Olası depremin ekonomik
ve sosyal etkilerinin tartışıldığı yeni programda moderatör SESAM Müdür
Yardımcısı Doç. Dr. Hakan Yavuz, konuşmacı ise SESAM Müdürü Prof. Dr. M. Çağlar
Özdemir oldu.
İstatiksel olarak her 30
yılda bir tekrarlanan depremin, pandemi sürecinde gerçekleşme ihtimalinden yola
çıkan konuşmacılar, deprem sonrası olası ekonomik ve sosyal sonuçların pandemi
ile birlikte daha da ağır olabileceği üzerinde durdular.
Amaç,
Farkındalığı Yükseltmek
Programın tedirgin etmek
için değil, farkındalığı biraz daha artırmak için yapıldığını belirten M.
Çağlar Özdemir, “Deprem konusu hem ülkemiz hem de özellikle Sakarya için her
zaman öncelikli bir konu. Amacımız tedirgin etmek değil, farkındalığı artırmak
ve akademik sorumluluğumuz olduğu için alınacak tedbirler konusunda konuşmak”
ifadelerini kullandı.
Her
Tedbirin Ekonomik Bir Maliyeti Var
1999 yılında gerçekleşen
Marmara Depreminden yola çıkan Özdemir, “99 yılında önemli tecrübeler edindik. 2003
yılına kadar alınan tedbir ve yapılan olası deprem hazırlıkları günceldi. Ancak
şimdi hem pandemi var hem de tedbirler güncelliğini yitirdi. Pandemi, tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik ve sosyal açıdan krize neden oldu.
Depremle birleşmesi halinde kaos daha büyük olacaktır” şeklinde konuştu.
Alınan her tedbirin bir
maliyeti olduğunu vurgulayan Özdemir, “Devlet, şu anda pandeminin yol açtığı
krize katlanabiliyor, fakat Marmara Depremi büyüklüğünde bir depremin maliyeti
çok fazla gelebilir” dedi.
Sakarya
İçin Özel Tedbirler Alınmalı
Sakarya’nın sanayi olarak
etkin bir bölgede yer aldığına dikkat çeken Özdemir, “Sanayi olarak etkin bir
bölgedeyiz. Deprem, hayatın doğal akışı ve doğanın bize getirisi, buna
hazırlıklı olmak zorundayız. Son yirmi yıl içerisinde bütün Türkiye’de
özellikle inşaat sektöründe konutlardaki ciddi artış, riski daha fazla artırdı.
Eskisine nazaran belki daha kaliteli inşaatlarımız var ama deprem çok şiddetli
bir olay. Sakarya’nın nüfusu 99 depreminde olduğundan çok daha fazla. Sanayi
bölgesi açısından ülkenin lokomotif bir alanı. Dolayısıyla hem şehrin kendi iç
dinamiklerinde hem de ülkenin genel yapılanması açısından bu bölgeye deprem
konusunda ayrı bir ehemmiyet, tedbir ve özen gösterilmesi kanaatindeyim. Kısa
süreli doğalgaz ve elektrik gibi enerjilerin kesilmesinin bile işletmeler
açısından maliyeti yüksek olabilir” ifadelerini kullandı.
Eşzamanlılık
Tatbikatları Yapılmalı
Deprem tatbikatlarının
sürekli yapıldığını söyleyen Özdemir, “Biz böyle eşzamanlı bir depremi İzmir
depreminde yaşadık. Marmara depremi büyüklüğünde bir depremin olabileceğini de
hesaba katarak deprem tatbikatları sürekli yapılıyor. Ancak pandemi sürecinde
gerçekleşebilir olduğu da göz önünde bulundurularak bir pandemi-deprem
eşzamanlılığı tatbikatı yapılmalı” diye konuştu.
Programın tamamını SAÜ
SESAM Youtube kanalından izleyebilirsiniz.