Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü desteği ile Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından yürütülen proje kapsamında, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden en fazla etkilenen şehirler olan Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde mevcut durumu tespit etmek ve önerilerde bulunmak üzere görevlendirilen personeller 6-12 Mart tarihleri arasında saha incelemesi yaptı. Projenin ön raporunun hedefi; Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) tarafından bölgede sunulan Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetinin verimliliğini analiz etmektir. Bu amacı gerçekleştirmek üzere bölgede hizmet veren DİB personeli ve hizmet alan bireylerle görüşülerek değerlendirilmeler yapıldı.
Yayınlanan makalenin ön analiz raporunda; Mevcut Durum, Genel Tespitler, MDR Hizmetleri, Gençlere Yönelik Hizmetler, Cenaze Hizmetleri, Şehirlere Dair Genel Gözlemler gibi başlıklar yer alıyor.
DOĞAL AFETLERDE (DEPREM) DİN HİZMETLERİ: TESPİTLER-ÖNERİLER PROJESİ ÖN ANALİZ RAPORU DOÇ. DR. ABDULLAH İNCE (Yürütücü) (SAKARYA ÜNİVERSİTESİ GENÇMER MÜDÜRÜ/ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ) DR. ÖĞR. ÜYESİ YUNUS EMRE TEMİZ (Araştırmacı) (İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ) DR. ÖĞR. ÜYESİ ZİYA ERDİNÇ (Araştırmacı) (SAKARYA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ) FATİH TUNÇ (Araştırmacı) (DİB BAŞKANLIK VAİZİ) MÜNEVVER SERİM (Araştırmacı) (UZMAN VAİZ) ABDÜSSAMET CİNGÖZ (Proje Asistanı) (KURAN KURSU ÖĞRETİCİSİ) ESRA AYDEMİR (Proje Asistanı) (SAÜ YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİSİ) PROJE SAHİBİ KURUM: DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PROJEYİ YÜRÜTEN KURUM: SAKARYA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ MART 2023 2 İçindekiler Giriş............................................................................................
3 1. Bölüm.......................................................................................
4 Mevcut Durum: Genel Tespitler...............................................
4 MDR Hizmetleri..........................................................
5 Gençlere Yönelik Hizmetler...........................................................
7 Cenaze Hizmetleri ...............................................
8 2. Bölüm..............................................
9Öneriler................................................................................................... Bölüm......................................................................................................11 Şehirlere Dair Genel Gözlemler........................................................
11Malatya................................................................................................. 11 Adıyaman ......................................................................................... 11 Kahramanmaraş................................................................
