Sapanca Kaymakamı Bilgehan Bayar, İl Milli Eğitim Müdürü
Fazilet Durmuş, İlçe Emniyet Müdürü Cihat Kayaer ve İlçe Milli Eğitim Müdürü
Mehmet Nuri Dede’nin de eşlik ettiği ziyarette Vali Ahmet Hamdi Nayir’i
karşılayan Okul Müdürü Zafer Levent Soyhan, Hemşire Yardımcılığı, Ebe
Yardımcılığı ve Sağlık Bakım Teknisyenliği bölümlerinin bulunduğu okullarında
15 öğretmen, 3 idareci ile 165 öğrenciye eğitim hizmeti verildiğini, Hasta
Yaşlı Bakım/Bulaşıcı Hastalıklar konularında 2 adet Erasmus projesi
gerçekleştirdiklerini ve atletizm ile badminton dallarında çeşitli aktiviteler
yaptıklarını ifade etti.
9, 10 ve 12. sınıflarda derslere katılan Vali Ahmet Hamdi Nayir, hem öğretmenlerle hem de öğrencilerle derslerde işlenen konular hakkında bir süre sohbet etti.
“Sınav
Sisteminin Değişmesi Başarılı Olanları Etkilemez”
12. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersine girerek öğrencilere
çeşitli sorular yönelten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “İnsanın en önemli özelliği
elbette ki konuşabilmesidir. Konuşmanın yegane aracı dildir. Her derste olduğu
gibi bu dersinizde de dersin önemini kavrayarak işe başlayınız.
Kafanıza hiçbir olumsuz örneği almadan geleceğe odaklanmanızı istiyoruz. Sınav sistemleri değişebilir, siz başarılı iseniz değişen sistemde de başarınız devam eder. Sizin başarınıza göre sistem oluşur, onun için ümidinizi asla kırmayın. Gençlere en çok lazım olan şey ümittir, siz ümidinizi yitirmeden işinizi severek yapın. Eğer bir meslekte en iyisini yapmak için uğraş verirseniz, mutlaka aranan bir kişi olursunuz. Gittiğiniz yere fayda sağladığınız sürece sizi baş tacı yaparlar. Meslek önemli, bir mesleğe erkenden atılmak daha da önemlidir, bizler bu konuda Meslek Liselerimizi önemsiyoruz. Şu an aramızda bulunan Kaymakamımız Bilgehan Bey de, sizler gibi bir Sağlık Meslek Lisesi mezunuymuş, onun vardığı noktanın sizlere de bir ufuk vermesini diliyoruz” dedi.
“Üniversitelerimiz
Şehrimize Değer Katıyor”
Öğrencilere üniversite tercihleri hakkındaki düşüncelerini
soran ve yanıtlarını dinleyen Vali Nayir, “Üniversiteler arasındaki
sıralamada Sakarya’mız önde gelen İllerimizden bir tanesidir. Önemli bir
geçmişe sahip Sakarya Üniversitesinin, yeni kurulan üniversitelere göre daha da
avantajlı bir yönü vardır. Sakarya’da yalnızca diğer ülkelerden gelen yaklaşık
3 bin 600-3 bin 700 civarında öğrencimiz var. Üniversitelerimizde Bileşmiş
Milletler gibi her renkten, her kültürden öğrenci bulunuyor. Görevde bulunduğum
bir yıllık zaman içerisinde, üniversitelerimizde eğitim-öğretim kadrosu dâhil
çok büyük bir eksiklik görmedim. Uygulamalı Bilimler Üniversitemiz daha yeni
olduğu için bazı sıkıntıları var, ancak bunlar da çözülemeyecek cinsten
sorunlar değil. Onlar da kısa zamanda önemli bir aşama kaydettiler.
“Ümidinizi
Diri Tutun”
Bu eğitim-öğretim yılı sonunda üniversite sınavlarına
gireceğiniz için heyecanlı olduğunuzu biliyoruz. Bizler de sizin gibi kazanıp
kazanmama konusunda tereddüt yaşamıştık, tabi o zamanlar terör ve ekonomik
sıkıntıların yaşandığı dönemlerdi. Üniversiteyi kazanıp bitirdikten sonra, iş
bulabilme konusunda acabalar yaşamıştık, ancak şu an aramızda bulunan
büyükleriniz de sizler gibi bu sıralardan geçip buralara kadar geldiler,
ümidinizi daima diri tutun.
