Emperyalizmin ve siyonizmin,
iki ülkeye doğrudan saldıramadığını belirten Perinçek, “ABD’nin psikolojik
harekât aygıtı, Türkiye ile İran’ın arasına fitne sokmaya, çeşitli
tezviratlarla güvensizlik yaratmaya gayret ediyor.” dedi. Perinçek, bu
çabaların etkisiz kılınarak iki ülkenin birliği ve kardeşliğinin güçleneceğini
vurguladı.
ABD’nin, bölgemizdeki
işgalini, DEAŞ ve PKK’yı kullanarak korumaya çalıştığını belirten Perinçek, bu
planın önündeki engelin, bölge ülkelerinin işbirliğinin olduğunun altını çizdi.
Perinçek, Suriye’deki ABD üslerine karşı, bölge ülkelerinin yakında ortak
harekâtta buluşacaklarını dile getirdi.
İran Kudüs Gücü Komutanı
Kasım Süleymani’nin ABD tarafından katledilmesinin yıl dönümü için de mesaj
veren Perinçek, “Batı Asya’da Haçlı emperyalizmine karşı ortak mücadele
yürütüyoruz. Süleymani ve Fahrizade bütün müslümanların ve bütün insanlığın
şehididir.” ifadelerini kullandı.
İran’ın en
etkili basın kuruluşlarından Tehran Times gazetesi, Vatan Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek’le röportaj yaptı. Tehran Times, röportajı “Vatan Partisi Genel
Başkanı: Süleymani ve Fahrizade bütün Müslümanların ve bütün insanlığın
şehitleri” başlığıyla servis etti. İlk soru da başlıktaki bu tespit üzerineydi.
Perinçek, Süleymani ve Fahrizade’nin şehit edilmesiyle ilgili şu ifadeleri
kullandı:
SÜLEYMANİ
VE FAHRİZADE HEPİMİZİN ŞEHİDİ
“Batı Asya devletlerinin
ve halklarının gelecekleri ortaktır. Biz Batı Asyalılar, ABD emperyalizmine ve
İsrail Siyonizmine karşı ülkelerimizin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve
ekonomilerimizi geliştirmek için mücadele ediyoruz. Bu mücadele, Haçlı
emperyalizmine karşıdır. Şehitlerimiz, hepimizin şehitleridir. Zaferlerimiz,
hepimizin zaferleridir. Bu nedenle Kasım Süleymani ve Muhsin Fahrizade, bütün
müslümanların ve bütün insanlığın şehididir.”
Perinçek, Süleymani’nin neden şehit
edildiği konusunda şu tespiti yaptı: “Kasım Süleymani, Irak’ın kuzeyinde terör
örgütlerine karşı mücadele ederken, bölgedeki halklarla işbirliğine ve eşgüdüme
büyük önem verdi. ‘Kürdistan’ adı altında İkinci İsrail Devletini kurma
girişimlerine karşı, Arap, Türkmen ve Kürt halklarının ve komşu devletlerin
omuz omuza mücadelesi için gerçekçi siyasetler geliştirdi ve etkili bir pratik
yürüttü. Hedef alınmasının nedeni de budur.”
ABD DOĞRUDAN SALDIRAMADI
FİTNE GİRİŞİMLERİNDE
BULUNUYOR
Türkiye ve İran’ın, ABD
– İsrail eksenli tehditlere karşı duruşunu değerlendiren Perinçek, ABD’nin iki
dost ülkeye karşı nifak girişimlerine şöyle dikkat çekti: “Türkiye ve İran,
Batı Asya’da terörizme karşı mücadelenin eksenini oluşturan en etkili
ülkelerdir. ABD ve İsrail, bu iki ülkeye doğrudan saldırıya cüret edemedi.
Çünkü Türkiye ve İran kaleleri sağlam. O nedenledir ki, ABD’nin psikolojik
harekât aygıtı, Türkiye ile İran’ın arasına fitne sokmaya gayret ediyor. En son
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü’de okuduğu şiir bu amaçla kullanıldı.