12 Hatay 13 3 Giriş Bu çalışma, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü desteği ile Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından yürütülen “Doğal Afetlerde (Deprem) Din Hizmetleri: Tespitler-Öneriler” isimli projenin ön raporudur. Proje kapsamında görevlendirilen personel 6- 12 Mart tarihleri arasında, mevcut durumu tespit etmek ve önerilerde bulunmak üzere 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan depremden en fazla etkilenen şehirler olan Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde çalışma yapmışlardır. Projenin bu aşamasının hedefi DİB tarafından bölgede sunulan Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetinin verimliliğini analiz etmektir. Bu amacı gerçekleştirmek üzere bölgede hizmet veren Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) personeli ve hizmet alan bireylerle görüşülmüştür. Çalışma kapsamında MDR hizmeti öncelikli olmak üzere DİB tarafından sunulan hizmetler, hizmet verenler ve hizmet alanların gözünden değerlendirilmiştir. 4 1. Bölüm MEVCUT DURUM: GENEL TESPİTLER 1. Afet sahasında akut bir durumda koordinasyon zorluklarına rağmen, DİB tarafından sunulan hizmetlerin koordinasyon açısından iyi olduğu, sabit personelin sınırlı olmasına rağmen hizmetlerin genel olarak sistemli yürüdüğü görülmektedir. 2. Afetzedelerin yeme, içme, barınma vb. temel ihtiyaçlarının çok büyük ölçüde giderildiği görülmektedir. Bu durum afet sonrası dönemde ikinci aşamaya geçildiğinin göstergesidir. Gözlemlerimize göre bu aşamadan itibaren manevi danışmanlık hizmeti daha fazla öne çıkacaktır. Zira depremin ilk şoku geçtikçe yalnızlık, korku, endişe, inanç temelli sorgulamalar, gelecek kaygısı gibi konular daha fazla gündeme gelecektir. 3. Bölgede çocuklara yönelik DİB hizmetleri dikkat çekici düzeydedir. Ancak bu hizmetler bir süre sonra halktan gelen talep sonucu yetişkinleri de içerecek şekilde genişlemektedir. Çocuklarını Diyanet Çocuk çadırlarına gönderen bireyler buralardaki iletişim ağları sayesinde kendileri için de dini eğitim ve Kur’an-ı Kerim okuma eğitimi almak üzere müracaat etmektedir. 4. Bazı ailelerin çadırkentte çocuklarını gönderebilecekleri farklı alanlar olmasına rağmen DİB bünyesinde hizmet veren çadırları tercih ettiği öğrenilmiştir. Buradaki faaliyetler her ne kadar 4-6 yaş olarak başlasa da sunulan hizmetler gençler, yetişkinler, ve yaşlıları içine alacak şekilde genişlemektedir. Bu tespitler ışığında Kur’an Kursu hizmeti ile MDR hizmetinin büyük ölçüde birbirini destekleyecek şekilde yürüdüğü görülmektedir. 5. Bölgede din görevlileri tarafından gerçekleştirilen MDR hizmetinin en yaygın türünün, genelde çadır kentler, konteyner kentler vb. toplu barınma alanlarının ziyaret edilip karşılaşılan depremzedelere hal hatır sorulması ve sonrasında muhatabın durumuna göre sohbet edilmesi şeklindedir. 6. Diğer taraftan mescitlerde namazlardan sonra, namaz vakitleri dışında veya dini gün ve gecelerde çeşitli faaliyetler gerçekleştirilmek suretiyle de MDR hizmetinin yürütüldüğü görülmüştür. 7. Bunların dışında DİB-TDV yemek ve yardım organizasyonu, çadır kurma gibi çok sayıda hizmeti de sürdürmektedir. 5 MDR HİZMETLERİ 1. Sahada yürütülen MDR hizmeti standart bir hizmet olmaktan ziyade ziyaret, hal hatır sorma ve teselli süreci olarak ilerlemektedir. Mevcut şartlar ve bireylerin içinde bulunduğu psikolojik durum standart bir danışman-danışan ilişkisini mümkün kılmamaktadır. MDR hizmetinin sunumunda içtenlik, iletişim becerisi, anlayış, dinleme becerisi ve hepsinden önemlisi toplumun mevcut yapısına uygun bir dilin kullanılması en önemli unsurlar olarak öne çıkmaktadır. 