Türkiye Hükümeti, artık Karadeniz ve Akdeniz’den
Hürmüz Boğazı’na, dahası Atlas Okyanusu’ndan Pasifik Okyanusu’na uzanan bir
stratejiye ve tarihsel ufka sahip olmak zorundadır.
Evet zorundadır diyoruz. Bu zorunluluk,
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın bugünkü Atlantik baskısı altındaki
tereddütlerinden çok ama çok daha güçlüdür.
AKDENİZ
KARADENİZ DOSTLUK ve BARIŞ PLANI BİRİCİK ROTADIR
Türkiye, dört yönden yüz yüze geldiği ABD-İsrail
tehditlerine karşı hem güvenliği ve hem de ekonomik gelişmesi için, öncelikle
komşuları olan Rusya, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan ile her alanda işbirliği
yapmak durumundadır. Bu stratejik zorunlulukta Rusya Federasyonu kilit rol
oynuyor.
Bu konuda Vatan Partisi olarak ilan ettiğimiz Akdeniz Karadeniz Dostluk ve Barış Planıbiricik rotadır ve uygulanmaktadır.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın da geçenlerde
belirttiği gibi, Rusya’nın katkısı olmasaydı Karabağ’ı işgalden kurtarmada
zafere ulaşamazdık.
Aynı şekilde KKTC’nin tanınması için de Rusya’nın
atacağı adımlar kilidi açacak önemdedir ve bunun için Türkiye olarak
Karadeniz’de Türkiye-Rusya dostluğunu güçlendirecek adımları atmak
sorumluluğuyla karşı karşıyayız.
Bugün Kırım’ın Rusya toprağı olduğu gerçeğinin
tanınması,hem Türkiye’nin güvenliğini güçlendirir, hem de Kırım Türklerimizin
iradelerinin ve çıkarlarının gereğidir. Karadeniz’deki Yunanistan olan
Ukrayna’yı ABD denetiminden kurtarmak da ancak bu çizgide hayata geçecektir.
Suriye’nin toprak bütünlüğü de, Türkiye ve Rusya’nın
katkısıyla hayata geçirilebilir. Suriye Devletinin biricik temsilcisi Beşar
Esat yönetimidir. Beşar Esat’a karşı bir takım muhalif görünümlü bölücü
örgütleri desteklemenin maliyeti çok ağırdır.
HÜKÜMETİMİZİN
TARİHİ SORUMLULUĞU
Tayyip Erdoğan Hükümeti bu siyasetten kesinlikle
vazgeçmelidir. Rus uçağını düşürmenin sonuçlarını unutmak vahim gelişmelere
neden olur. Türkiye’nin bir kez daha aynı tecrübeleri yaşamasına gerek
bulunmuyor.
Rusya dostluğunun da katkısıyla Suriye Hükümetiyle
işbirliği yaparak PKK’yı ve diğer terör örgütlerini birkaç ay içinde temizler
ve Kandil’e beyaz bayrak çektiririz. Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönmeleri
de bu sayede mümkün olacaktır.
Çok açık belirtelim Tayyip Erdoğan Hükümeti, KKTC’nin
tanınması ve PKK’nın temizlenmesine yönelik zorunlu görevleri yerine getirmekte
tereddüdü sürdürürse, kendi iktidarını sarsmaya devam etmiş olacaktır.
Vatan Partisi, KKTC’nin tanınmasını sağlamak ve Suriye
ile işbirliği yoluyla PKK’yı bitirmek için uluslararası alandaki çalışmalarını
sürdürmektedir ve bu görevleri kesin sonuca ulaştırmak için Türk Milletinden
hükümet yetkisi talep etmektedir.
Umuyoruz Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan,
Soçi’de Türkiye düşmanlarını sevindirecek tavırlar almayacak ve Türkiye’nin
ekonomide ve güvenlikte ufkunu açacak stratejik işbirliği ve dayanışmaya
yönelecektir.
Doğu
Perinçek
Vatan
Partisi Genel Başkanı