Sağlık her insanın ihtiyaç duyduğu önemli bir alan olduğu için sizlere düşen görevler de büyük olacaktır. Belki biraz zor bir dal, herkesin sabırsız olduğu, herkesin öncelik istediği bir işte çalışacaksınız, ancak sizler bu mesleği bilerek ve isteyerek seçtiğiniz için başarılı olacağınızdan eminiz”diyerek öğrencilerin şehrin sorunlarına dair yönelttikleri soruları da cevapladı.
“İyi
Eğitim Alabilmeniz İçin Herkes Gayret Gösteriyor”
9. sınıf Biyoloji dersinde herkesin sevdiği ve istediği meslek dalında öğrenim görmesinin önemine değinerek dersin konusu vitaminler üzerine bir süre sohbet eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “İleride icra edeceğiniz mesleğinizde bu dersin faydasını göreceksiniz. Okul idarecileriniz, öğretmenleriniz, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Kaymakamlıklarımız ve Valilik olarak herkes, daha iyi bir eğitim alabilmeniz için büyük bir gayret içerisindeler. Bu saydıklarımız da aileleriniz kadar sizleri düşünüyorlar, buna emin olun. Burada olduğu gibi gittiğimiz her okulda gençlerimizin kendilerine olan güvenlerini gördükçe, bizler de mutlu oluyoruz” dedi.
“Tarihe
Yön Veren Bir Milletiz”
12. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinde öğretmenle
edebiyat terimi üzerine bir süre sohbet eden Vali Nayir, “Edebiyat dediğimiz
zaman, güzel söz söyleme sanatı hikaye, roman ve şiir gibi konular aklımıza
geliyor. Şu an derste hayatını öğrendiğiniz ünlü Türk Bilgini Kaşgarlı
Mahmut’un DivanüLügati’t Türk adlı eseri her ne kadar ‘Türk Dilleri Sözlüğü’
olarak bilinse de, o dönemin hayatını, günlük yaşamını anlatan, öğreten önemli
bir kaynaktır. Dünya üzerinde birçok milletin tarihinin 1000 yılına damga vuran
böyle bir eseri yoktur.
“Bir
Şeyi İyi Bilmekle Birlikte İyiye Kullanmak da Önemli”
Geleceğe ulaşabilmek ve güçlü olmak için tarihimizi,
kültürümüzü iyi bilmemiz, ona sahip çıkmamız gerekiyor. Bizim kültürümüz
öğrendiklerimizin iyiye kullanılmasını da istiyor. Yakın tarihe baktığımızda
Hitler’in çok iyi yetişmiş Kimyagerlerinin, ustalıklarını insanları katletmeye
harcadıklarını görüyoruz. İşte bir şeyi çok iyi bilmek, onu iyiye kullanmak
anlamına gelmiyor. Bizim geçmişimize sahip çıkarak öğrendiğimiz, bildiğimiz her
şeyi insanlığın iyiliğine kullanmamız lazım.
“Hiçbir
Millete Zillet Yaşatmamışız”
Bizler başımızı öne eğdirmeyen, övünebileceğimiz, bize huzur
veren bir tarihe sahibiz. Atalarımız gittikleri yerleri sömürmeden, oralara
büyük bir medeniyet götürmüş ve bizlere de bunları miras bırakmışlar. Geçmişte
olduğu gibi günümüzde de başka milletler gittikleri yerlerin her türlü
zenginliğini sömürmüş ve hala sömürmeye de devam ediyorlar. Bunun günümüzdeki
en bilinen örneği Suriye’de yaşanıyor. Bizler Balkan Coğrafyası, Afrika,
Ortadoğu gibi birçok yerde büyük eserler bırakırken, hiçbir millete zillet
yaşatmamışız. Biz atalarımızın bu miraslarını zenginlik olarak görüp, onlarla
gurur duyuyoruz. Belki de ileride Suriye konusunda Türkiye’nin şu an yaptıkları
hakkında, geleceğin gençleri atalarımız derken bizlerden ve sizlerden
bahsedecekler.