2. Ancak gözlemlerimize göre depremzedeler henüz olayın ilk şokunu atlatabilmiş değildir. Bu sebeple bundan sonraki süreçte daha profesyonel bir MDR süreci gerekecek gibi görünmektedir. 3. Halkın metanetinin beklenenin üstünde olduğu, din görevlilerinin samimi ilgisinden çok memnun oldukları ve mevcut durumda DİB görevlileri tarafından sunulan MDR hizmetinin afetzedeler açısından büyük bir memnuniyetle karşılandığı görülmüştür. 4. DİB görevlilerinin afetzedelerle birebir iletişim kurmaları ve düzenli bir şekilde onları ziyaret etmeleri MDR hizmeti dışındaki hizmetleri de kolaylaştırmaktadır. Bazı durumlarda yardım organizasyonundaki aksamalar sebebiyle yardıma ulaşamayan depremzedelerin MDR hizmeti sunan personelle iletişim kurarak ihtiyaçlarını iletmesi ve problemin çözülmesi bölgedeki halkın MDR hizmeti sunan personele teveccühünü artırmaktadır. 5. Bölgedeki halka çadırkentlerde MDR hizmeti verenlerin neler yaptıkları sorulduğunda “inanın çöpleri bile topluyorlar, her şeye el atıyorlar” cevabı bile alınmaktadır. 6. Çadırkentlerdeki en büyük sorunlardan biri çocuklar, gençler ve kadınların sosyalleşeceği alanlardır. Bu sebeple MDR ve KK hizmetlerinin varlığı çocuklar için sosyalleşme ve eğitim alabilme imkanı oluştururken, ebeveynler için işlerini yaparken çocuklarını güvendikleri bir alana emanet edebilmeyi sağlamaktadır. 7. DİB görevlilerinin bölgenin ihtiyaçlarına ve şartlarına göre kıyafet, yemek, erzak dağıtımı, çadır kurma ya da ağlayan birine peçete vermeye kadar uzun bir yelpazede değerlendirilebilecek hizmet sağladıkları görülmüştür. 8. Bölgede dini hassasiyetin yüksek olması yaklaşan Ramazan ayı özelindeki dini faaliyetlere talebi artırmış görünmektedir. Ancak bu hizmetin rutin bir hizmet olmanın ötesinde beklenen hatta özlenen bir hizmet olduğu özellikle değerlendirilmelidir. 9. DİB çatısı altında sunulan hizmetlerin sadece dini eğitim kapsamında görülmesi bölgede sunulan hizmeti yeterince değerlendirmemek anlamına gelmektedir. Örnek 6 olarak hijyen eğitiminin büyük bir gereklilik olarak belirdiği bir ortamda çocuklara toplu ortamda yaşama kurallarının eğitimi büyük ihtiyacı karşılamaktadır. 10. Din görevlilerinin büyük çoğunluğu deprem bölgesine gitmeden önce DİB tarafından manevi destek hizmeti verecek personele yönelik hazırlanan kitapçıklara ulaşmıştır. Görevliler bunları okuduklarını ve bu dokümanların oldukça faydasını gördüklerini sıklıkla dile getirmişlerdir. 11. Bazı görevliler deprem bölgesine gelmeden önce DİB tarafından verilen manevi destekle ilgili online seminerlere katıldıklarını ifade etmişlerdir. Ancak bölgeye gelmeden önce manevi destek konusunda herhangi bir seminere katılmayan veya ilgili dokümanları okumayan az sayıda personelle karşılaşılmıştır. 12. Gerek daha önce manevi destekle ilgili online eğitim alanlar ve ilgili dokümanları okuyanlar gerekse herhangi bir ön hazırlık yapmayan din görevlilerinin büyük çoğunluğu bu hizmetlerin daha aktif ve verimli bir şekilde yerine getirilebilmesi için bazı ilave eğitimlerin verilmesinin gerekliliğini ifade etmişlerdir. 