Sayın Valim ;
Ben Cumhuriyet Halk Partisi
Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş. Şehrimize hoş geldiniz. Yükünüz ağır, işiniz
çetin, gücünüz kıla bağlı, Allah yardımcınız olsun.
Her şeyden evvel Sakarya’nın,
Sakaryalının yararına her iş ve kararınızda yanınızda olacağımızı ilk söz
olarak şimdiden beyan ve taahhüt ederim.
Yıllardır hak ettiği değeri,
yatırımı göremeyen kalabalıklar içinde yalnız bir şehre geldiniz. Şüphesiz ki
size aksi iddia edilecektir. Halkla iç içe olan bir yönetici olarak gerçeği
halktan öğrenebilirsiniz.
Sonda denecek sözü başta
diyeceğim; Buraya gelen valilerin sonu merkeze çekilmek oluyor. Sizi sorduğumuz
dostlarımızdan aldığımız bilgiler ışığında başarılı geçmişinizi Sakarya
valilerinin makus kaderine çevirmemek yine sizin elinizde.
Bunun için, bu hataya daha önce
düşenler gibi kişisel geleceğinizi bir siyasi partinin geleceği ile
birleştirmemek öncelikli bir gereklilik. Unutmayın ki siz Türkiye
Cumhuriyeti’nin valisisiniz. İş ve işlemlerinizde en yüksek uzlaşıyı esas
alacağınızı umut ediyorum.
Sakarya günümüzde 2 saat içinde
30 milyon nüfusa ulaşabildiğiniz konumu ile 2300 yılı aşan tarihi boyunca
olduğu gibi bugün de tüm önemli kara / deniz / hava (göç/ticaret/askeri)
yolların bir kavşak noktasıdır.
Sakarya’nın tarihsel bir
gerçeği de senede üç hasat yapılabilen mümbit topraklardır. Doğru bir planlama
ile yaşanılan salgın sürecinde önemi daha da artan tarımsal üretimin önce
Marmara sonrasında Türkiye’deki merkezi olacak bir ildir. Sakarya Marmara’nın
gıda deposu olabilir.
Bu konuda Kırsal Kalkınma,
organik tarım konularınızdaki eğitim ve geçmişinizin önemli olduğunu
düşünüyorum. Umut ederim ki Sakarya tecrübelerinizden ziyadesiyle yararlanma
fırsatı bulacaktır.
Her şeyden evvel Sakarya bir
deprem kenti. Yaklaşık her otuz yılda büyük bir deprem oluyor. Son depremin
üzerinden 21 yıl geçti ve depreme hazırlık adına hiçbir şey yapılmadı.
Eğer kent merkezinden
başlayarak bir şehir planı yapılmış ve bu yapılan konutlar bu plana göre
şekillenmiş olsaydı şimdi bambaşka bir Sakarya olurdu. Ama rant daha önemliydi
çünkü şehirdeki çürük konutların sahipleri Sapanca ve Serdivan’daki villalarına
çekilirken buralarda dar gelirli kiracıları oturuyorlar. Onların hayatı ise bir
rakamdan ibaret.
Rant uğruna şehri verimli tarım
alanları üzerine genişletme mantığı tüm hızıyla devam ediyor. Hem deprem
riskini büyütüyor hemde geleceğimiz tarım arazilerini yok ediyoruz.
Belediyelerimiz bakanlıktan tarım arazileri için Kamu Yararı kararı aldırmak
için çırpınıyor. Şehir merkezi acilen yerinde dönüşüm mantığıyla kentsel dönüşüm
odaklı baştan planlanmalı.
Bir yandan tarım alanları böyle
talan edilirken Büyükşehir Belediyesi ’de şirket kurup çiftçiye rakip olma
derdinde. Yani her şey rant. Büyükşehir’in tarım vizyonu da her Cuma şehir
merkezindeki bir musluktan bal diğerinden süt akıtıp vatandaşı elinde kaplarla
sıraya dizmek. Muhtaç edip bahşetmek en vazgeçilemeyen siyasi yöntem.
Sakarya için tarım vazgeçilmez
bir noktada olsa da gelişmeler hiçte iç açıcı değil. Yapılmakta olan Kuzey
Marmara Otoyolu onbinlerce dönüm mutlak tarım arazisini yok ettiği gibi bu
tarım alanlarını bölmesi büyük bir tehlike. Daha da kötüsü rant sevdalıları
İstanbul’un zehirli sanayisini Sakarya’nın bu mümbit topraklarına taşımak için
kapalı kapılar ardında pazarlıklar peşinde. Bu Sakarya’nın ve Türkiye’nin
intiharıdır.
