Gökdemir, Bazı belediyelerin zarar ediyoruz, işçinin maaşını ödeyemiyoruz gibi çeşitli sudan bahane ve sebeplerle emekçi kardeşlerimizin iş akitlerinin sonlandırılmasına bir anlam veremediğini ifade etti. İş akdi fesih edilen emekçilerin belediyeyi zarar uğrattığını söylemek ve tasarruf olarak emekçilerden feragat beklemek yöneticinin sadece aciz olduğunu gösterir. Emekten tasarruf olmaz! İşten çıkarılan ve çıkarılmak istenen emekçilerin bulunduğu şehirde sayılamayacak emekleri vardır. Şehrin yolunda, kaldırımında, çöpünde ve her yerinde emeği olan işçiden tasarrufa gitmek akıl tutulması değil de nedir? Sorarım vicdanlara, bu belediyeyi ve belediyeleri zarara uğratan veya batıran sokakta kaldırımı yolu yapan, çöpü toplayan maaşından başka belediyeye hiçbir maliyeti olmayan emekçiler midir? Belediyede ve belediyelerde neden ilk tasarruf gariban emekçiden yapılıyorsa, soruyorum bu acizlik değil de nedir? Lütfen kendimize gelelim. Emekçiden tasarrufa başlamakla bu belediyeler yönetilemez! Mali durumları düzelmez!
Bulunduğu şehirde oy kullanan seçmen belediye başkanının işçileri işten çıkarsın diye değil halkına hizmet etsin diye oy veriyor. Ne yazık ki belediyelerde onca israf varken neden emekçiler?
Bir emekçi hangi sendikaya üye olursa olsun hangi STK’ya mensup olursa olsun, emeği ile ekmeği ile oynanıyorsa tüm siyasi görüşlerin, sendikaların ve STK’ların emeğe ve insana sahip çıkması gerekir. Emekçilerin bu çığlığı görmezden gelinemez! Bu Hak-iş’in problemi değil kutsal olan emeğin bir problemidir. Tüm Sivil Toplum Kuruluşlarımızı bu çığlığa kulak vermeye davet ediyorum.
Açıklamada Gökdemir, kendi ticari işlerinde başarılı olan belediye başkanlarının belediyelerde israf ve savurganlık yaparak belediyeyi zarara uğratıp, tasarruf tedbirlerine ilk olarak neden tek geçim kaynağı alın teri olan emekçilerden başlanır soruyorum, dedi.
İş akitlerinin sona erdirilmesine sadece işin vicdani ya da insani tarafından bakarsak durum bu, ama işin hukuki boyutundan bakarsak da hukuka aykırı olduğunu görürüz. Hukuki gerekçelere göre işverenin, “zarar ediyorum, kriz var bu yüzden işçi çıkarıyorum” sebepleriyle yapılan fesihlerde, ispat yükünün işverende olduğu ve işverenin mali kayıtları, şirket bilançoları, tasarruf tedbirleri, işyeri organizasyonu gibi konularda hukuka uygun belgeler sunmak zorunda olduğundan, işçinin bu tür davaları kazanma olasılığının çok yüksek olduğunu ayrıca belirtmemiz gerekir. HAK-İŞ konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası olarak haksız yere iş akitleri fesih edilen emekçi kardeşlerimizin hukuki ve insani mücadelelerinde her zaman yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı bir kez daha vurgulamak isterim.
Belediye başkanına ve belediye başkanlarına seslenen Gökdemir, başkanlarımıza buradan sesleniyorum tasarruf tedbirlerinize emekçilerden değil, belediyedeki israf, ihale, araç ihalesi ve bunun gibi savurganlıklardan tedbir alınarak başlanması daha doğru bir tasarruf ve tedbir yöntemi olacaktır. Mali yetenek budur!