13. Din görevlilerinin manevi destek hizmetlerinin ifası esnasında depremzedeler tarafından büyük çoğunlukla olumlu karşılandıkları ve dualarla uğurlandıkları öğrenilmiştir. Ancak çok nadiren de olsa olumsuz bir tutumla karşılaştıkları ifade edilmiştir. 14. Din görevlilerinin hizmetlerini gerçekleştirirken üzerinde taşıdıkları Mavi Yelekler bölgede dikkat çeken bir sembol haline gelmiştir. “Mavi Yelekliler” bölgede bir markaya dönüşmüştür. Kavram DİB hizmetlerinin takdiri anlamında kullanılmaktadır. 7 GENÇLERE YÖNELİK HİZMETLER 1. Gençler psikolojik olarak depremden en fazla etkilenen kesim olarak görünmektedir. DİB dahil bütün kurumlar gençlere ulaşma konusunda eksik kalmıştır. Gençler süreci içlerinde yaşıyor görünmekte ve dışarıyla iletişim kurmama eğilimindedir. Kurumların bundan sonraki süreçte bunu dikkate almasında fayda vardır. 2. Manevi destek görevini ifa eden din görevlileri genel olarak gençlere ulaşamadıklarını belirtmişlerdir. Bununla birlikte gençlere ulaşmakta zorluk çekmediğini ifade eden bazı örneklerle de karşılaşılmıştır. Gençlere kolaylıkla ulaşabildiğini söyleyen din görevlilerinin daha öncesinde gençlere yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştirdikleri veyahut KYK'ya bağlı yurtlar ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Gençlik merkezlerinde manevi rehber olarak görev yaptıkları öğrenilmiştir. Bununla ilgili iki öneri: Öneri 1: KYK yurtları ile Gençlik merkezlerinde görev yapan din görevlisi personel sayısının arttırılmak suretiyle herhangi bir afet durumunda sahada acil manevi destekte bulunacak pratik tecrübeye sahip personele ulaşma imkanları genişletilebilir. Öneri 2: Bu tür süreçlerde MEB'e bağlı ortaöğretim kurumlarında görev yapan DKAB ve İHL Meslek Dersi Öğretmenlerinden TDV Gönüllüsü olarak istifade edilebilir. Zira mesleği itibariyle sürekli olarak gençlerle muhatap olan bu kurumlardaki öğretmenlerin gençlere ulaşması kolay olabilir. Ancak bu öğretmenlere yönelik çeşitli seminerlerler verilerek manevi rehberlik ve destek konusunda desteklenmeleri gerekmektedir. Belirlenen seminerleri alan öğretmenlere sertifika verildikten sonra ihtiyaç halinde gönüllü olarak çalışmalara katılmaları yönünde kendilerine davette bulunulabilir. 3. Gençleri meşgul edecek şeyler yapılmalıdır. Bizim önerimiz DİYANET KAHVE vb. gibi sadece gençlere hizmet edecek mekanların oluşturulması yönündedir. Gözlem yaptığımız iller içinde bu konuyla özel olarak ilgilenen ilin sadece Kahramanmaraş olduğu görülmüştür. Buradaki çalışmalar da başlangıç düzeyindedir 8 CENAZE HİZMETLERİ 4. DİB’in krizin ilk anında mezarlıklarda yaptığı hizmetin süreç yönetimi açısından çok zor, dirayet, organizasyon kabiliyeti ve hızlı karar almayı gerektiren bir hizmet olduğu görülmüştür. Ancak gerek görevlilerden gerekse vatandaştan alınan bilgilere göre bu hizmetin büyük bir özveri ile yürütüldüğü ve halkın gözünde çok değerli görüldüğü anlaşılmıştır. DİB görevlileri mezarlıklarda cenazelerin yoğunluğu, gelen cenazelerin beden bütünlüğünün bozulması yanında cenaze yakınlarının psikolojisini yönetme gibi zorluklarla da ilgilenmişlerdir. Hem erkek görevlilerin hem de kadın görevlilerin bu süreçte büyük bir özveri ile hareket ettiği anlaşılmıştır. 