Vali Yardımcısı Mehmet Fatih Çiçekli’nin de eşlik ettiği ziyarette İl Müftüsü İhsan Açık ile müftülük yetkileri tarafından karşılanan Vali Ahmet Hamdi Nayir, Müftülüğün çalışmaları, hac ve umre faaliyetleri ile Kur'an Kursları hakkında bilgi aldı.
Müftülük Konferans Salonunda Müftülük yetkilileri, 16 İlçe Müftüsü ve din görevlileri ile tanışma toplantısı gerçekleştiren Vali Nayir, “Hem iade-i ziyaret kabilinden Müftülüğümüzü ziyaret etmek hem de bu kurumun kıymetli temsilcileri ve din görevlilerimizle tanışmak için buradayız.
Bizler Mülki İdare olarak, emniyet, asayiş hizmetlerinden eğitim hizmetlerine, sağlık hizmetlerinden altyapı hizmetlerine, sanayi hizmetlerinden turizm hizmetlerine kadar farklı alanlarda, çok farklı görevlere başkanlık edip hizmet veriyoruz. Bizlere bağlı en geniş kapsamlı alan, sizlerin bulunduğu kurum diyebiliriz.
Devleti temsil noktasında sizler, bu coğrafya üzerinde etkinliğini en çok gösterecek, en uzak noktalara kadar hizmet götürecek bir yapının elemanlarısınız. Aynı zamanda bizim en önemli görevimiz olan emniyet, asayiş hizmetlerinin de birer parçasısınız. Bizim en başta gelen görevimiz aslında, suçun işlenmesini önlemektir. Bu konuda her birinizin görev yaptığınız yerlerde suç işlenmemesi için büyük gayret sarf ettiğinize inanıyoruz.
Dünya kuruldu kurulalı iyiler ve kötülerin mücadelesi devam ediyor. Habil ile Kabil’den başlayan bu mücadele, kıyamete kadar sürecektir. İyiler ve kötüler hep var olup, iyiler kendi sayılarını artırmaya çalışacak, iyilerin sayısı arttıkça da suç azalacaktır. En önemlisi de, suçla mücadelede bizlere en büyük desteği siz sağlamış olacaksınız. Eğer hakkıyla üzerimize düşeni yerine getirirsek, her kesimin daha rahat bir şekilde görev yapacağına inanıyoruz.
İnancımızda ruhban sınıfı olmadığından, bu görevi yaparken diğer dinlerde olduğu gibi kendimizi bu işin dışında kesinlikle tutmamalıyız. Ruhban sınıfı değilsiniz ama sizler Peygamber varislerisiniz. Dolayısıyla aynen peygamberlerin yapmış olduğu gibi tebliğ görevini de sizler yerine getirmek durumundasınız. İşte bu önemli görev gerçekten sırtınızdaki en ağır yüktür. Toplumun her kesimiyle doğumdan ölüme kadar, hatta ölümden sonrasına da kapı açacak çalışmalarla ilgilisiniz. Dolayısıyla bu görevleri yaparken tesirli olmak, etkili olmak bizlerin hedef alması gereken en önemli konu olmalıdır.
Lisan-ı hal ve lisan-ı kal diye iki ayrı husus vardır. Dil ile söyleneni hayatımızla, yaşantımızla yerine getirmediğiniz zaman, tesirinin olmayacağını da biliyoruz. Özellikle bu konuda cemaatinize söylediklerinize önce kendinizin uyması önem arz etmektedir. Yaşadığımızı anlatmamız, inandığımızı anlamamız, hüsn-ü misal olmamız gerekmektedir. Eğer bunları yaparsak, bu görevin hakkı da verilmiş olur.
Aslında bizlere doğruları tebliğ eden ve öğretenlere artık ‘Din Görevlileri’ değil, ‘Din Gönüllüleri’ demeye başladık. ‘Atanmışlık ile değil, adanmışlıkla yapılacak bir görev’ olarak sizleri tarif etmek de mümkün diyebiliriz.
Bununla birlikte diyanet camiamız da bir yenilenme içerisinde olmalıdır. Her bir hocamız gerekirse başka bir hocamızdan eksiklerini tamamlamalı, bir eğitim halkaları oluşmalıdır. Birbirimizi doğruya sevk edecek, bilmediklerimizi hatırlatacak, öğretecek yeni halkaları oluşturarak, mutlaka her alanda yeniden derlenmeliyiz.
Her kademedeki kişi insan olmanın gereği dert sahibidir. Kendi acımızı duyuyorsak canlıyız demektir, kendi acımızla birlikte başkalarının acısını da duymaya başlamışsak, işte o zaman canlı oluyoruz. En önemlisi de, başkalarının acısını duyuyorsak insan olmaya başlamışız demektir. Diyanet camiamıza da yakışan, tüm insanlığın dertleriyle dertlenip çözüm için hedefler oluşturmaktır. Böylece Cenab-ı Mevla’nın da rızasını kazanmış oluruz” dedi.
Toplantının sonunda Diyanet Camiasının çalışmalarının herkesi yakından ilgilendirdiğini ve etkilediğini belirten Vali Nayir, son olarak İl Müftülüğünde Aile ve Dini Rehberlik Bürosunu ziyaret edip faaliyetler hakkında bilgi alarak çalışmalarında başarılar diledi.
