Savunma sanayi üretimleri, enerji hamleleri, nükleer teknoloji ile Türkiye dünyaya meydan okuyor. Kendi kendimize anlatmamız gereken en önemli şey şu; biz çok büyük bir hikâyenin üzerinde duruyoruz. Elimizden hikâyemizi aldıklarından elimizde ne kaldığının bir önemi olmaz. Hikâyesiz kalmış şehirler, devletler, medeniyetler, kültürler yok olur” dedi.
Sakarya
Büyükşehir Belediyesi Şubat Kültür Sanat Etkinlikleri Gazeteci Yazar Erem
Şentürk’ün katılımıyla gerçekleştirilen konferans ile devam etti. AKM’de ‘Yeni
Dünya Yeni Türkiye’ başlıklı programda Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr.
Furkan Beşel ve çok sayıda kültür sanat dostu yer aldı.
Kenevir
petrolün rakibidir
Büyükşehir Belediyesi’nin
ekimini yaptığı kenevir çalışmalarından bahseden Erem Şentürk, “Kenevir,
Amerika’nın dünyadaki 127 ülkeyle doğrudan yasaklattığı, ekimi halinde de
yaptırımların olacağı kesin bilgilerle verilmiş bir bitkidir. Ne önemi var
kenevirin? Kenevir petrolün rakibidir. Tüm petro-kimya ürünleri, plastik dahil
olmak üzere kenevirden üretilebilir. Kenevirden üretilen kağıt, ağaç
selülozundan üretilen kağıttan 8 kat daha fazla dayanıklıdır. Kenevirden
yapılan kağıt 8 kez dönüşebilir. 1 dönümlük kenevir 25 dönümlük ormandan daha
fazla oksijen sağlar. Kenevir iklim de toprak da aramaz. Kenevirden elde
edilecek petro kimya ürünleri 65 tanedir. Şimdi siz petrolle para kazanan bir
ülke olsanız, kenevir ekilmesini ister miydiniz? Tam olarak kenevir bu yüzden yasaklanmıştır.
Nasıl serbest oldu kenevir? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürüttüğü diplomatik
ilişkilerle” dedi.
Çok büyük
bir hikâyenin üzerinde duruyoruz
Erem Şentürk, Türkiye’nin
stratejik alanlarda gerçekleştirdiği üretimlerle dünyanın dikkatini çektiğini söyleyerek,
“Geçtiğimiz günlerde THY uçağı İstanbul’dan Fransa’ya yosundan üretilmiş
biyo-yakıt teknolojisi ile gidip geldi. Dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Bunun
adı yerinde ikamedir. Savunma sanayi üretimleri, enerji hamleleri, nükleer
teknoloji ile Türkiye dünyaya meydan okuyor. Kendi kendimize anlatmamız gereken
en önemli şey şu; biz çok büyük bir hikâyenin üzerinde duruyoruz. Elimizden
hikâyemizi aldıklarından elimizde ne kaldığının bir önemi olmaz. Hikâyesiz
kalmış kişiler yok olur. Hikâyesiz kalmış şehirler, devletler, medeniyetler,
kültürler yok olur” diye konuştu.