Sayıştay’ın Sakarya Üniversitesi 2022 Yılı Denetim Raporu’nda, kanunen belirlenen durumlar dışında, dolu kadrolara görevlendirme yapıldığı açığa çıktı. Raporda mevzuatta dolu olan Genel Sekreter, Daire Başkanı, Enstitü Sekreteri, Fakülte Sekreteri, Yüksekokul Sekreteri, Şube Müdürü kadrolarına görevlendirme yapıldığı belirtildi. CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, “Liyakatsiz atamalar ve eş dosta ayrılan kadrolar nedeniyle üniversitelerimiz adeta çöküşe sürükleniyor” tepkisini gösterdi.
Sayıştay tarafından yayımlanan Sakarya Üniversitesi 2022 Yılı Denetim Raporu’yla, teknik nitelik gerektiren daire başkanlıklarına ve fakülte sekreterliklerine usulsüz atamalar yapıldığı ortaya çıktı. Prof. Dr. Fatih Savaşan’ın atanmış personeli asıl kadrosu dışında çalıştırıp, bu personeller tarafından dolu olan kadrolara mevzuata aykırı şekilde 55 adet görevlendirme yaptığı tespit edildi. Savaşan’ın Sakarya Üniversitesi Rektörlüğü döneminde Sakarya Üniversitesi’ne 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda sayılan istisna dışında atama yapıldığının altı çizildi.
Raporda, “Üniversitede Genel Sekreter, Daire Başkanı, Enstitü Sekreteri, Fakülte Sekreteri, Yüksekokul Sekreteri, Şube Müdürü kadrolarına usulüne göre atanmış personel asıl kadrosu dışında çalıştırılmakta, bu personelin kadro görevleri ise yine görevlendirme ile başka personel tarafından yürütülmekle ve bu yöntemle 55 adet görevlendirme yapıldığı tespit edilmiştir.” denildi. Ayrıca üniversite bünyesinde yürütülen bilimsel araştırma projeleri sona erdikten sonra, proje kapsamında alınan taşınırların geri verilmediği, üniversite için yapılan alımlarda yüzde 10 sınırının aşıldığı belirlendi.
“KADROLAR GASP EDİLİYOR”
CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent duruma tepki göstererek, “Yerel basınımızda da bir kısmı paylaşılan Sayıştay raporunda gördük ki üniversitelerimiz adeta çöküş içerisinde. Yıllarca üniversitelerimizde emek vermiş, liyakat ile kadrolara alınmış kişiler yerine ülkedeki tek adam rejiminin yansıması olarak üniversitelerde de “tek adamlar” görüyoruz. Kişisel atamalar ile üniversite içi iş ahlakı ve adaleti adeta yok ettiler. Bunun bir yansıması da üniversitelerimizde eğitimin niteliğindeki düşüş olarak görüyoruz. Geçtiğimiz aylarda Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA), 35 ülkenin yükseköğretim sistemini karşılaştırıp, ‘akademik, mali, atama, özerklik’ açısından raporladı. Türkiye, liyakatsiz atamada 35 ülke içinde sonuncu oldu. İşte biz Sayıştay raporlarında da bunu görüyoruz. Rektörler tek bir kişinin keyfi yöntemlerde atandığı kişilere dönüştü. Hal böyle olunca, liyakatsiz atanan rektörler de üniversite içinde aynı keyfiyeti sürdürüyor. Bu usulsüzlüklerin sorumlularının bir an önce hesap vermeleri gerekiyor. Ancak o zaman üniversitelerimiz yaşadığı çöküşten sıyrılabilir.”