İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Adapazarı İlçe Milli
Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş ve Karaman Mahalle Muhtarı Mustafa Çalık’ın da
eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir, Okul Müdürü Muhterem Altın ile
öğretmenler tarafından karşılandı.
Öğretmenler Odasında Öğretmenler Günü vesilesiyle eğitimciler tarafından hazırlanan bir video gösteriminin izletildiği ziyarette Sayın Valimizin teşriflerinden onur duyduklarını ifade eden Müdür Altın, bu özel günlerinde kendilerini yalnız bırakmadıkları için de tüm öğretmenler adına teşekkür ettiklerini belirtti.
“İlk Öğretmenlerimiz Anne,
Babalarımızdır”
Dünyadaki en güzel kelamlardan bir tanesinin öğretmen olmak ve aslında öğretmenim diyebilmek olduğunu ifade eden İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, ilk öğretmenlerimizin anne-babalarımız ve sonrasında korkuyla, heyecanla gittiğimiz okullarda elini tuttuğumuz sınıf öğretmenlerimiz olduğunu, Peygamber Efendimizin bir Hadisinde; Yüce Allah'ın kendisine ihsan ettiği malı hak için harcayabilenler ile öğrendikleri ilmi yerli yerince hükmedebilmede ve başkalarına öğretebilmede kullanan kişilere gıpta ettiğini söylediğini, öğretmenler olarak Peygamberimizin gıpta ettiği insanlardan biri olabilmenin, bu yönüyle de mesleklerini icra edebilmenin kendileri için çok kıymetli ve değerli olduğunu, ülkenin geleceğini şekillendirmede rol oynayan Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ahirete intikal eden tüm eğitimcileri rahmetle ve saygıyla andıklarını, tüm eğitim camiasının da Öğretmenler Gününü kutladıklarını belirtti.
“Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun”
Eğitim camiasının bu anlamlı ve özel gününün hafta sonuna
denk geldiğini, her hafta Çarşamba günleri düzenledikleri okul ziyaretlerini
öğrenciler olmasa bile devam ettirip öğretmenlerimizi ziyaret ederek onların
günlerini kutlamak istediklerini söyleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Yaklaşan
Öğretmenler Gününüzü şimdiden kutluyor ve sizleri gösterdiğiniz
fedakârlıklardan dolayı tebrik ediyorum.
Okul ziyaretlerinde biz hem sınıflarda öğrencilerimizi hem
de öğretmenler odasında öğretmenlerimizi ziyaret ederek onlarla birebir irtibat
sağlamış oluyoruz, devletin de dokunabilir olduğunu göstermeye çalışıyoruz.
“Özel Haftalar Farkındalık
Oluşturur”
Özel haftalar ve günlerde genelde kurum-kuruluş yetkilileri
ile personeller gelip bizi makamımızda ziyaret ederler. Ancak özellikle görev
sürem içerisinde 24 Kasım Öğretmenler Günü kabullerini makamda değil de bir okulda
yapmayı uygun gördüm. Bizim 12 bin civarında öğretmenimiz var, hepsiyle aynı
salonda, aynı ortamda buluşmamız mümkün görünmüyor. Bu özel gün vesilesiyle
burada bulunan sayıdan daha az kişinin Valilik Makamına gelmiş olacağını
düşünürsek, daha fazla öğretmenimizle bir araya gelmek açısından bizim
ziyaretimizin daha yararlı olacağı kanaatindeyiz. Bu gibi özel haftalar hatırlanmak ve bir
farkındalık oluşturmak açısından kıymetli günlerdir. Kanserle ilgili özel bir
gün ya da otistik çocuklarla ilgili özel bir haftada düzenlenen etkinlikler
sayesinde, herkes bu konudan haberdar olabiliyor ve ona yoğunlaşabiliyor,
bununla birlikte toplumun nasıl bir reaksiyon vermesi gerektiği de konuşuluyor.
Bu hafta da öğretmenlerimize hasredilmiş, tanzim edilmiş olduğundan, onların
dertleriyle dertlenmeye ve onların kıymetini bilmemize vesile olması açısından
sonuç verecek faaliyetlerin ortaya konulması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim
ziyaretimizin en büyük gayesinin özeti de budur.