Şu an okullarda sahip olduğunuz imkânlar, bizim zamanımızdan çok daha ileridedir. Bizim en büyük isteğimiz ve temennimiz, sizlerin de bu imkânları iyi kullanarak başarılı olmanızdır. Dijital ortamı gerektiği kadar kullanıp aşırıya kaçmadan, derslerinize daha fazla önem göstermenizi istiyoruz” diye konuştu.
“Sevdiğiniz
İşi Yaparsanız Yorulmazsınız”
Ebe Yardımcılığı bölümü 12. sınıfta İngilizce dersine
katılan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Meslek eğitimi alan öğrencilerimizi tebrik
ediyoruz. Hayata erkenden başlayıp, hayattaki yerinizi belirleyecek tercihi
yapmışsınız. İnşallah bu işi gelecekte de severek yaparsınız.Büyük
filozoflardan Konfüçyüs; ‘Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış
sayılmazsınız’ demiş. Ünlü Filozof hiç yorulmadığını, çünkü sevmediği hiçbir
işi yapmadığını belirtmiş. Sizler de yorulmamak için sevdiğiniz işi yapın,
bununla birlikte mutluluğu da yakalamış olursunuz.
Hayatta başarılı olmanın gereklerinden bir tanesi de 2. ya da 3. bir dil bilmekten geçiyor. Derste öğrendiğiniz kadarıyla yetinmeden o dille yayın yapan radyoları dinleyip TV’leri izleyebilirsiniz, kitaplar okuyarak kendinizi geliştirebilirsiniz. Başka bir dil, üniversite dâhil hayatınızın her alanında sizlere çok lazım olacak. Mesela Yüksek Lisans yapmak istediğinizde, sizlerden öncelikle dil puanı isteyecekler. Bugün ne kadar çok ilgi duyup öğrenmeye ne kadar hevesli olursanız, gelecekte o kadar rahat edersiniz. Dil nankördür derler, tekrar edilmedikçe unutulmaya da çok açıktır” dedi.
“Devletin
Dokunabilir Olduğunu Hissettirmek İstiyoruz”
Öğretmenler Odasında Öğretmenlerle tanışma toplantısı da düzenleyen
Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Her hafta bir okulumuzu ziyaret edip önce sınıfta
devletin dokunulabilir olduğunu göstermek adına öğrencilerle bir araya
geliyoruz. Dersleri hakkında, geleceklere bakış açılarına yardımcı olmak adına
onlara olan güvenimizi iletip motive etmeye çalışıyoruz.Ondan sonra da
öğretmenler odasında sizlerle bir araya gelip hayata dair paylaşımlarda
bulunarak istişare etmeye çalışıyoruz. Çarşamba günleri okul ziyaretleri ve
Cuma günleri sanayi tesisleri ile firma ziyaretlerimiz bizlere farklı bir bakış
açısı verirken, İlimizi tanımamıza da yardımcı oluyor.
800 civarında eğitim-öğretim kurumumuzda yaklaşık 12 bin
civarında öğretmenimiz var. Her birini tek tek ziyaret etmemiz mümkün olmadığı
için sizlerle bir araya geldiğimizde tüm eğitimcilerimiz ile konuşuyormuşuz
gibi geliyor. Bazen bizlere mesaj gönderip kendi okullarına çağıranlar da var,
ancak her yere gitme şansımız bulunmuyor.
“Eğitim
İnsana Yapılan Yatırımdır”
Eğitim hizmetleri insana yapılan yatırım olarak çok önemli
bir alanımızı kapsıyor. Sizler burada geleceğe hizmet ederek, geleceğin
mimarlarını yetiştirmek adına önemli bir iş yapıyorsunuz. Bir sabır mesleği,
sevgi mesleği, fedakârlık mesleği olan öğretmenliğin hakkını verdiğinize
inanıyoruz. Bu meslek memuriyet zihniyeti ile yapılamıyor. Güzel duygu ve
düşünceler içerisinde, bu ülkeye dair sorumluluk duygusuyla yapıldığı zaman
karşılığı verilmiş oluyor. Bugün sizlerin de başka okullarda eğitim gören
çocuklarınız olduğunu düşünürsek, oradaki öğretmenden beklentileriniz size
yapmanız gerekenler konusunda yol gösterici olacaktır.