5. Afetin üzerinden haftalar geçmesine rağmen; acının büyüklüğü, kayıpların çok olması, korku-endişe gibi psikolojik durumların halen devam etmesi mezarlıklardaki ziyaretçi depremzedelerde olağanın dışında davranış bozuklukları, itikadi problemlersorgulamalar gibi durumları ortaya çıkarmakta hatta intihar düşüncesi, kendine zarar verme düşüncesi gibi durumlarla karşılaşılabilmektedir. MDR görevlilerinin bu konuda depremzedelerle iletişimi ve onlara desteği ile bu durumların üstesinden gelindiği görevlilerin ifadelerinden anlaşılmaktadır. 6. Yakınlarını kaybeden depremzedelerin yukarıda ifade edilen durumlarının devam edeceği öngörülebilir. Bu sebeple MDR hizmetinin bu boyutuna olan ihtiyacın devam edeceği açıktır. Ancak travma halinin geçmesinden sonra ortaya çıkacak süreçler daha fazla uzman personel gerektirmektedir. Çünkü zamanın ilerlemesi ile atlatılamayan manevi-psikolojik problemler daha uzun süreli ve nitelikli bir danışma sürecini gerektirmektedir. 7. Deprem anından sonra afetin acısının en yoğun yaşandığı yerler olan mezarlıklarda, görevlilerin, yakınlarını kaybedenlerin talep etmesi halinde Kur'ân okudukları ve sonrasında da kendisiyle sohbet ederek teskin ettikleri öğrenilmiştir. Bu hizmetin depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlar tarafından son derece olumlu karşılandığı müşahede edilmiştir. Bu hizmetin bütün merkezlerde yaygın bir şekilde icra edilmesi son derece faydalı olacaktır. 9 2. Bölüm ÖNERİLER 1. Daha aktif ve verimli bir manevi destek hizmeti için DİB’in koordinasyon merkezlerinde koordinatör müftü yanında yetkin bir MDR uzmanı görevlendirilmelidir. Bu görevlilerin süresi 25-30 gün olabilir. Koordinasyon merkezinde görevlendirilen MDR uzmanı, gönüllü din görevlileri o merkeze geldiklerinde onlara yönelik 2-3 saatlik temel bir eğitim vermelidir. Bu temel eğitimde bölgedeki durumla ilgili önemli bilgiler, manevi destek görevinin ifası esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar ve görev esnasında karşılacakları özel durumlarla ilgili olabilir. Daha sonra sahaya inen din görevlileri günlük olarak koordinasyon merkezine dündüklerinde belirli bir süre MDR uzmanlıyla sahadaki durumu değerlendirecektir. Böylece bölgede yürütülen ve son derece faydalı olduğu görülen manevi destek hizmeti ihtiyaca göre güncellenen verimli bir sürece dönüşecektir. 2. Mevcut şartlarda MDR hizmeti sistematik bir danışman-danışan ilişkisi yerine ziyaretler, hâl hatır sorma, Kur’an okuma, dua etmenin öne çıktığı bir teselli süreci olarak ilerlemektedir. MDR hizmeti sunan personel depremzedelerle periyodik bir görüşme sürdürememektedir. Manevi destek hizmeti için çadır kentler ve konteyner kentlerdeki aileleri ziyaret eden görevliler, ziyaret ettikleri çadırlardaki bireylerin yakın kayıp durumu, maddi hasar durumu, psikolojik durumu, iletişim bilgileri vb. hususlarla ilgili bazı temel notlar alabilirler. Zira din görevlileri arasında haftalık görev değişimleri dolayısıyla yeni gelen ekipler sıfırdan hizmetlere başlamak durumunda kalabilmektedir. Yeni gelen ekipler kendilerinden önceki notlar doğrultusunda manevi desteğe ihtiyacı yüksek olan bireyleri daha sık ve aktif bir şekilde takip edebilir. 