T.C. Sakarya Valiliğiİl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Müftülük Konferans Salonunda Müftülük yetkilileri, 16 İlçe Müftüsü ve din görevlileri ile tanışma toplantısı gerçekleştiren Vali Nayir, “Hem iade-i ziyaret kabilinden Müftülüğümüzü ziyaret etmek hem de bu kurumun kıymetli temsilcileri ve din görevlilerimizle tanışmak için buradayız.
Bizler Mülki İdare olarak, emniyet, asayiş hizmetlerinden eğitim hizmetlerine, sağlık hizmetlerinden altyapı hizmetlerine, sanayi hizmetlerinden turizm hizmetlerine kadar farklı alanlarda, çok farklı görevlere başkanlık edip hizmet veriyoruz. Bizlere bağlı en geniş kapsamlı alan, sizlerin bulunduğu kurum diyebiliriz.
Devleti temsil noktasında sizler, bu coğrafya üzerinde etkinliğini en çok gösterecek, en uzak noktalara kadar hizmet götürecek bir yapının elemanlarısınız. Aynı zamanda bizim en önemli görevimiz olan emniyet, asayiş hizmetlerinin de birer parçasısınız. Bizim en başta gelen görevimiz aslında, suçun işlenmesini önlemektir. Bu konuda her birinizin görev yaptığınız yerlerde suç işlenmemesi için büyük gayret sarf ettiğinize inanıyoruz.
Dünya kuruldu kurulalı iyiler ve kötülerin mücadelesi devam ediyor. Habil ile Kabil’den başlayan bu mücadele, kıyamete kadar sürecektir. İyiler ve kötüler hep var olup, iyiler kendi sayılarını artırmaya çalışacak, iyilerin sayısı arttıkça da suç azalacaktır. En önemlisi de, suçla mücadelede bizlere en büyük desteği siz sağlamış olacaksınız. Eğer hakkıyla üzerimize düşeni yerine getirirsek, her kesimin daha rahat bir şekilde görev yapacağına inanıyoruz.
İnancımızda ruhban sınıfı olmadığından, bu görevi yaparken diğer dinlerde olduğu gibi kendimizi bu işin dışında kesinlikle tutmamalıyız. Ruhban sınıfı değilsiniz ama sizler Peygamber varislerisiniz. Dolayısıyla aynen peygamberlerin yapmış olduğu gibi tebliğ görevini de sizler yerine getirmek durumundasınız. İşte bu önemli görev gerçekten sırtınızdaki en ağır yüktür. Toplumun her kesimiyle doğumdan ölüme kadar, hatta ölümden sonrasına da kapı açacak çalışmalarla ilgilisiniz. Dolayısıyla bu görevleri yaparken tesirli olmak, etkili olmak bizlerin hedef alması gereken en önemli konu olmalıdır.
Lisan-ı hal ve lisan-ı kal diye iki ayrı husus vardır. Dil ile söyleneni hayatımızla, yaşantımızla yerine getirmediğiniz zaman, tesirinin olmayacağını da biliyoruz. Özellikle bu konuda cemaatinize söylediklerinize önce kendinizin uyması önem arz etmektedir. Yaşadığımızı anlatmamız, inandığımızı anlamamız, hüsn-ü misal olmamız gerekmektedir. Eğer bunları yaparsak, bu görevin hakkı da verilmiş olur.
Aslında bizlere doğruları tebliğ eden ve öğretenlere artık ‘Din Görevlileri’ değil, ‘Din Gönüllüleri’ demeye başladık. ‘Atanmışlık ile değil, adanmışlıkla yapılacak bir görev’ olarak sizleri tarif etmek de mümkün diyebiliriz.
Bununla birlikte diyanet camiamız da bir yenilenme içerisinde olmalıdır. Her bir hocamız gerekirse başka bir hocamızdan eksiklerini tamamlamalı, bir eğitim halkaları oluşmalıdır. Birbirimizi doğruya sevk edecek, bilmediklerimizi hatırlatacak, öğretecek yeni halkaları oluşturarak, mutlaka her alanda yeniden derlenmeliyiz.
Her kademedeki kişi insan olmanın gereği dert sahibidir. Kendi acımızı duyuyorsak canlıyız demektir, kendi acımızla birlikte başkalarının acısını da duymaya başlamışsak, işte o zaman canlı oluyoruz. En önemlisi de, başkalarının acısını duyuyorsak insan olmaya başlamışız demektir. Diyanet camiamıza da yakışan, tüm insanlığın dertleriyle dertlenip çözüm için hedefler oluşturmaktır. Böylece Cenab-ı Mevla’nın da rızasını kazanmış oluruz” dedi.
Toplantının sonunda Diyanet Camiasının çalışmalarının herkesi yakından ilgilendirdiğini ve etkilediğini belirten Vali Nayir, son olarak İl Müftülüğünde Aile ve Dini Rehberlik Bürosunu ziyaret edip faaliyetler hakkında bilgi alarak çalışmalarında başarılar diledi.
T.C. Sakarya Valiliğiİl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü