ALANDERE ÖRNEĞİ
Uzmanlara göre Sakarya’nın coğrafi özellikleri bakımından doğal afetlere karşı hassas bir bölgede bulunduğunu ifade eden Serbes, bölgenin deprem, sel, orman yangınları gibi doğal afetlere de hassas bir bölgede bulunduğunu vurguladı. Serbes, Sakarya’nın doğal afetlere karşı çok detaylı bir şekilde risk haritası çıkarılması ve bu konuda tedbir alınması gerektiğini kaydetti.
DEPREMDEN DE DERS ALMADIK, YENİDEN BÜYÜK ACILAR YAŞAYABİLİRİZ
“Deprem konusunda takındığımız duyarsız tavrımız devam ediyor.” diye konuşan Serbes, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Depreme duyarlılık konusunda da karnemiz iyi değil. Her 25-30 yılda yıkıcı bir deprem yaşamamıza ve büyük can kayıplarına rağmen yeterince ders almadığımız ortada. Halen şehirde 1999 depremi öncesi kalan ve yeni deprem yönetmeliğini karşılamayan güvensiz binalar bulunuyor. Deprem doğal bir tabiat olayı. Uzmanlar ‘deprem öldürmez, sağlam olmayan binalar öldürür’ diyor. Ancak deprem konusunda yaşadığımız onca acıya rağmen hazır değiliz. Uzmanlara göre deprem hızla yaklaşıyor. Yeniden aynı acıları yaşamamak, sevdiklerimizi kaybetmemek, sonradan pişman olmamak için devlet ve millet olarak acil önlem almalıyız.“
SEL FELAKETİNE DİKKAT
Sakarya’nın coğrafi özelliklerinin Batı Karadeniz’e benzediğine de dikkat çeken Serbes, Kastamonu, Bartın, Sinop’ta yaşanan felaketin bir benzerinin Sakarya’da yaşanmaması için çok ciddi tedbirler alınması gerektiğini vurguladı. Kocaali ve Karapürçek’e daha önce sel ve taşkınlar yaşandığını, ev ve işyerlerini su bastığını, hayvanların telef olduğunu anlatan Serbes, “Çok şükür can kaybımız olmadı. Allah göstermesin; etkili bir sağanak yağışta daha büyük felaketler yaşanabilir. Bütün ilçelerimiz tek tek ele alınarak, sel konusunda hassas bölgeler belirlenmeli ve bu konuda tedbirler gecikmeden alınmalı. Bu konunun şakası olmadığını ne yazık ki acı şekilde gördük. Batı Karadeniz’de yaşanan felaketin bir benzerini Sakarya’da yaşamak istemiyorsak şimdiden tedbir almamız gerekir. Son pişmanlık fayda vermez. İnsan hayatından değerli hiçbir şey yok. Eğer ilçelerimizde dere yatağında, heyelan bölgesinde bulunan yerleşim birimlerimiz varsa tespit edilmeli ve acilen önlem alınmalı.” uyarısında bulundu.
ORMAN YANGINLARINA KARŞI DA HASSAS BÖLGEDEYİZ
Sakarya’nın
orman yangınları konusunda da hassas bir bölgede olduğunun altını çizen Serbes, yangınlar konusunda da ciddi
bir şekilde risk haritası çıkarılması ve erken uyarı sisteminin devreye
sokulması gerektiğini belirtti. Sakarya’nın ilçelerinde
onlarca dağ ve orman köyü
bulunduğunun altını çizen Serbes, “Bu
gün Sapanca, Karapürçek, Karasu ve bir çok ilçemizde ormanla, ağaçlık alanla iç
içe bir çok yerleşim birimimiz bulunuyor. Allah muhafaza etsin Ege Bölgesi’nde olduğu gibi orman yangınları ile karşı karşıya
kalmamak için yangın konusunda çok ciddi tedbirler almalıyız. Yangına karşı
erken uyarı ve tahliye sistemimiz yoksa, bu sistemi hemen devreye almalıyız.
Özellikle sıcakların arttığı, kuru hava dalgasının etkili olduğu yaz aylarında,
yangına karşı hassas bölgelerde 24 saat orman gözetlenmeli ve en küçük bir duman görüldüğünde hemen müdahale
edilmeli. Orman ve dağ köylüsü
yangına karşı bilinçlendirilmeli. Yine hassas aylarda ormanda sürekli devriye
gezilmeli ve piknik yapılmasına izin verilmemeli.” şeklinde konuştu.