuna
varıncaya kadar çok sayıda yeni model geliştirdik. Sakarya Üniversitesini
dereceyle kazanan öğrencileri projesi olan hocalarımızla eşleştirip,
öğrencilerimizi dört yıl boyunca daha fazla laboratuvarla ve araştırma
süreçleriyle daha çok içli dışlı olmalarını sağlayacağız.
“Yüz yüze ve uzaktan eğitimi birlikte
kullanacağız”
Pandemi sürecini
yakından takip ettiklerini ve 21 Eylül itibarıyla yüz yüze eğitim yapmak üzere
bütün planlamaları yaptıklarını kaydeden Savaşan, “Bu rutin bir şekilde yürüyor
ancak hem diğer ülkelerdeki hem de bizim ülkemizdeki gelişmeleri görmemiz
lazım. O yüzden en azından Ağustos ortasına kadar kararı olgunlaştırmak için
beklememiz gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu. Türkiye'de tamamen
uzaktan eğitime geçilip geçilmeyeceğiyle ilgili kararın Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığı (YÖK) tarafından verilebileceğini ifade eden Savaşan, “Diyelim ki 21
Eylül'de açılsak, yüz yüze eğitim yapıyoruz desek bile bu bildiğimiz yüz yüze
eğitim olmayacak. Çünkü biz hazırlıklarımızı yapsak bile öğrencilerin kaygı
düzeyleri farklı. Bazı aileler belki öğrencisine, 'Gitme oğlum, kızım, uzat ne
olacak?' filan diyecek. Dolayısıyla öyle bir planlama yapmamız lazım ki yüz
yüze olacak olsa bile öğrenciler bir defa eski düzende sınıfa gelmemeliler.
Bunun için hibrit bir model gerekiyor. Uzaktan eğitimle birlikte yüz yüze
eğitim, belki farklı sınıfları farklı haftalarda çağırma veya aynı sınıfın
farklı öğrenci grubunu farklı zamanlara yayma gibi. Bütün bunlar aslında
uzaktan eğitim altyapısının olmasıyla alakalı. Biz şu anda yaz okulunu tamamen
uzaktan yapıyoruz” diye konuştu.
Konuşmasının
ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rektör Savaşan, gazetecilerin 24
Temmuz Basın Bayramı'nı kutladı.