İl Milli Eğitim müdürü Fazilet Durmuş ve İlçe Milli Eğitim
Müdürü Coşkun Bakırtaş’ın da eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir’i
karşılayarak okullarında ağırlamaktan onur duyduklarını belirtip bilgiler veren
Okul Müdürü Sevda Aslan, 22 derslikte 96 öğretmen ve 830’u örgün, 188’i Açık
Öğretim ve 9’u özel öğrenci olmak üzere toplam bin 27 öğrenci ile eğitim ve
öğretime devam ettiklerini, okullarında Bilişim Teknolojileri, Büro Yönetimi,
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, El Sanatları Teknolojisi, Grafik ve Fotoğraf, Moda
Tasarım Teknolojileri ve Yiyecek İçecek Hizmetleri bölümleri ile 18 atölye
bulunduğunu ifade etti.
Okul içerisinde incelemelerde bulunan Vali Ahmet Hamdi
Nayir, sınıflarda derslere katılıp öğretmen ve öğrencilerle sohbet etti.
“Öğrencilerimizin
Gelişime Açık Olması Sevindirici”
11. sınıf Grafik Atölyesi Bölümü ile sınıf gezilerine
başlayan Vali Ahmet Hamdi Nayir, yazıları boyut, font ile boşlukları bakımından
düzenleme ve tasarlama sanatı olan Tipografi üzerine sınıf öğretmeni ve
öğrenciler ile bir süre sohbet ederek, “Hayatımızın her alanına etki eden bu
gibi konularda öğrencilerimizin kendilerini geliştirmiş olmalarını önemsiyoruz.
Umarım mesleki eğitim veren bu okula ve bölüme severek gelmişsinizdir”dedi.
“Anadolu
Kültürünü Yaymalıyız”
Atölyede yapılan çalışmaları inceleyip bilgiler alan ve
öğrencilerin kan bağışı ile şiddete dikkat çekmek için tasarladıkları afiş
çalışmalarını çok beğendiğini ifade eden Vali Nayir, “Maalesef insanlar
artık birbirlerini sevme konusunda sorunlar yaşıyorlar. Keşke Anadolu kültürü
dünyanın her yerine hâkim olabilse ve sevgiyi, saygıyı her yere yayabilsek.
Bunu başarabilirsek ne insana ne de diğer canlılara karşı herhangi bir şiddetin
kalmayacağına inanıyoruz. Bu coğrafyada çok güzel duygular geliştiği için
şanslı bir millet olduğumuzu düşünüyorum. Dünyanın barışa ihtiyaç duyduğu her
dönemde Yunus Emre’nin ‘Yaratılanı severim, Yaratan'dan ötürü’ anlayışına sahip
bizden başka bir millet olmadığını görüyoruz.Yalnızca kendi milletimize karşı
değil, tüm insanlığa karşı bu anlayışla hareket ediyoruz.
“Mutlaka
Bir Farkınız Olsun”
Şu an eğitim ve öğretim gördüğünüz branşlar günümüzde çok geniş
bir alanı kapsadığından iş imkânları da fazla oluyor.İşini iyi yapan insanlar
her zaman aranan kişilerdir. Hiçbir zaman sıradan olmayın, mutlaka
emsallerinizden daha iyisini yapmaya gayret gösterin ki, sizin bir farkınız
olsun. Sınav sisteminin değişmesinin sizin başarınıza çok fazla etkisi olduğuna
inanmıyorum. Değişen yalnızca yöntem olduğu için, öğrenme isteğiniz olduğu
müddetçe siz yine başarılı olursunuz. Okulumuzun eğitim olanakları ve
atölyelerindeki yüksek kapasiteli teknolojik alet ve ekipmanların varlığı da,
sizlerin başarısına mutlaka olumlu yönde etki edecektir” diye söyledi.
“Yeni
Nesil Sizin Elinizde Büyüyecek”
11. sınıf Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Atölyesine uğrayarak
öğrencilere üniversite planlarını soran Vali Ahmet Hamdi Nayir, atölyede bulunan
anaokulu öğrencileri ile de yakından ilgilendi.
Bulundukları yaşlarının kavrama kabiliyeti, ezberleme
kabiliyeti ve öğrenme kabiliyeti açısından çok önemli zamanlar olduğunu ifade
eden Vali Nayir, “Bugünleri iyi değerlendirin, size hazır bir şekilde
sunulan fırsatlardan istifade edin. Bu ülkenin sizler gibi iyi eğitim alarak
gelmiş kalifiye öğretmenlere, iyi eğitimcilere ihtiyacı var. Özellikle şu an
ilgilendiğiniz yaş gruplarındaki çocuklarımızın daha fazla merhamet ve şefkat
göreceği ellere ihtiyacımız var, ileride bu alanda görev alacaksınız ve yeni
nesil sizlerin ellerinde büyüyecek. Başarmak ve geliştirmek zorunda olduğumuz
konulardan birisi olan eğitim alanında, mesleki okullarımızı çok önemsiyoruz.
