KENARINDAN OTOBAN GEÇİRİLMESİ YANLIŞTI
Serbes, yaptığı açıklamada, Sakarya ve Kocaeli’nin içme suyunu karşılayan Sapanca
Gölü’nün kıymetinin
bilinmediğini, kuraklık yaşanmaya başlanınca gölün yeniden hatırlandığını
belirtti. Sapanca Gölü’nün
sadece son yıllarda değil, uzun yıllar önce yapılan hatalar sebebiyle gölün su kalitesi ve su rezervinin düştüğünü dile getiren Serbes, “Anavatan Partisi zamanında Ankara-İstanbul Otobanı ne
yazık ki Sapanca Gölü
kenarından geçirildi. Ta o zaman bu yolu geçirmek için Sapanca Gölü’ne içme suyu yerine sanayi suyu raporu verildi. Göl kenarından bu şekilde yol geçirildi.
Elbette yol çok önemli, ancak su kadar değil. Su
varsa insan hayatı var. TEM otoyolu gölün biraz daha uzağından geçirilebilirdi belki. Ancak olan oldu.”
dedi.
YOLLAR DOĞAL
DENGEYİ BOZDU
Bu gün Sapanca’nın
bir tarafından otoban, diğer tarafından da karayolu geçtiğini ifade eden
Serbes, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Uzun
yıllar ve uğraşlar sonucunda Sapanca Gölü’nün kenarı kolektörlerle
çevrildi. Kuşaklama yapılana kadar göl yollardan ciddi ölçüde
kirlendi. Kolektör
yapıldıktan sonra belki araçların bıraktığı partikül,
lastik parçaları ve diğer
kirlilik unsurlarını bir nebze olsun engelledi ancak doğal denge bozuldu.
Sapanca Gölü iki şekilde
besleniyor. Bunlardan biri yer altı suları, diğeri ise havzadan gelen yağmur ve eriyen kar suları. Kolektör yollardan göle gelen kirliliği önledi ancak bunun yanında havzadan gelen
suda azaldı.”
HAVZA VE ÇEVRESİ YAPILAŞMADAN
KORUNAMADI
Belki Sapanca Gölü
havzası içinde olmayabilir ama Sapanca’nın çevresinde son yıllarda yoğun
bir yapılaşmanın gözden kaçmadığının altını çizen Serbes, “Gölün çevresindeki dağlara,
arazilere bir bakın. Son yıllarda ne kadar çok yapılaşmanın olduğunu göreceksiniz. Çok eskiden kalan
yerleşim birimleri hariç göl
çevresinde keşke yapılaşmaya izin verilmeseydi. Bu gün zenginler ve zengin
Arapların göl manzaralı
villaları sebebiyle betonlaşma sürekli artıyor. Gölün kenarındaki dağlar ve arazilerdeki
orman yok oluyor. Göl havzasıve çevresi de ölüyor. Gerçekten çok ama çok üzücü bir durum.” diye konuştu.
VİLLA YAPARSINIZ AMA YENİ BİR SAPANCA GÖLÜ YAPAMAZSINIZ
Bir gölü yok
ettiğinizde bunun geri dönüşü
olmayacağına dikkat çeken Serbes, açıklamasına
şöyle devam etti: “Villayı her zaman istediğiniz yere
yaparsınız. Ancak Sapanca Gölü
yok olursa bir göl meydana
getiremezsiniz. Artık dünyada
her damla temiz, içilebilir su altın, elmas değerinde. Biz bu altın ve elmasın kıymetini ne yazık
ki bilmiyoruz. Gölden
yıllarca büyük sanayi tesisleri kapasitesinin üzerinden su çekti. Kenarından
yol geçirildi. Göl çevresi
beton yapılaşmayla boğuldu. Bütün hükümetlerin ve yerel yöneticilerin büyük vebali var. Bu vebali
nasıl taşırlar bilemiyorum.”
HER ŞEY
BİTMİŞ DEĞİL RAHAT BIRAKIN GÖL KENDİNİ YENİLER
Sapanca Gölü’nün artık fazla zamanının
kalmadığını belirten Serbes, ancak yine de her şeyinde bitmiş olmadığını
vurguladı. Serbes, açıklamasını
şöyle tamamladı: “Yollar yapıldı, artık
bunun geri dönüşü yok. Telafi
edilmesi mümkün hataları bundan sonra yapmamalıyız. Ancak hem Sakarya hem de
Kocaeli tarafından göle daha
fazla baskı uygulanmazsa Sapanca’nın bir şansı daha olabilir. Bunun
için asla ama asla göl
havzası ve çevresinde
yapılaşmaya izin verilmemeli. Varsa kaçak ya da plana göre yapılamayan yapılar yıkılmalı. Göl çevresinde boş olan yerler yoğun
bir şekilde ağaçlandırılmalı. Özellikle yolların kenarı ve çevresinde uygun alanlar
ağaçlandırılmalı. Sapanca’yı
besleyen dereler ıslah edilmeli. Derelerin akışı yapılar sebebiyle kesilmemeli.
Havza çevresinden kolektör
bacaları yardımıyla göle daha
fazla temiz su girmesi sağlanmalı. Gölden yıllık kapasitesinin üzerinde su çekilmemeli. Sapanca suyu
sadece içme suyu olarak kullanılmalı. Sanayi tesisleri göl suyu yerine başka kaynaklardan temin
edecekleri kalitesiz su kullanmalı. Aslında uzmanların dediği gibi göl rahat bırakılsa kendi kendini
zaten zaman içerisinde yeniler.”