AKP’nin adaleti taraf yapmak istediğine vurgu yapan Genel
Başkan Uysal, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“Tekeline alamadığı hukuk sistemini,
baroları bölerek tekeline almak istiyorlar”
“İktidar, 18 yıldır teamül haline getirdiği üzere “böl parçala
yönet” stratejisi ile, ya yeni ve mevcuda ikame kurumlar ihdas ederek ya da var
olanı parçalayarak “hakim” olma anlayışını bir kez daha sergilemektedir.
Adaletten taraf olmayan AKP İktidarı, atama kudreti ile
yüksek yargıyı ve iddia makamını tasnif ederek tam manasıyla tekeline alamadığı
hukuk sistemini, baroları bölerek tekeline almak istemektedir.
“Yanlışlarını savunacak bir makam arıyorlar”
İktidarın çoğunlukçu anlayışı burada da ayan beyan gün
yüzüne çıkmıştır. Amaç, baroları bölüp ellerindeki her türlü yetkiyi sopa gibi
kullanarak kendilerine yakın barolar ihdas etmek, “çok”a sahip olarak
haklı/güçlü olmaktır. İlgili düzenleme, karşıtlıktan beslenen bir anlayışa
katık olacaktır.
Ekranlarda her gün sıkça gördüğümüz, “haktan değil güçten
taraf” olan ve maalesef “hukukçu kimliğine matuf” kimselerle içtihatları, hukuk
bilimini, teamülleri alt üst eden iktidar, yanlışlarını savunacak bir “savunma
makamı” örgütlenmesine ihtiyaç duyuyor.
Savunma makamı üyelerini temsil eden kimi yapıların desteği yetmemiş,
iktidarı doyurmamış olacak ki kendilerini alkışlayacak yeni bir organizasyonu
kurma gayretine girişmişlerdir.
“Toplumsal kutuplaşmada yeni bir fasıla”
Kamuda idari konularda dahi siyasal karar veren bir sistemi
inşa eden AKP anlayışı şimdi barolara verilmesini planladıkları sıfatlarla
toplumsal kutuplaşmada yeni bir fasıla açacaktır.
Acı ile yıllardır, savunma makamı mensuplarının kılığı,
kıyafeti ya da memleketinden siyasal mesaj ve aidiyet çıkararak tasarrufta
bulunan hakimler, yargı mensupları gördük. Tarafsız ve bağımsız olması
gerekirken siyasal aidiyetleri üzere karar veren yargı örgütlenmesinin, mevcut
“siyasal kamp”ları kurumsallaştıracak bu düzenleme ile taraflıkları
körüklenecektir.
Adalet sisteminin temel yarası haline gelmiş HSK yapısı ile
yargı üzerinde tahakküm oluşturmuş iktidarın bu teklifinin geçmesi halinde;
iktidarın siyasi saiklerle atadığı bir yargı mensubu, bir dosyaya bakmaya
başlamadan önce –belki- savunma makamının, avukatın hangi baroya mensup
olduğuna yani siyasi görüşüne, iltisakına bakacak, “bizden değil” diyerek
hukuka göre değil zanna göre karar verebilecektir.
“Çözüm sürecinin de kimlere yaradığını gördük”
Dahası, “bana yarar” diye düşünerek getirilen bu teklif ile
kimi baroların etnik, bölücü bir kimliğe kavuşacaklarını unutmamak gerekir.
Nitekim AKP’nin bugüne dek “bana yarar” çıkarımı ile yaptığı düzenlemelerin,
örneğin “Çözüm Süreci”nde kimlere yaradığı ya da 2010 referandumu ile
yaptıklarının kimin yararına olduğuna milletçe bedel ödeyerek tanık olduk.
Baroları bölerek “benim barom” demelerine sebep olacak
düzenleme bir düzen getirmekten öte; düzensizliği, tarafgirliği, kutuplaşmayı
getirecektir.
Yapılan araştırmalar, birçok ülkenin aksine ülkemizde kişilerin
fotoğraflarına bakarak hangi siyasi görüşten olduklarına dair
değerlendirmelerin doğruluk oranının yüzde 70’ler seviyesinde olduğunu
göstermektedir.
“Kişiler siyasi görüşlerine göre tasnif ediliyor”
AKP iktidarında kişilerin, eğitimden başlayarak, siyasi
görüşlerine göre tasnif edildiği bir gerçektir. Hangi okuldan mezun olduğunuz,
hangi vakıf üniversitesinden diploma aldığınız, sosyal sorumluluk alanında dahi
hangi STK’larda gönüllü olarak bulunduğunuz bu iktidar döneminde bir “fişleme”
aracı haline gelmiştir.
Bu düzenleme ile hukuk sisteminde de yeni bir “fişleme”
yöntemi kurgulanmaktadır.
“Çoklu baro” adı verilen açıkça “çok”u elde etmek gayesi ile
de tasarlanmış bu teklif, aksak hukuk sistemimize onmaz darbeler vuracaktır.
“İlgili düzenleme derhal geri çekilmelidir”
Buradan hareketle Demokrat Parti olarak ilgili düzenlemenin
derhal geri çekilmesini, ayrıca anayasal haklarını kullanarak başkentlerine
girmek isterken dövülen savunma makamı mensuplarının bir de bu şekilde
dövülmesinin ve toplumsal huzurun çiğnenmesinin önüne geçilmesini talep
ediyoruz.
Vesilesiyle başta AKP Genel Başkanı olmak üzere iktidar
mensuplarına Gandi’nin bir öğüdünü de hatırlatıyoruz;
“Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine
adaletle hareket edip tek başına kal daha iyi.”