Her alanda başarılı olabilmek için herkesin farklı bir konuda ustalaşmasını ve
uzmanlaşmasını istiyoruz” dedi.
“Kültürümüze
Sahip Çıkın”
11. sınıf El Sanatları Teknolojisi Atölyesinde öğrencilerle
geleceğe dair planları üzerine sohbet eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bu bölüm
gerçekten çok ilgi çekici duruyor ve renkli bir dünya olarak görünüyor. Sizler
bir taraftan meslek öğrenip, diğer taraftan kültürümüze hizmet ediyorsunuz.
Birçok evin sandıklarında sizlerin şu an yaptığı el emeği eserlerin örnekleri
vardır, evinizde bu sanata ilişkin çok değişik motifler, desenler var ise
onları paylaşmanız geçmişi geleceğe aktarmamıza katkı sağlayacaktır”diyerek atölyedeki makineleri inceledi.
“Yabancı
Dil Her Alanda Gerekli”
11. sınıf Büro Yönetimi Bölümünün İngilizce dersinde okulda
başarılı olmanın ilk şartının öğretmeni sevmekten geçtiğine dikkat çeken Vali
Nayir, “Mesleki eğitim alan kişilerin yabancı dil bilmesinin iş hayatlarına
da büyük katkısı olacaktır. Yalnızca iş görüşmelerinde değil, kullanılacak
makine ve ekipmanların dilimize çevrilmemiş kullanma kılavuzlarının çözümünde
de etkisi büyüktür. Üniversiteye gittiğinizde akademik bir çalışma
yapacaksanız, dünyada o konuyla alakalı ne kadar kaynak varsa okuyup bilgi
edinmeniz lazım, burada da yine dil bilmeniz sizin faydanıza olacaktır.
“Bir
İşi Tümüyle Terk Etmemeliyiz”
Bu okulda çok fazla öğrencimiz olduğu için girdiğimiz her
sınıfta yalnızca oradaki öğrencilerimiz ile değil tüm öğrencilerimiz ile
tanışmış gibi hissediyoruz, bu okuldaki öğretmenlerimizle tanıştığımız zaman
yine İl genelindeki 12 bin öğretmenlerimizle bir araya gelmiş gibi
hissediyoruz. Her ziyaretimizde sizlerden aldığımız o büyük enerji, bizlere bir
hafta boyunca yetiyor. Hangi okula gidersek gidelim, İlimizdeki yaklaşık 800
okulumuzu ziyaret etmiş gibi bir heyecan yaşıyoruz. Nasıl olsa tüm okullara
gidemeyeceğiz, o zaman hiçbirine gitmeyelim anlayışını yanlış buluyorum. Aynen
ne de olsa dünyadaki tüm kitapları okuyamayacağım, bari hiçbirini okumayayım
gibi bir anlayış ya da dünyada aç olan herkesi doyuramam, bırakayım
çevremdekiler de aç kalsın yaklaşımı elbette doğru değildir. Bir şeyi tümüyle
yapamıyorsak, tümüyle terk etmemeliyiz.
Sizlere sunulan tüm imkanların kıymetini bilip çok
çalışmanızı, sorumluluklar almanızı, ailenize, vatana ve millete faydalı bir
birey olmanızı istiyoruz. İyi bir insan ve yurttaş olmak için en önemlisi
bildiğiniz güzel şeyleri hayatınıza uygulamaktır” diye söyledi.
“Tasarım
İnsan Fikrine Tabidir”
Son olarak Moda Tasarım Teknolojileri Atölyesini gezerek
öğrencilerin çalışmaları hakkında bilgiler alan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Sizler
bu alanda eğitim gören kişiler olarak herkesten bağımsız düşünüp bugüne kadar
kimsenin çizmediği farklı desenler, farklı tasarımlar üretmelisiniz. Bu
imkânlarla hayatınızda ve mesleğinizde yeni çığırlar açarak kendinize göre bir
üslup geliştirmeniz lazım.
