İlk olarak Serdivan Şehit Erol Olçok Anadolu Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen Sakarya Eğitim Akademisi Projesinin açılış programında konuşan Vali Balkanlıoğlu, yeni dönemin daha verimli geçmesi adına düzenlenen bu projeyle, okul yöneticileri, öğretmenler, veliler ve öğrencilerin kendilerini geliştirme imkânı bulacaklarını ifade etti.
Eğitim alanında çocuklarımızın adaptasyonu ve gelişimleri kadar yönetici, öğretmen ve velililerin de kendilerini geliştirmesi gerektiğini belirterek, projede emeği geçenler ile katılanları tebrik ettiğini ve eğitim alanındaki çalışmalara kendilerinin de her türlü desteği vereceklerini söyledi.
İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, okul yöneticileri, öğretmenler ile velilerin katıldığı ve üç gün sürecek yönetici eğitimleri programında; İletişim, Personel Hizmetleri-Denetim, Etkin Kurum Yönetimi ve Başarılı Ekip Oluşturma, Okul Yönetimini Etkileyen Ögeler-Okul İşletmesi ve Protokol Kuralları konusunda seminerler düzenlenecek.
Daha sonra ilimizde bu yıl kurulan Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesinin 2018-2019 eğitim-öğretim yılı 3+1 ve 7+1 Uygulamalı Eğitim Modeline dair, Güz Dönemi İşletmelere Öğrenci Yerleştirme törenine geçen Vali Balkanlıoğlu, üniversite ile sanayi kuruluşlarının örnek işbirliği ile gerçekleştirilen projenin, istihdama çok büyük katkı sağladığını ifade etti.
Türkiye’nin aşağı yukarı her bölgesinde Kaymakamlık yaptığını ve 10 seneyi aşkın bir süredir Valilik görevini ifa ettiğini belirtip, kamuda yönetici olmanın ve sürekli halkla diyalog halinin getirmiş olduğu birtakım tecrübeler kazandıklarını ifade eden Vali Balkanlıoğlu, “Genelde bizi en fazla üzen ve sıkıntıya sokan olaylardan birisi de, gençlerimizin Valiliğe gelerek iş istemeleridir. Çocuklar belki ümitsizliğe, çaresizlik sendromuna düşüp evden dışarı çıkamaz hale gelince de, bu sefer çocuğun haline acıyan anneleri, babaları, hatta büyükanneleri geliyorlar. Gençlerimizin iş sahibi olmak için çektikleri sıkıntılar, hakikaten bizi son derece üzüyor.
Okullarımızda maalesef çocuklara sadece teorik bilgi yüklendiğinden, ayakları üzerinde durarak kendini ifade etme becerisini sağlayamıyorlar. Yani gençler kendilerini anlatamıyor, genelde bu beceriyi ve cesareti gösteremiyorlar.
Şimdi ihtiyaçlar sınırsız ama kaynaklar oldukça sınırlı. Her insan son derece rahat koşullarda, konforlu bir yaşam sürmek istiyor. Bu istek gayet normal bir şey olmasına rağmen, bunun için gelirimizin artması gerekiyor. Gelirin artması ülkede istihdamın artmasını, istihdamın artması da, üretimin ve iş yerlerinin artmasını sağlar. Yurtdışına gidenler, özellikle Avrupa ülkelerinde üst düzey konfor yaşanıyor hissine kapılıyor, ancak durum hiç te sanıldığı gibi değil. Bir dönem ziyaret ettiğim İsviçre’deki Alp Dağları'nın etekleri tamamen kaya olmasına rağmen, insanlar oraya kale gibi duvar örüp, toprak çekmişler. Oralarda üzüm, elma yetiştirip, bir şekilde işleyerek dünyaya pazarlıyorlar. Yani adamların dedeleri de, dedelerinin babaları da çalışarak orayı meşhur etmiş ve kazanç sağlamışlar. Aslında bizim temel sorunumuz; çalışmadan ve üretmeden bir şeye sahip olma isteğidir. İnsanlar kısa sürede zengin olma hayaliyle; define avcılığı yapıp, piyango ve spor toto, loto gibi şeylere bel bağlamakta, hatta kumardan kazanma isteğinin yanı sıra, daha kötüsü hırsızlıkla başkalarının ürettiğini çalarak konforlu yaşama peşinde koşuyorlar.
Bir gün Meslek Yüksekokulu öğrencileriyle kariyer günleri programında bir aradayken, kamuda çalışmak isteyen olup olmadığını sordum. Hemen hemen herkes parmak kaldırdı. Kendi işini yapmak isteyen diye sorunca da, 4-5 kişiyi gördüm. Hakikaten eğitimdeki temel sorunumuz, herkesin devlette bir işe girme ve onun rahatlığını yaşamak üzerine kurulmuş gelecek kaygısıdır.
Üniversitelerimizin ve eğitim sistemimizin temel sorunlarından birisi; temel ve teorik eğitimi verilip uygulamanın eksik bırakılmasıdır. Burada bütün üniversitelerimizin uygulaması gereken bir proje hazırlanmış. Özellikle mühendislik gibi mesleki eğitim veren okullarımızın muhakkak sanayi ve işyerleri ile entegre çalışması lazım. Kalkınma ve gelişmeyi sağlayan birçok ülke bunu yapıyor. Fransa’da tarımsal kalkınma amaçlı üniversite, Meslek Yüksekokulu, hatta ziraatla ilgili liseler, bulundukları bölgelerde ne yetişiyorsa, üretiminden sanayisine kadar her aşamasında bizzat tarlada çiftçilerle beraber eğitim görerek, farklı bir kalkınma modeli geliştirmişler. Kaymakamlık yaptığım bir ilçede, babasının 3 bin dönüm yeri olan bir Ziraat Mühendisi tarlada çalışmak yerine devlette işe girmek için uğraşıyordu. Bunun sebebi ise aslında, özgüven eksikliği ile pratik noksanlığıdır.
Değerli Rektörümü ve ekibini, destek veren iş adamlarımızı kutluyorum. Gerçekten harika bir iş yapıyorlar, kendi elemanını bizzat yetiştirerek işe aldıkları için herkes gibi ülkemiz de her konuda kazançlı çıkıyor” dedi.
Sakarya Üniversitesi Kampüsü Kültür ve Kongre Merkezindeki programa Vali Balkanlıoğlu’nun yanı sıra; Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, SATSO Meclis Başkanı Talip Kuriş, SATSO Başkanı Akgün Altuğ, daire müdürleri, Akademisyenler, iş adamı ve sanayiciler ile öğrenciler katıldı.
Törenin sonunda Uygulamalı eğitimde Türkiye’ye örnek olan “+1” projesi ile öğrenciler, bir dönem boyunca eğitim görecekleri iş yeri uygulaması ve eğitimine dair hazırlanan otomasyon programı aracılığıyla iş yerlerine yerleştirildiler.