3. Kanaatimizce bölgede görevlendirilecek personelin bundan sonraki süreçte daha uzun sürelerle görevlendirilmesi gerekmektedir. Bu süre 15-30 gün arasında olabilir. Kısa süreli planlama görevlilerin sahayı tanıması ve ayrılma süreci dikkate alındığında verimi azaltacak bir unsur olarak değerlendirilmektedir. 4. Diğer bir husus barınma problemini çözmek şartıyla yerel personeli dışarıdan gelen personel ile birlikte istihdam etmenin gerekliliğidir. Bu durum hem yerel personelin motivasyonunu artıracak hem de misafir personelin adaptasyonunu kolaylaştıracaktır. 10 5. Bütün kurumlar için geçerli olmak üzere bölgedeki hizmetlerin daha düzenli yürümesi için görevlendirilen personelin hiyerarşik görevlerinin daha net tanımlanması hizmetlerin işleyişini hızlandırabilir. 6. Din görevlilerinin afetlerde daha etkin görev alabilmesi için isteyen görevlilere AFAD ile koordineli olarak Arama-Kurtarma başta olmak üzere afet sonrası acil müdahale konusunda eğitimler verilebilir. Bu tür bir eğitim hem DİB’in bölgeye hızlı intikalini hem de sonraki hizmetleri hızlandırabilir. 7. Buna ilave olarak DİB acil durumda manevi destek eğitimini bir modül olarak geliştirilmeli kayıt altına alarak gerektiğinde hızlı bir şekilde erişime açılabilmelidir. 8. Yaptığımız gözlemler teknik olarak MDR olarak isimlendirdiğimiz DİB hizmetinin toplum tarafından yeterince bilinmediğini göstermektedir. Halihazırda MDR hizmeti konsept olarak “Diyanet görevlilerinin insanların halini hatırını sorması” şeklinde sürdürülmektedir. Bu durum mevcut şartlar altında toplumun DİB personeli ile iletişime geçmesi noktasında bir kazançtır. Ancak yapılan işin teknik olarak neye tekabül ettiği konusunda farkındalık oluşması ve sürekliliğin sağlanması için konuyla ilgili bilgilendirici broşür vb. hazırlanabilir. Bu tür bir çalışma MDR hizmetinin yerleşik, standartları belirlenmiş bir hizmete dönüşmesine de katkı sağlayabilir. 9. DİB personeli bölgede gönüllü olarak-Allah rızasını önceleyerek görev yapmaktadır. Ancak (maalesef) yaşadığımız toplum bazı toplumbilimciler tarafından “gösteri toplumu” olarak tanımlanmaktadır. Yapılan işlerin görünürlüğü personeli motive etmekte, kamuoyunda kuruma yönelik algıyı belirlemektedir. Saha gözlemlerimiz DİBTDV’nin hemen hemen bütün hizmet alanlarında özveri ile çalıştığını ve pratikte çok ciddi hizmetler ürettiğini göstermektedir. 10. Ancak yapılanların sosyal medyada görünürlüğünün oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Bu durum “Diyanet Nerede?” sorusunu bile gündeme getirmiştir. Halbuki gözlemlerimize göre Diyanet hemen hemen her yerdedir. Çoğu durumda görevi olmayan hizmetleri de üstlenmiş vaziyettedir. 11. Bu sebeple DİB-TDV’nin hizmetlerinin görünürlüğünü sağlayacak özel bir birimin acilen kurulması varsa aktif edilmesi gerekmektedir. 12. Yöre sakinlerinin büyük ölçüde şehir dışına çıktığı görülmektedir. Bu durumun doğal sonucu bilhassa yöreye yakın şehirlerde ciddi oranda depremzede nüfusun oluşmasıdır. Bu sebeple depremzedelere yönelik çalışmalar deprem bölgesi dışındaki şehirlerde de çok büyük bir gereklilik olarak görülmektedir. 