“Teknoloji
İnsan Fikrine Muhtaçtır”
Biz geleceğe güvenle bakabilmek için üretici bir toplum
olmak zorundayız, bu konuda da sizlere çok güveniyoruz. Meslek eğitimi almak
demek, üretmek ve üretime katkı sunmak demektir. Dünyada bazı çevreler bizleri
tüketici bir toplum olmaya yönlendiriyor, herkesin mutlu ve huzurlu olması için
üretici bir güce ihtiyacımız var. Üretici olmanın verdiği zevki hiçbir şeyde
bulamazsınız. Rafta öylesine duran bir kumaşın şu an atölyedeki üretim
hatlarından geçip bir insanın sırtına yelek olması önemli bir başarıdır, bunu
başarırsanız hazzını da güzelce yaşarsınız. Her ne kadar teknoloji el işi
örneklerinin yerini almaya çalışsa da sizin okuduğunuz tasarım alanı, yine bir
insanın fikrine muhtaçtır”diyerek öğrencilere nasihatlerde de bulundu.
“Bu
Ziyaretler Bizlere de Enerji Katıyor”
Her hafta gerçekleştirdikleri okul ziyaretlerinde sınıflarda
öğrencilerle, öğretmenler odasında da öğretmenlerle bir araya gelmekten dolayı
mutlu olduklarını ifade ederek öğretmenlerle tanışma toplantısı gerçekleştiren
Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Kamu görevleri içerisinde 1 milyon 11 bin
nüfusumuzun neredeyse tamamını ilgilendiren eğitim konusunun ayrı bir yeri
olduğunu her okulumuzda dile getiriyoruz. Yapmış olduğumuz çalışmalar ve
gerçekleştirdiğimiz farklı toplantılar içerisinde mutlaka eğitim gündemimize geliyor.
Bu kadar büyük bir alana hükmeden eğitimin verildiği okullarımıza gitmek de
bizim görevimizdir düşüncesiyle, her Çarşamba öğleden sonrasını bu ziyaretlere
ayırmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızla ve sizlerle aynı ortamı paylaşmanın hem
sevincini yaşıyoruz hem de buradaki heyecanı, enerjiyi almaya çalışıyoruz. Bu
masum çocuklarımızın hayata bakışları bizde de güzel bir etki bırakıyor,
sizlerin de bu konudaki gayretleri yine bir teşvik edici unsur oluyor. Bu
ziyaretlerden büyük bir memnuniyet duyduğum gibi ziyaret edilenlerin de hoşnut
olduğunu düşünüyorum. Devletin dokunulabilirligini göstermek, yakınlığını
göstermek açısından da önemli görüyoruz.
Bir ara büyük bir kan kaybedip tercih edilir olmaktan
uzaklaşan meslek okullarımız, bir süre önce yeniden toparlanma dönemine girdi.
O dönemlerde ailelerimiz el emeği gerektiren işlerden çocuklarını uzak tutmaya
çalışınca tüketici bir toplum olmaya yöneldik, üreticiliğin önemini unutmaya
başladık. Tüketmeye yönelik bu eğilimlerde meslek liselerimizin tercih edilirliğini
yitirmesinin önemli bir payı olduğunu biliyoruz.
“Telkin
Güçlü Bir İlaçtır”
Günümüzde olduğu gibi geçmiş yıllarda da hemen hemen her
hükumetin, her Milli Eğitim Bakanlığının meslek liselerindeki oranı artırma
gayesi olmuştur. Başkalarının ürettiğini satın alıp tüketen toplum olmak
yerine, her kurumun, her idari yapının üretim faaliyetlerini önemseyip kendi
ürünlerinden para kazanmayı mutlaka öncelemesi gerekiyor, bunun için ilk olarak
öğrencilerimizin böyle bir teşvike ihtiyaçları olduğunu düşünüyoruz.
Öğretmenleri olarak onlara; bu okula gelerek çok iyi bir karar verdiklerini ve
her zorluğun üstesinden gelebileceklerini, mesleki alanda usta ve uzman
kişilere ihtiyacımız olduğunu aşılamanızın onlara büyük bir motivasyon
olacağını düşünürken bizleri de üretici bir toplum olmaya yönelteceğine
inanıyoruz.
Zaten bugün ziyaret ettiğimiz sınıflarda öğrencilerimiz
buraya kendi tercihleriyle geldiklerini söylediler, hayattan beklentilerini de
iyi gördük. Almış oldukları eğitimlerden gelecekte mutlaka bir fayda
göreceklerine inanarak yollarına devam ediyorlar. Bizler de bu hedeflerini
gerçekleştirmeleri için temennilerimizi onlara iletmeye çalıştık. Hangi işi
yaparlarsa en iyisi için uğraş vermelerini ve herkesten farklı olmalarını
tavsiye edip geleceğe dair güzel duygular vermeye gayret gösterdik.