“Eğitimin Tüm Paydaşları Verimli ve
Canlı Olabilmeli”
Yürütmüş olduğumuz çalışmalar içerisinde eğitimin her zaman
çok özel bir yeri vardır. İlin Valisinden ilde yaşayan herkese kadar, yerel
yöneticisine kadar, sivil toplum örgütlerine kadar herkes eğitimdeki kalitenin
yüksek olmasını istemeli ve o konuda gayret göstermelidir. Eğitimden istifade
eden; öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, velilerimiz, devletin yerel ve merkezi
temsilcileri, hepsi eğitimin birer paydaşı pozisyondadır. Eğitimde güzel bir
başarı elde etmek için bu paydaşların gayretine, çalışmasına da ihtiyacımız
vardır. Hepsi birden canlı olmalı, hepsi birden verimli olmalı ki, biz daha
fazla başarıyı elde etmiş olalım. Bununla birlikte eğitimdeki başarının ve
kalitenin öğretmenin donanımıyla doğru orantılı olduğunu çok iyi biliyoruz. Eğer
biz öğretmen kalitesini artıramazsak, öğretmenlerdeki verimi artıramazsak,
onlardaki heyecanı artıramazsak, onlardan yeterince istifade edemezsek,
eğitimdeki kaliteyi tam anlamıyla yakalayamayız. Bizler de üzerimize düşen
görevleri yerine getirme gayesi güderek, öğretmenlerimizle bir araya gelip
onların daima yanında olduğumuzu göstermek ve alanlarında en iyisini
yapabilecekleri konusunda destek vermek için bu tür ziyaretleri
gerçekleştiriyoruz.
“Öğretmenler Odası Ülkenin
Geleceğine Etki Eder”
Gittiğimiz bütün okullarda bu odaların bir sırrı olduğunu ve
göreve yeni başlayanlarla duayenleri bir araya getiren bu ortamın kendilerine
ve öğrencilerine mutlaka bir şeyler katması gerektiğini dile getiriyoruz. 40
yıllık öğretmenin tecrübesini, mesleğe yeni başlayanın da enerjisini,
heyecanını burada paylaşabilmeliyiz. Belirli bir kademeye ulaşmış
öğretmenlerimizin bilgisi, tecrübesi ile göreve yeni başlayanların heyecanı,
enerjisini birleştirdiğimizde eğitimin kalitesi de kendisini bir anda
gösterecektir.
“Meslekte Yön Verenler de Birer
Öğretmendir"
Bizler öğretmenlerimizi sınıflarında, toplumda bir lider,
önder olarak görüyoruz, biz ayrıca her bir büyüğümüzü de öğretmen olarak
görüyoruz. Yalnızca okuldakiler değil, mesleğimizde de öğretmen olarak
gördüğümüz, devlet büyüğü olarak gördüğümüz kişiler var, din büyüğü olarak
gördüğümüz öğretmenlerimiz var. Onlar da bizlere bir şeyler öğretme gayreti
içerisinde oldukları zaman, aynı ünvanı hak ettiklerini biliyoruz. Öğretmen
olmak için illa ki bir kadrosunun olmasına gerek olmadığı kanaatindeyim,
bildiklerini, tecrübelerini aktarıp daha iyisini gerçekleştirmek üzere sizi
motive edebilen herkes birer öğretmendir. Dolayısıyla bizler onlara da aynı
saygıyı duyup, aynı heyecanı onlarla da paylaşmak istiyoruz.
“Her Başarı Bir Öğretmenin Eseridir”
Her mükemmel işin, her başarının arkasında mutlaka ona yön
veren, onu şekillendiren bir öğretmen vardır. Her başarılı devlet adamının, her
başarılı iş adamının geçmişine baktığınızda ona dokunmuş, ona şevk vermiş,
belki ufuk vermiş bir öğretmeni bulmak mümkündür. Sizler de meslek hayatınızda
bunların onlarcasını, yüzlercesini yaşayacaksınız. Belki ileriki yaşlarda
yetiştirdiğiniz ve belirli mevkilere gelmiş öğrencilerinizin sizi arayıp
hatırınızı sormasının tadına, hazzına da varacaksınız.