11 3. Bölüm ŞEHİRLERE DAİR GENEL GÖZLEMLER Malatya 1. Malatya’da Ahmediye Kur’ân kursunun koordinasyon ve il müftülüğü olarak kullanıldığı görüldü. Malatya’da görevli planlaması her gelen görevlinin belli bir görevi ifa etmesi üzerine planlanmıştır. Malatya’nın depremden nispeten az etkilenmesi sebebiyle çadır kurma, yemek yapma, temel ihtiyaç malzemeleri dağıtımı gibi ihtiyaçların giderilmiş olması dolayısıyla DİB’in bu tür görevleri yerine getirmesine gerek kalmamış, şehirde DİB görevlilerinin Kur’ân kursu, manevi destek gibi temel hizmetlere daha fazla yönelme imkânı bulduğu görülmüştür. 2. Diğer illere nispeten Malatya’da hem görevli sayısının hem de Kur’an kursu çadırı ve manevi danışmanlık çadırının az olduğu gözlemlenmiştir. 3. Battalgazi KYK yurdunda 4-6 yaş kursu ile manevi rehberlik hizmetinin bulunduğu görüldü. Ancak ziyaret ettiğimiz gün manevi rehberin izinde olduğu bilgisi alınmıştır İnönü Üniversitesi’ndeki İlhan Akıncı KYK yurdundaki 4-6 kursunun bulunduğu ve öğrencilerin yoğun bir şekilde katılım sağladıkları ancak görevli sayısının eksik olduğu gözlemlenmiştir. Buradaki kursun çok yeni olduğu ve geç açıldığı veliler tarafından ifade edilmiştir. 4. Malatya Atatürk Kız Lisesi bahçesinde kurulan çadırkent ziyareti esnasında Diyanet Çocuk çadırının açıldığı ve henüz öğrencilere hizmet vermeye başlamadığı görülmüştür. Bayan ve erken mescidinin açık olduğu görüldü. Erman Ilıcak Fen Lisesi’ndeki çadırkentinde Diyanet faaliyetinin olmadığı görülmüştür. 5. MAŞTİ çadırkentinde yemek dağıtım faaliyetinin yerel bir dernek (TİSAM) tarafından yürütüldüğü, Diyanet Çocuk ve mescit çadırında faaliyetlerin yürütüldüğü gözlemlenmiştir. TİSAM görevlilerinin DİB personeli ile sıcak bir ilişki kurduğu görüldü. Görüşülen kişiler önceki akşam gerçekleştirilen Beraat Kandili etkinliklerinden çok memnun olduğunu ifade etmişlerdir. Adıyaman 6. Adıyaman’da çadır, gıda ve giysi gibi temel ihtiyaçların sevk ve idaresi açısından ihtiyacın oldukça fazla olması dolayısıyla il dışından gelen DİB görevlilerinin dönüşümlü olarak çadır kurma, mutfak hizmetleri ve manevi destek hizmetlerini yerine 12 getirdikleri görülmüştür. Bölgedeki temel ihtiyaçlar noktasındaki zorunlulukların görevlilerin bu şekilde faaliyet yapmalarını gerekli kıldığı anlaşılmıştır. 7. Ancak bu durumun manevi destek yönünden eğitimli olan görevlilerin manevi destek dışındaki faaliyetlere yeterince destek verememesine yol açabileceği değerlendirilmiştir. 8. Adıyaman’da erkek ve kadın din görevlilerinin mezarlıkta çok aktif faaliyet yürüttükleri, yakınlarının mezarını ziyarete gelenlere manevi destekte bulundukları ve halk nezdinde bu faaliyetlerin oldukça olumlu karşılandığı gözlemlenmiştir. 9. Adıyaman saha araştırması sırasında DİB hizmetlerini değerlendirmek amacıyla farklı örneklemlere yöneldiğimiz olmuştur. Kendisi ile görüştüğümüz askerlerden oluşan bir grup özellikle görünürlüğü yüksek olan yerlerde neredeyse her kurumun hizmet verdiğini, bazı kurumların birbirinin tekrarı olan hizmetlere yöneldiğini bazı kurumların da gereğinden fazla bu bölgelere yatırım yaptığını ifade etmiştir. 10. Resmi kurumların ve sivil kuruluşların enerjisini görünür alanlara sarf etmesi belirli bölgelerde “hizmet yoğunlaşmasına” sebep olmakta, kenar bölgelere götürülecek hizmetleri sınırlamaktadır. 