“Başarıya
Muhtaç Değil Mecburuz”
Sizlerin de aynı duyguları her derste çocuklarımıza
aşılamanızı istiyoruz. Telkinlerinizin yönlendirmeye açık bu evlatlarımız
üzerinde önemli tesir icra edeceğine inanıyoruz. Her türlü davranışınızla
onlara güzel örnek olduğunuzu biliyoruz, öncelikle öğrettiğiniz her dersin
hayatlarında nerede lazım olacağını aktarmanız, geleceklerini
şekillendirecektir. Müfredatımızda yer alan bir dersin hayatta mutlaka bir
yerde onlara lazım olacağına inandırmamız gerekiyor. Öğrettiğiniz her konunun
çocuklarımızın aklında, zekasında, gönlünde bir yerinin olması lazım.Sizlerin
bu konudaki gayretleri bizi de mutlu eder, memnun eder, çocuklarımız da
işlerine, mesleklerine, sanatlarına ne kadar bağlı olurlarsa, o kadar çok
başarılı olurlar. Eğitimde başarıyı yakalamak muhtaç olduğumuz değil, mecbur
olduğumuz bir konudur.
“Yerli
ve Milli Sistemler Geliştirmek Tesadüfi Değildir”
Bu zor coğrafyada ayakta kalmanın şartı güçlü olmaktan
geçiyor. Bu güç bazen ordudaki gücünüzle, milli savunma gücünüzle ortaya çıkar,
bazen de iyi yetişmiş insan gücünüzle şekillenir, bazen politik gücünüzle
ortaya çıkar, bazen de üretim gücünüzle kendisini gösterir, ancak hepsinin
temelinde insan olduğu gerçeği değişmez. Çocuklarınıza ve gençlerinize iyi bir
eğitim verememişseniz, ordunuzun gücünü, politikalarınızı ve üretim
faaliyetlerinizi devam ettirmeniz çok zor olacaktır. Bugün milli savunma
sistemleri içerisindeki İHA’larımızla, SİHA’larımızla hiçbir yere muhtaç
olmayacak bir duruma gelmişsek, bu kesinlikle tesadüf eseri değildir. Bu konuma
özveriyle çalışmış, iyi öğretmenlerin elinde doğru şekilde yönlendirilmiş
kişiler sayesinde gelindiği ortadadır. Bu gücümüzü her sahada, her konuda daha
iyisini yaparak devam ettirmemiz gerekiyor. İşte bu açıdan bakarsak, temelde
verilen eğitimlerle çocuklarımızın ufkunu daha geniş tutup, alışılmışın,
bilinmişin dışında bir şeyler yapmalarına gayret göstermeliyiz, daha iyisini
yapabilmeleri için cesaretlendirip yol göstermemiz lazım.
“Çocukların
Hayatına Dokunun”
Ülkemizde başarıyı yakalamak için büyük bedeller ödeyen,
ancak yılmadan gayret gösteren ve emeline ulaşmış yüzlerce güzel örnek var.
Nobel ödülü alarak ülkemizin adını tüm dünyada farklı bir şekilde duyuran Prof.
Dr.Aziz Sancar’ın hayatını incelediğinizde, aslında başarıya odaklanmanın nasıl
olması gerektiğini anlayabiliriz. Her bir öğretmenimizin yüreğine dokunup
hayatını değiştirdiği öğrencileri olmalı diye düşünüyoruz. Sizlere en büyük
mutluluğu verecek olan hususun bu olduğuna inanıyoruz. Öğrencilerinizi en güzel
insani duygularla yetiştirmek ve en yukarıyı hedeflemelerine yardımcı olmak
sizleri de memnun ediyordur. Öğretmenliğin belki de en mutluluk verici tarafı
öğrencilerinin önemli yerlere gelebilmesidir. Hayatına dokunduğunuz kişilerde
çok önemli tesirler bırakacağınızı, değişiklikler yapabileceğinizi düşünerek
yolunuza devam etmeniz önemlidir. Çocuklarımızla birebir ilgilenip,
geleceğimizi şekillendirmeye yönelik sorumluluğunuzu gönül rahatlığı ile yerine
getirdiğinizde, ortada herhangi bir sorun kalmayacağına inanıyorum” diye sözlerine ekledi.
Öğretmenliğin toplumda saygınlığını hiçbir zaman yitirmemiş
nadir mesleklerden birisi olduğunu ifade eden Vali Nayir, tüm öğretmenlere ve
idarecilere görevlerinde başarılar diledi.