Başkan Altuğ, STB Başkan Vekili Ahmet Erkan’ın başından vurularak öldürülmesi örneğinden yola çıkarak toplumsal dejenerasyon ile ilgili değerlendirmede bulunarak şunları dile getirdi:
“Günümüzde toplumsal manevi değerlere uyumsuzluğun arttığı, davranış ve hareket olarak ‘şiddet’ ve ‘hoşgörüsüzlüğün’ ön plana çıktığı görülmektedir. Bizler, yardımlaşmanın, dayanışmanın müsamahanın önemine vakıf bir kültürün mirasçılarıyız. Aile, sosyal çevre toplumumuzu birleştiren en önemli unsurlarımızdır. Ancak baktığımızda son zamanlarda şiddetin, zorbalığın arttığı “sokaklara kurşunlar yağdı” “ailesini katletti”, “eşini öldürdü” ve benzeri adlarla yazılı ve görsel basında yer alan bu haber ve görüntülerin insanların moral değerlerini bozduğu ve günlük yaşamlarını olumsuz etkilediğini görüyoruz.
Günümüz insanlığı şiddetin değişik boyutlarını üretirken aynı zamanda bunların da mağduru olmaktadırlar. Fiziksel şiddet, psikolojik, teknolojik ve cinsel şiddetle hepimiz birbirimize zarar veriyoruz. Bunun temelinde ciddi bir toleranssızlık yatmaktadır. Bizden farklı olana tahammülsüzlüğümüz toplumun en büyük sorunu olmaya başlamıştır.
Ekonomi, ticaret ve sanayinin gelişmesi üretmeye ve çalışmaya dayalı bir şekilde çözülebilecek bir konudur, ancak bu saygısızlık ve toplumsal cinnet ilerledikçe önüne geçilemez, çözülemez bir sorun olarak ekonomiyi de, gelişmeyi de bitirir.
Şiddet ve öfke kontrolü konularında eğitimler, sosyal kültürel etkinlikler ve bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarla toplum için sosyal yaşamda sorun olan şiddet ve tahammülsüzlük sorununun aşılabilir. Bilinçlenmekten öte aslını hatırlatmaktır esas olan. Bu konuda Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası olarak gereken çalışmalara yetki ve imkanlarımız dahilinde destek vermekten memnuniyet duyarız.
Bu duygu ve düşüncelerle camiamızın önemli isimlerinden Sakarya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Erkan’a tekrar rahmet diliyor bu tür olayları kınıyor, tekrarının yaşanmamasını temenni ediyorum.”
“Günümüzde toplumsal manevi değerlere uyumsuzluğun arttığı, davranış ve hareket olarak ‘şiddet’ ve ‘hoşgörüsüzlüğün’ ön plana çıktığı görülmektedir. Bizler, yardımlaşmanın, dayanışmanın müsamahanın önemine vakıf bir kültürün mirasçılarıyız. Aile, sosyal çevre toplumumuzu birleştiren en önemli unsurlarımızdır. Ancak baktığımızda son zamanlarda şiddetin, zorbalığın arttığı “sokaklara kurşunlar yağdı” “ailesini katletti”, “eşini öldürdü” ve benzeri adlarla yazılı ve görsel basında yer alan bu haber ve görüntülerin insanların moral değerlerini bozduğu ve günlük yaşamlarını olumsuz etkilediğini görüyoruz.
Günümüz insanlığı şiddetin değişik boyutlarını üretirken aynı zamanda bunların da mağduru olmaktadırlar. Fiziksel şiddet, psikolojik, teknolojik ve cinsel şiddetle hepimiz birbirimize zarar veriyoruz. Bunun temelinde ciddi bir toleranssızlık yatmaktadır. Bizden farklı olana tahammülsüzlüğümüz toplumun en büyük sorunu olmaya başlamıştır.
Ekonomi, ticaret ve sanayinin gelişmesi üretmeye ve çalışmaya dayalı bir şekilde çözülebilecek bir konudur, ancak bu saygısızlık ve toplumsal cinnet ilerledikçe önüne geçilemez, çözülemez bir sorun olarak ekonomiyi de, gelişmeyi de bitirir.
Şiddet ve öfke kontrolü konularında eğitimler, sosyal kültürel etkinlikler ve bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarla toplum için sosyal yaşamda sorun olan şiddet ve tahammülsüzlük sorununun aşılabilir. Bilinçlenmekten öte aslını hatırlatmaktır esas olan. Bu konuda Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası olarak gereken çalışmalara yetki ve imkanlarımız dahilinde destek vermekten memnuniyet duyarız.
Bu duygu ve düşüncelerle camiamızın önemli isimlerinden Sakarya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Erkan’a tekrar rahmet diliyor bu tür olayları kınıyor, tekrarının yaşanmamasını temenni ediyorum.”