11. Bu gözlemimiz insan kaynağı planlaması noktasında benzer biri durumun geçerli olduğunu göstermektedir. Bilhassa il merkezlerinde yoğunlaşan kurum üst amirlerinden oluşan insan kaynağının merkezden uzak bölgelere dağıtılması verimliliği artıracaktır. 12. Mezarlık ziyareti sırasında görüştüğümüz DİB personeli depremin ilk anından itibaren hem kendi görev mahalline gelen cenazelere hem de Adıyaman merkezdeki cenaze hizmetlerine katkı sağladıklarını ve çok sayıda olumlu dönüş aldıklarını ifade etmişlerdir. 13. Yerel personel il dışından gelen DİB personelinin kendilerinin yalnızlık hissini giderdiğini ve çok mutlu olduklarını ifade etmiştir. Görevlilerin ifadesine göre bu durum hem görevlilerin kurum aidiyetini pekiştirmekte hem de toplumda millet olma bilincini güçlendirmektedir. Kahramanmaraş 14. Kahramanmaraş’taki personelin daha çok uzmanlık alanına göre görevlendirildiği görülmüştür. Şehirdeki kurumların koordineli ve sistematik bir şekilde hareket etmesinin beraberinde hızlı bir toparlanma getirdiği gözlemlenmiştir. Avşar Kampüsü içindeki 1 ve 2 nolu çadırkentlerdeki görevliler ve hizmet alanlarla görüşülmüştür. 13 Mülakat yaptığımız hizmet alanların genel olarak Suriyeli sığınmacılardan şikayetçi olduğu gözlemlenmiştir. 15. Kahramanmaraş’ta sahada çalışan bazı görevlilerin görüştükleri çadırların bilgilerini not ettiği, böylece sonraki süreçte irtibatı güçlendirmeye çalıştığı görülmüştür. Diğer illerden farklı olarak burada Gençlik Çadırının kurulduğu gözlemlenmiştir. Görevliler tarafından gençlere yönelik hizmetlere duyulan ihtiyaç daha önceki bölgelerde çokça dile getirilmiştir. Buradaki görevliler de bu ihtiyacı görüp böyle bir hizmete başladıklarını ifade etmişlerdir. İlk başlayan ve önemli bir uygulama olmakla birlikte profesyonel olmadığı ve ciddi fiziksel eksiklikler bulunduğu görülmüştür. 16. Kapıçam’daki depremde vefat edenlerin defnedildiği toplu mezarlık ziyaret edildi. Gözlemlerimiz esnasında mezarlıklar insanların sadece ölülerini değil hayallerini ve hatıralarını defnettikleri bir alana dönüştürdükleri görülmüştür. Hatay 17. Kırıkhan’daki personelin öğlen saatine kadar çocuklara yönelik faaliyetler gerçekleştirdikten sonra çadırlara manevi destek ziyaretlerine gittikleri gözlemlenmiştir. 18. Antakya merkezdeki DİB lojistik merkezinden alınan bilgiye göre TDV, kırsaldaki depremzedelere yönelik yardım organizasyonundaki eksikliği tespit etmesi üzerine yardım faaliyetlerini bu bölgelere yoğunlaştırmıştır. Bu durum bölgede diğer kurumlar tarafından gerçekleştirilen koordinasyon esnasında oluşan boşluğun doldurulması açısından önemli görülmüştür. 19. Antakya Asri Mezarlığı’ndaki DİB kompleksinde kılınan Cuma namazında büyük bir kalabalığın olduğu görülmüştür. 20. Antakya’da yapılan gözlemlerde şehrin hala toparlanamadığı; elektrik ve suyun yakın zamanda verilmesine rağmen binaların çoğunluğunun kullanılamaması sebebiyle depremin etkilerinin halen yoğun bir şekilde hissedildiği görülmüştür. Şehirden büyük bir göçün olduğu, kalanların ağırlıklı kısmının da Suriyeliler ve ekonomik durumu düşük olan bireyler gibi dezavantajlı gruplardan oluştuğu görüldü. 21. TDV-Diyanet görevli ve gönüllülerinin kullandığı yeleklere atıfla “Mavi Yelekliler” kavramının özellikle Hatay’da kullanılan bir kavram olduğu görülmüştür.