Oysa bu şiirden çıkarak yapılan yorumlar, gerçeğe dayanmıyor. Çünkü Erdoğan,
konuşmasında Rusya, İran, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve kabul ederse
Ermenistan’dan oluşan Altılı Platform önerisini ifade etti. İran ile Altılı
Platform kurmak isteyen bir Türkiye’nin İran’a karşı kötü bir kasıt içinde
olması düşünülemez. Türkiye’nin ABD ve İsrail’e yaklaşmakta olduğu gibi
propagandalar, bütünüyle fitne ve fesattır.”
ABD VE İSRAİL’İN
TÜRKİYE’Yİ DÜŞMAN OLARAK GÖRMESİ
Perinçek, Türkiye’nin de
İran gibi emperyalizmin ve siyonizmin hedefinde olduğunu vurguladı. Perinçek,
“MOSSAD Başkanı, daha birkaç ay önce İsrail’in Batı Asya’daki baş
düşmanının Türkiye olduğunu ilan etti. İsrail Hükümetinin güvenlik belgelerinde
de aynı saptama yapılıyor. Dahası ABD, İsrail, Yunanistan ve Fransa
donanmaları, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye namlularını çevirerek askerî
tatbikatlar yapıyorlar. Bu tatbikatlara Tevrat’tan alınan ‘Noble Dina’ ve Yunan
Mitolojisinden ‘Nemesis’ gibi intikam çağrıştıran isimler veriliyor. ABD
Başkanı Biden, Ocak 2020’de Tayyip Erdoğan’ı yıkma amacını dünya kamuoyu önünde
ilan etti. Bu koşullarda Türkiye’nin ABD ve İsrail’e yaklaşması gibi bir
ihtimal yoktur. Ama hem Türkiye ve hem de İran’daki Atlantik piyonları, çeşitli
tezviratlar yayarak iki ülke arasında güvensizlik yaratma gayreti içindedirler.
Bu çabaları etkisiz kılmak, iki ülke arasındaki birliği ve kardeşliği
güçlendirecektir.” dedi.
BÖLGE ÜLKELERİNİN ORTAK
HAREKÂTI
Atlantik’in bölgemizdeki
projelerine karşı bölge ülkelerinin işbirliğine işaret eden Perinçek, şunları
söyledi: “ABD, Batı Asya’da kendi silahlı güçlerini kullanarak savaşta ağır
kayıplar verdi ve yenilgiye uğradı. Bunun üzerine ‘konsepti’ değiştirdi. Bir
süredir ‘vekâlet savaşı’ adı altında terör örgütlerini ateşe sürüyor. Örneğin
ABD Başkanı Obama PKK için ‘Bizim Kara Kuvvetimiz’ demişti. ABD, bölgemizde
işgal ettiği toprakları, DEAŞ ve PKK gibi terör örgütlerini kullanarak koruma
çabası içindedir. Ancak ABD’nin Fırat’ın doğusundaki üslerinin de sonu
yakındır. Çünkü Türkiye, İran, Rusya, Suriye ve Irak, önünde sonunda Fırat’ın
Doğusundaki ABD üslerini temizlemek için ortak harekâtta buluşacaklardır.”
ABD’NİN TERÖRİST
LİSTESİNDEKİ HEDEF ÜLKELER
Perinçek, ABD’nin
terörle mücadele eden ülkeleri ve liderleri, “terörist” listesine alması
hakkındaki soruya da şu yanıtı verdi: “Batı Asya’da etnik bölücü ve yobaz terör
örgütlerinin arkasında ABD ve İsrail var. Bu nedenle terörizme karşı mücadele,
emperyalizme ve siyonizme karşı mücadeleden ayrılamaz. İran, bölgemizde ABD ve
İsrail tehditlerine karşı kararlı duruşuyla terörizme karşı da güven veren bir
konumdadır. Batı Asya ülkelerinin ‘teröristler’ listesi ile Atlantik
emperyalistlerinin listesi birbirine karşıttır. ABD ve İsrail, bağımsızlık ve
toprak bütünlüğü için savaşan ülkeleri ‘terörist’ diye suçluyor. ABD’nin Kasım
Süleymani’yi ‘terörist’ diye suçlaması, bir psikolojik harekât taktiğidir.
Çünkü Süleymani, ABD’nin stratejik piyonları olan DEAŞ ve PKK/PJAK/YPG/YPD
terör örgütlerinin yok edilmesi için çok etkin bir mücadele yürüttü.”