Sınırımızın yanı başında yaşanan çatışmalar ve bölgede oluşması muhtemel terör koridoru milli güvenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü sınırlarımızın ötesinde sağlama zorunluluğunu ortaya koymuştur.
Suriye’de
yaşanan ve çok büyük acılara sahne olan iç savaşın ardından ülkemiz milyonlarca
mülteciyi kucaklayarak dünya tarihinde eşine az rastlanır bir yardımseverlik
örneği sergilemektedir.
Mazlumların
insan onuruna yakışır bir şekilde yaşaması için milletimiz de büyük fedakârlıklar
göstererek gerekli yardımlarda bulunmuştur.
Yıllardır
süren bu zulmün gelinen son noktada çok daha acımasız bir hal aldığı
görülmektedir. İdlib’te yaşam mücadelesi veren sivilleri bölgeden çıkarmak ve hâkimiyet
kurmak isteyen rejim güçleri, her gün çok daha büyük katliamlara neden olmakta;
bunu yaparken Suriye’de çıkarları bulunan devletlerden büyük destek
görmektedir.
Ülkemiz
diplomatik kanallarla mazlumların yaşamlarını güvence altına almak ve İdlib’te
bir güvenlik koridoru oluşturmak amacıyla girişimlerde bulunmuş ve bunu ilk
etapta sağlamıştır. Yapılan anlaşmalara uymayarak güvenlik koridorunu taciz
eden rejim güçlerini engellemek için silahlı kuvvetlerimiz bölgede
konuşlanmıştır.
Bu
süreç devam ederken İdlib’te gerçekleştirilen hava saldırısı sonucunda 33
askerimiz şehit düşmüş, 32 askerimiz ise gazi olmuştur. Mazlumların yanında yer
alan ülkemiz dünyadan herhangi bir destek görmediği gibi, bu yolda attığı
adımlar engellenmeye çalışılmaktadır.
Büyük
bir acı yaşadığımız bu süreçte milli birlik ve beraberliğimiz, dayanışma
gücümüz her türlü kirli ittifakın üstesinden gelecek yegâne güçtür.
Sakarya
Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Senatosu olarak bölgenin istikrarı ve
vatanımızın güvenliği amacıyla operasyonlar gerçekleştiren Kahraman Türk
Silahlı Kuvvetlerimizin daima yanındayız.
Şehitlerimize
Allah’tan rahmet, gazilerimize şifa, kederli ailelerimize ve milletimize
sabırlar diliyoruz.
Milletimizin
başı sağ olsun.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Senatosu