Radyo Vizyon, Harman Radyo, Aşk FM ve Ostim
Radyo’da da canlı yayınlanan programda Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘Siyasi davalar
hükûmetin yoğun etkisi altında’
“Siyasi içerikli davaların maalesef hükûmetin ve hükûmet başkanının yoğun etkisi altında sürdüğünü görüyoruz. Yargı sürekli sinyal bekliyor. Suç kişiseldir, şahıslarla ilgilidir. Biz siyasi partilerin kapatılma cezasıyla karşı karşıya kalmasına karşıyız. Partilerin mensuplarının, yöneticilerinin hukuk karşısında her an hesap vermeleri gerektiğini düşünüyoruz. Tabela değiştirmekten kolay bir şey yok. HDP’nin temsil ettiği siyasi çizginin evveliyatında harfin birisi öne, birisi arkaya konuyor. Bunlar yanlış yöntemlerdir, siz kişilerin suç işleyip işlemediğine bakın.”
‘Vatandaş sabırla Cumhurbaşkanı’nın tutumunu bekliyor, o suspus’
“Suç örgütünün başındaki bir insan kendi ilişki ağını anlatmaya başladığı zaman insanların merakla izlemesinden doğal bir şey yok. Vatandaşlarımızda ciddi bir rahatsızlık var. Sabırla bekliyorlar. ‘Bu kadar itham var, acaba Cumhurbaşkanı ne yapacak?’ diye. Cumhurbaşkanı’nın aldığı tutum çok pasif. Daha çok kenarda bir izleyici rolünde. En ufak konuda topa giren Sayın Erdoğan böylesine büyük bir konuda suspus.”
‘Siyasi ve maddi menfaati örtmek için kullanılan gerekçelere karşıyız’
“Diyorlar ki ‘Bu bir devlet meselesi’. Devlet meselesini hukuksuzlukla çözemezsiniz. Devletin bekasını, ülkenin bekasını anayasayı, hukuku çiğneyerek, suç işleyerek sağlayamazsınız. Bazı televizyon dizileri, bazı filmlerde toplumumuzun bilinçaltına bu kavramı işlemeye çalışıyorlar. ‘Mesele memleket meselesiyle hukuk teferruattır’ gibi. Buna kesinlikle karşıyız. Bunlar, paylaşılan siyasi ve maddi menfaatin üzerini örtmek için kullanılan suni gerekçeler. Bir devlet hukukla yönetilir.”
‘Suç örgütleri arasında ‘in’ ve ‘out’ olanlar var’
“Halkın desteği zayıflayınca, suç örgütlerinden, mafyavari yapılardan medet
uman bir yönetim anlayışı da hakim olmaya başladı. ‘Kim olursa olsun yeter ki
iktidarı tutalım’. Bu gerçekleri görmek lazım. Korkunç bir menfaat paylaşımı da
söz konusu. Suç örgütleri alanları, onların arkasındaki siyasetçiler, büyük
menfaatler var. Bunlar paylaşılamadığı için kimi bugünün ‘in’ örgütü oluyor.
Hapisten çıkanlar, özel yasal düzenlemelerle çıkarılanlar, alan açılanlar… Bir
de ‘sana alan kalmadı’ deyip yurtdışına çıkmak zorunda kalanlar. Onlar da ‘out’
örgütler.”
‘Hem hakem hem takım kaptanı ama maçın sonucu belli’
“Taban zayıfladıkça, halkın desteği zayıfladıkça Sayın Erdoğan farklı
ortaklıklarla siyasi gücünü bir süre daha devam ettirmeye çalışıyor. Maçın
uzatma dakikaları gibi. Hakemin düdüğü takımlardan birisinin kaptanının elinde.
Hem hakem hem takım kaptanı. Öyle olunca bir türlü düdüğü çalmıyor. ‘Uzattıkça
belki bir gol atarız’ diye. Maçın sonucu belli.”
‘İş dünyası ‘Acaba 2023’te seçim olur mu?’ diye soruyor’
“Siyasi çevreler ve programlarda bana hep ‘erken seçim’ soruyorlar. Ama iş
dünyası ‘Acaba 2023 Haziran’da seçim olur mu?’ diye soruyor. Bir şekilde,
anayasal süre dolduğu halde ‘Ondan da öteye uzatma gayreti olur mu?’ diye
soruyorlar. ‘Niye bıraksın ki, bütün güç elinde’ diyorlar. Bu soruyu soranlara
‘Demokrasimiz ölmedi, bu nabız attığı sürece en geç 2023 Haziran’ında bu seçim
olur’ diyorum.”