“Öğretmen-Öğrenci
İlişkisinde Denge Önemli”
Tüm insanların hayatına dokunan lider bildiğimiz, önder
bildiğimiz öğretmene karşı yapılan şiddet olaylarını hiçbir zaman tasvip
etmiyoruz. Öğrencinin ve velinin öğretmene duyduğu saygı ile öğretmenin
öğrencisine gösterdiği sevgiyi birleştirince her şeyin üstesinden
gelebileceğimizi biliyoruz. Öğretmen ve öğrenci ilişkisinde çok iyi bir denge
kurmamız gerekiyor. Şiddet kimden gelirse gelsin tasvip edilmeyecek bir şeydir.
Ne öğretmenin öğrencisine ne de öğrencinin öğretmene uyguladığı şiddetin,
hiçbir şeye çözüm olmadığını bilmemiz gerekiyor. Genel manada ülkesini ve
geleceğini düşünen kişiler, çocuklarının üzerinde öğretmenlerinin etkili
olmalarını isterler. Ancak bu etkinin şefkatle, merhametle, sevgiyle elde
edilmesi de önemli bir maharettir.
“Çocukları
Sınava Değil Hayata Hazırlayın”
Velilerimiz çocuklarının yalnızca soru çözmelerini ve
girdikleri sınavlarda başarılı olmalarını isteseler de, sizlerin bunun ötesini
düşünüp, çocuğu sınavlara hazırlamak kadar hayata hazırlamayı prensip
edinmenizi istiyoruz. Çok iyi soru çözen çocukların, hayatı çok iyi idare
edeceklerine dair bir tespitimiz yoktur. Bazı sorunları değerler eğitimi diye
bir ders koyarak çözeceğimizi düşünürsek, yanılırız. Biz bu değerleri tüm
derslerde birebir yaşayarak vermeliyiz, Anaokulundan başlayıp bütün hayatı
boyunca toplumumuza, tarihimize, kültürümüze ait bütün değerlerimizi
anlatabilmeliyiz. Böyle yapabilirsek ve önce değerleri kendimiz uygulayıp
çocuklarımıza örnek olabilirsek, toplumda sorun olarak görülen her şey çözüme
kavuşacaktır.
Öğretmenler Odasının sırrını gittiğimiz her yerde dile
getiriyoruz. Değişik coğrafyalardan, değişik kültürlerden, değişik meslek
yıllarına sahip arkadaşlarımız, bu odada bir araya gelerek hayatı
paylaşıyorlar. Tecrübe ile enerji ve şevk bir araya geldiğinde mutlaka oraya
huzur, mutluluk ve paylaşım da getiriyordur.
“En
Temel Hedef Mutluluktur”
Hayattaki bütün faaliyetlerin en temel hedefi mutluluktur. Eğer çocukta öğrenme bozukluğu hissediyorsanız, o çocuğun mutluluğunda mutlaka bir problem vardır, oraya inebilmeniz gerekiyor. Ülkenin mutluluğu sizlerin ellerindedir, çünkü gelecek sizin ellerinizde şekilleniyor.‘Mutlu Çocuk Öğrenir’ diye bir kavram vardır. Eğer çocuk mutlu değilse öğrenmesinde de sıkıntı başlayacaktır. Toplumda, ailesinde, sokağında, sınıfında mutsuzluk yaşayan bir çocuk, kendisini derse veremeyecektir. Öğretmeni olduğunuz her çocuğu ailenizden bir parça olarak görüp onun mutlu olmasını sağlarsanız, iç huzuru da yakalamış olursunuz” diye söyledi.
Öğretmenlerin talep ve düşüncelerini aktarıp kendilerini tanıttığı toplantıda Vali Ahmet Hamdi Nayir, herkese görevlerinde ve hayatlarında başarılar dilediğini de ifade etti.