DEVA Partisi, Adapazarı İlçe Başkanı Ahmet Özkan;
“TÜRKİYE’Yİ MUTLU İNSANLARIN ÜLKESİ YAPACAĞIZ”
DEVA Partisi Adapazarı İlçe Başkanı Ahmet Özkan; “Ülkemizi ekonomik ve sosyal her alanda perişan eden bu iktidar, bu ülkeye VEDA edecek ve ülkemize DEVA gelecek” dedi ve yayınladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
“Dünya Mutluluk Endeksine göre 146 ülkede en üst sırada Finlandiya, en alt sırada Afganistan var. Türkiye tam 112. Sırada ve Türkiye, yakın zamanda toprağında savaş görmüş Irak’tan daha mutsuz.
Ülkeleri gelir, özgürlük, sağlık, sosyal yardım, yolsuzluk, eğitim ve satın alım gücü kriterlerine göre sıraladığınızda Türkiye çok kötü durumda. Erdoğan ve Bahçeli ortaklığının artık ülkeyi mutlu yapabilme imkânları yok. Yok çünkü batıran kurtaramaz, yıkan yeniden yapamaz. Dolayısıyla en kısa zamanda bir iktidar değişimi şart oldu.
“SEÇİME HAZIRIZ. EYLEM PLANLARIMIZ HAZIR”
DEVA Partisi Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Eylem Planlarımızı şimdiden hazırladık. Projelerimiz, çözümlerimiz, eylem planlarımız hazır. Biz seçime de hazırız.
Çalışmalarımız, çabalarımız ve halkın teveccühü ile en kısa zamanda, ülkeyi bir kişinin kafasına estiği gibi yönetmesine son vereceğiz. Tüm vatandaşlarımızın hukuk güvenliğini sağlayacak ve refahını yükselteceğiz. Türkiye’yi mutlu gençlerin, mutlu kadınların, mutlu çalışanların, mutlu insanların ülkesi yapacağız.
Otoriter ittifak ortaklarının DEVA Partisi’ni engellemek için ürettiği tüm o entrikaları boşa çıkaracağız.”
“TEK ADAMI SİSTEMİ HUZUR GETİRMEDİ!”
Ülkede antidepresan ilaç satışları ciddi ölçüde artmış durumda. Eczacılara soruyoruz, ‘Satışlar çok arttı’ diyorlar. Bu konuda da bir araştırma yapılmış, 2017 yılında ülkede 48 milyon kutu satılırken, bu rakam 2021’de 59 milyon kutuya çıkmış. İnsanlar daha çok stres çekiyorsa, bu durum hükûmetin eseri.
Taraflı ve partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde ülkemiz her yıl daha mutsuz oluyor. Huzur getirecek dedikleri sistem Türkiye’yi depresyona soktu.
GENÇLER BİR YERE GİTMESİN BİZ GELİYORUZ!
Yine bir araştırmaya göre gençlerimizin büyük bir çoğunluğu ilk fırsatta ülkelerini terk etmenin fırsatını kolluyor. Haklılar mı? Evet. Bu ülke onlar için yaşanılmaz ve katlanılmaz bir hale geldi. Ama biraz sabretsinler. Onlar değil gitmesi gerekenler gidecek.
Gençlere, gasp edilen hayatlarını iade etmeyi taahhüt ediyoruz. Yarının Türkiye’si için gençlerin aklına ihtiyacımız olduğunu iyi biliyoruz. Biz gençlere fırsat eşitliği sağlayacağız. Gençlerin istihdam olanaklarını arttıracağız. Onlara düşüncelerini ifade edebilecekleri, yeteneklerini geliştirebilecekleri özgürlükçü bir iklim sunacağız. İş baskısıyla, siyasi iklim baskısıyla, sosyal çevre baskısıyla nefeslerinin kesilmeyeceği, kendileri gibi olacakları bir ülke hazırlayacağız.”
Gençler, ‘Harçlıklarımızla sokağa çıkmak, bir kafede oturmak, sinemaya gitmek mümkün değil artık’ diyorlar. Doğru söylüyorlar. Paraları olmadığı için gezi, eğlence, sinema, tiyatro gibi sosyal etkinlikler gençler için hayal oldu.
Bir genç evinden çıksa yemesi içmesi eğlenmesi en için en azından cebinde 100 lira olması gerekiyor. Bu ülkede evladının cebine günlük 100 lira koyabilecek hane mi kaldı?
“KUR KORUMALI SİSTEMLE KÜÇÜK BİR AZINLIĞA MUTLULUK SAĞLANIYOR”
Bırakın gezmeyi eğlenmeyi, millet çocuğuna okula giderken harçlık veremiyor. Emekli Bayramda torununa harçlık veremeyecek duruma geldi. Sabit gelirli vatandaşlarımız üstüne başına kılık kıyafet alacak para bulamazken, insanlarımız gıdaya ulaşımda ekonomik zorluk çekerken, asgari ücretli, dar gelirli, emekli, malul, dul, yetim, görmezden geliniyor, ancak bu durum söz konusu iken, yoksuldan alıp zengine veren kur korumalı mevduat uygulamasıyla küçük bir azınlığa servet transferi yapılıyor. Bu böyle devam edemez. İlk fırsatta yoksuldan alıp zengine veren kur korumalı mevduat uygulamasına son vereceğiz. Devleti batırma kampanyasına noktayı koyacağız.
Milletimiz şunu bilsin ki bu iktidarın vedası, ülkemizin DEVA’sı olacaktır.”