Eğitimciler olarak sizler, kolayı elinizin tersiyle itip
emek gerektiren zor bir yolu isteyerek, bilerek bu yola çıkmışsınız, ona talip
olmuşsunuz. Bazı sıkıntılar yaşadığınızı biliyoruz, belki emeklerinizin
karşılığını tam olarak alamıyorsunuz, ancak iç dünyanızda insanlara
verdikleriniz sizi mutlaka tatmin ediyordur. Bir insan eğer, ‘İnsana hizmet
etmek istiyorum’ diyorsa, öğretmenlikten daha iyi bir meslek bulacağını
zannetmiyorum. ‘Ülkeme, vatanıma hizmet edeceğim’ diyorsa yine öğretmenlikten
daha iyi bir görev olacağını tahmin etmiyorum. ‘Ben geleceğe yön vereceğim,
bugünü yaşamayacağım, geleceği ben planlayacağım’ diyorsa yine öğretmenlikten
daha iyi bir görev bulunamayacağını biliyorum. Mesleğini seven hiçbir
öğretmenin yorulduğunu ve pes ettiğini düşünemiyoruz, bunu sizlerden de
bekliyoruz.
“Tüm Öğretmenler Aynı Hassasiyeti
Göstermeli”
Sizler buralarda birilerinin çocuklarına emek verirken başka
bir okulda farklı bir öğretmen de sizin çocuğunuz için gayret gösteriyordur. O
öğretmenlerden beklentileriniz neler ise, bu çocukların anne ve babalarının
sizlerden beklentileri de aynı şekildedir. Kendi çocuğunuzla ilgili nelerin
yapılmasını bekliyorsanız, hangi hassasiyetin gösterilmesini, hangi ufkun
verilmesini istiyorsanız, sizin de aynı hassasiyeti göstermeniz gerekiyor.
“İli Yaşanabilir Kılan Eğitim
Kalitesidir”
İllerin kalitesi eğitimdeki başarıyı da ortaya çıkıyor ve
illerin tercih edilme durumu da bu şekilde kendisini gösteriyor. İlin eğitim
seviyesi, ildeki başarı seviyesi ne kadar yüksek olursa, orası mutlaka daha da
yaşanabilir bir yer olarak görülür. İlin ekonomik seviyesi iş bulma
kabiliyetini ortaya çıkarırken, eğitim ve sağlık gibi imkânlar da oranın tercih
sebebi oluyor. Eğer biz Sakarya’yı daha kıymetli hale getirmeyi planlıyorsak,
eğitimini de o derecede yükseltmemiz lazım, sağlık hizmetlerini de yükseltmemiz
lazım. Bunla birlikte ekonomik faaliyetlerimizi daha uygun hale
getirebilmeliyiz ki, Sakarya’mız diğer İllere göre kendi durumunu geliştirip
daha yaşanabilir bir yer olsun.
“Başöğretmen ile Tüm
Eğitimcilerimizi Anıyoruz”
Bu özel gününüzü bir kez daha kutlarken, bugün aramızdan
ayrılmış olan başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün
öğretmenlerimizi, bize hizmet etmiş olan, öğretmen kimliği olmadan bizlere
mesleğimizi öğretenler de dâhil olmak üzere, öğretmenlik yapmış bütün
eğitimcilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.
“Bu Okulda Güzel Bir Bütünleşme
Örneğini Gördüm”
Sizlere de başarılar diliyorum, sağlık, sıhhat içerisinde
ülkemize, İlimize en güzel hizmeti yapacağınızı düşünüyorum. Burada bir aile
havası ortamı oluşturmanız takdir edilecek bir durumdur. Okul Aile Birliği
üyeleri ve muhtarımızın burada bulunup sizlerle aynı ortamı paylaşması da,
bütünleşmenin ve yardımlaşmanın en güzel örneklerinden birisini ortaya çıkarmış.
Burada yakalanmış bu önemli seviyenin devamı bile bir gayret istiyor, sizlerin
bu seviyeyi devam ettirmenizi ve daha iyisine de talip olarak örnek bir eğitim
yuvası haline gelmenizi istiyoruz.
Her Çarşamba günü gerçekleştirdiğimiz okul ziyaretlerinden ve her Cuma günü yaptığımız sanayi kuruluşu ziyaretlerinden, kendim de büyük şevk duyuyorum, heyecanlanıyorum ve bu geziler bana da bir ufuk veriyor. İnşallah gittiğim yerlere de aynı ufku, aynı heyecanı yansıtıyorumdur. Daha güzelini başarmak için biz bir ekip olarak, bir aile olarak hep birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız” dedi.
Ziyaretin sonunda öğretmenlerle bir süre sohbet edip Öğretmenler Günü vesilesiyle her birine gül veren Vali Ahmet Hamdi Nayir, okulun Müzik Tasarım Beceri Atölyesine de uğradı.