‘Sayın Soylu’nun tüm mesajları bir kişiyeydi’
“Sayın Soylu’nun canlı yayınında tek bir izleyicisi vardı. Bütün mesajlar
birkaç milyona değil, bir kişiyeydi. Sayın Erdoğan da o mesajları aldı ve
arkasında hemen İçişleri Bakanı’nın yanında tutum aldı. Açık, kapalı bir sürü
mesaj var. AK Parti’nin 17-25 Aralık’la ilgili resmi tutumu nedir? ‘Bu bir
komplodur’. Ülkenin İçişleri Bakanı 17-25 Aralık’a döndü; evde bulunan
paralardan ve para sayma makinelerinden bahsetti. Kendine bağlı bir istihbarat
teşkilatı olan bir bakan bu ifadeyi kullanıyor. Çok önemli bunlar.”
‘Gerçeklerden koptuğu için ‘İmreniyorlar’ diyor’
“Sayın Erdoğan’ın ‘Bize imreniyorlar’ demesi dünyanın ve Türkiye’nin
gerçekliklerinden ne kadar koptuğunun ifadesi. Hangi ülke bize imreniyormuş,
merak ediyorum. Parası pul olan, çiftçisinin traktörüne haciz gelen, yem, ilaç,
gübre fiyatlarının bir yılda yüzde yüzden fazla arttığı, esnafın zekât isteme
durumuna düştüğü bir ülkeye mi imrenecek yabancılar? Azerbaycan’dan gelen bir
video vardı. ‘Beni sabah şantiyeden aradı’ diyor. Etrafındaki üç beş kişi
zengin olunca bütün Türkiye’nin zenginleştiğini zannediyor.”
‘Sermaye küçük bir ışık görse parasını Türkiye’ye getirir’
“Türkiye küçülmüş haliyle bile dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisi.
Biz yerli ve uluslararası yatırımcılarla sürekli temas halindeyiz. Küçük bir
ışık görsünler; kendi insanımız dışarıda ya da yastık altında tuttuğu
birikimlerini ortaya çıkarır. Uluslararası yatırımcılar da borç olarak değil,
sermaye olarak Türkiye’ye para getirir.”
‘Ekonomide büyüme
modeli konusunda ters düştük’
“Kopuş sebeplerimden en önemlisi kural tanımazlık. Mali kural konusunda
ters düştük. Ekonomide sanayi-inşaat dengesi konusunda ders düştük. Büyüme
modeli konusunda ters düştük. Ben 2010-2011’de tekrar ekonomiye dönünce Türkiye
iki yıl arka arkaya yüzde 10 büyüdü. Ekonomide ısınma sinyallerini alınca bankacılık
sistemi üzerinden soğutma tedbirlerini uygulamaya başladık. Bu bile ciddi kavga
oluşturdu. Sayın Erdoğan ile pek çok konuda nasıl ters düştüğüm televizyon
programlarında, gazete haberlerinde sabit.”
‘Beştepe bütçe dışı yöntemlerle yapıldı’
“Beştepe, cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle sembolleşti. Aslında ilk
inşaatı “Başbakanlık Hizmet Binası” diye başladı. Sayın Davutoğlu’nun başbakan
olduğu bir gün yanındaydım, Sayın Erdoğan’dan telefon geldi. Biz orayı
cumhurbaşkanlığı yapacağız, dedi. Baştan kurgulanmış, belli. İnşaatı ilk
gördüğümde ‘Burası öyle Başbakanlık falan değil, Başkanlık Sarayı’ dedim. Özel
yöntemlerle, bütçe dışı yöntemlerle yapıldı orası. Normal ihale süreçleri
değil.”
‘Sayın Bahçeli kâra ortak, zarardan uzak’
“Sayın Bahçeli her ne kadar kabine üyesi vermediyse de Sayın Erdoğan
sorumluluğu paylaşmak için MHP’li birkaç bakan olmasını çok ister diye tahmin
ediyorum. Sayın Bahçeli ne yapıyor? ‘İktidarın ortaklığından menfaatim olsun
ama sorumluluğuna karışmayayım’ diyor. ‘Kâra ortak olayım, zarardan uzak
durayım’ diyor.”