Sayın valim, daha önce
büyükşehir belediyemize üç kez öneride bulunduk. Belediye olarak çiftçiye rakip
olmayın onlara ürünlerini pazarlama konusunda öncü olun. Teknik destek ve
eğitim programları düzenleyin. Gübre, tohum, mazot destek programlarıyla
çiftçimize güç katın. Sözleşmeli tarıma öncülük ederek toplu üretime kapı açın dedik
ancak dikkate alınmadık.
Bir kez de sizin aracılığınız
ile söylüyoruz hemen dibimizdeki Türkiye’nin en büyük pazarına İstanbul’a
(yakınımızdaki Ankara’ya) çiftçimizin ürünlerini ulaştıralım. Kırşehir belediye
başkanı İstanbul ve Ankara’yı doyurmak istiyoruz derken İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Adana’dan, Mersin’den ve diğer illerden ihtiyacını karşılayana kadar
yanında Sakarya var biz büyükşehire desteğe hazırız.
Şeker fabrikası Bank Asya y’a FETÖ’ye
hediye edilmişti. Tank Palet fabrikası bila bedel katar ordusuna teslim edildi.
Şimdi sıra TÜVASAŞ’a geldi. Bu şehir için fabrikadan öte anlamları olan
fabrikalar teker teker talan ediliyor.
Özel sektöre ait ülke çapındaki
fabrikaların ilimize faydası da devede kulak. Sakaryalı asgari ücretle
çalışıyor kazanç, vergi büyükşehirlere gidiyor birde bu şirketlerin aldığı
vergi iadelerinin bedelini Sakarya ödüyor.
İller bankasından deprem
hasarlarını gidermek amaçlı alınan kredilerin faizlerini biz Sakarya olarak halen
öderken komşumuz Kocaeli ödemiyor.
Bu şehre özellikle Ankara
tarafından gelenler bir kasabaya girer gibi 5m lik bir yol ayrımı (sapağı) ile
şehre giriyorlar. Unutulmuşluk şehrin girişinden başlıyor.
Karasu-Adapazarı (Arifiye)
demiryolu hattı ülke çapında soygun. Güncel fiyatlar ile 860 milyon TL çöp
olmuş durumda. Hesap dahi sorulmadı.
Sağlık ve yatak sorunu ayyuka
çıkmış durumda. Dengimiz illerin çok gerisindeyiz. Tek yapılan şehir
hastanesinin nereye yapılacağına yönelik parti içi çekişmeler.
Valiliğin ve konutunuzun
bulunduğu Yenikent bölgesi öncelikli ve acil olmak üzere bu şehrin birde ulaşım
sorunu var. Yenikent bölgesinde oturanlar saati gelse de dolmadıysa kalkmayan
otobüslerde balık istifi evlerine gitmeye mecbur bırakılıyorlar yıllardır. Bu
bölgeye raylı ulaşım şart ancak büyükşehir oyuncak tren (nostaljik tramvay)
peşinde. Bunun yanında Sakarya’nın ilçelerinin %70 ine Büyükşehir Belediyesinin
otobüs hizmeti bile yok.
Ruhsuz bir kente geldiniz sayın
valim. Şehrimizde kültür sanat etkinliği saraya yakın görüş bildiren kişilerin
büyükşehir tarafından kapalı salonlara getirilip konuşturulmasından ibaret. Bu
şehir 30 sene önce ülkenin dört yanından gelen halk oyunları ekiplerinin,
sanatçıların yaz boyu süren etkinliklerinden bu düzeye düştü. Sahneleriyle
kültürel etkinliklerin ve eğitimin merkezi olacak bir kültür merkezimizde yok
bir milyon nüfuslu Sakarya’mızda.
Hem uzatmamak hem de sıkmamak
adına samimi duygularımla aklıma gelenler ışığında iyisiyle kötüsüyle
Sakarya’yı özetlemeye çalıştım size. Mutlaka eksiğim olmuştur bu sebepledir ki halihazırda
Sakarya’yı yöneten kadroların aksine en geniş uzlaşıyı sağlamanızı talep
ediyorum.
Uzun süreden beri görülmeyen
şekilde umut vaad eden bir vali olarak şehrimize geldiniz. Bu umudu kırmayın !
Şeyh Edebali’nin dediği gibi
İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca
uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca
da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir !
Sayın Valim; önderliğiniz
altında Sakarya Modelini oluşturalım. Bu şehir adına sözü olanları toplayın
onlardan Sakarya’yı Sakarya için önerilerini dinleyin. Bir partinin değil,
devletin, milletin valisi olacağınızı umut ediyorum. Her kesimin etki alanında
Sakarya adına çalışmasının öncüsü siz olun, baş olun önder olun. Tekrar Türkiye
mozaiği olan Sakarya’mıza hoş geldiniz.
ECEVİT KELEŞ
Cumhuriyet
Halk Partisi
Sakarya İl
Başkanı