Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kasım Kültür Sanat
Etkinlikleri ‘Eve Dönen Şair Yahya Kemal’ konulu panel ve dinleti etkinliğiyle
devam etti. AKM’de düzenlenen program Yahya Kemal’in eserlerinden oluşan
dinleti ile başladı. Eserleri seslendiren Dr. Abdullah Uysal’a, udda Prof. Dr.
Ferdi Koç, kanunda Öğr. Gör. Tuncay Kardaş, kemençede ise Öğr. Gör. Erhan
Bayram eşlik etti. Dinletinin ardından Prof. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu ve Prof. Dr.
Ali Şükrü Çoruk, Şair ve Yazar Ercan Yılmaz moderatörlüğünde Yahya Kemal’i
anlattı.
Mektepten memlekete dönüş tecrübesi
Programın açılışında konuşan Ercan Yılmaz, 63 yıl
önce sadece Türk edebiyatının değil, dünya edebiyatının en önemli isminin
hayata veda ettiğini ifade ederek, “Bugün eve dönen şair Yahya Kemal’i
konuşacağız. Her iki konuğumuzun da Yahya Kemal’e özel bir ilgisi var. Onlardan
Yahya Kemal’i dinlemek bir ayrıcalık. Yahya Kemal, mektepten memlekete dönüş
tecrübesini yaşamış bir isim. Geçtiğimiz günlerde de yine dünyanın en büyük
şairlerinden birini, Sezai Karakoç’u yitirdik. Ona da bu vesileyle rahmet
diliyorum.”
Avrupa’da öğrendiklerini Türk şiirine
uyguladı
Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, uzun bir aranın ardından
yeniden Sakarya’da olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladığı
konuşmasında, “Tanpınar, Yahya Kemal için eve dönen adam tabirini kullanır.
Mektepten memlekete yazısında dile getirdiği üzere de hakikaten şiir eğitimini
Avrupa’da almış, bu şiir anlayışını kendi milli değerleri etrafından
yoğurmasını ve örmesini bilmiş bir şairdir. Yahya Kemal, Avrupa’da ne yaptı da
ülkesinde önemli bir şair oldu? Kemal, Avrupa’da Batı şiirini çok yakından
öğrendi ve öğrendiklerini Türk şiirine uyguladı, başarılı da oldu. Kendisinden
önce gidenlerden en önemli farkı bu idi. Yahya Kemal’in Avrupa’da bulunduğu
süreç içerisinde Batı edebiyatını birebir taklit ederek, Türk edebiyatına
uyarlama yaklaşımı içinde olmayıp, Batı’da aldığı eğitimin sonuçları ışığında
Türk edebiyatını biçimlendirme, edebiyata ve düşünce dünyasına yeni bir yön
verme çabası içinde olduğunu görüyoruz. Kendisi de bu noktada yazdığı
şiirlerle, ortaya koyduğu düşüncelerle Türk şiirinde kendine has kurucu bir yer
edinecektir.”
Sezai Karakoç Yahya Kemal’den övgüyle
bahsederdi
Prof. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, “Yahya Kemal, Orhan Veli
ve son olarak da Sezai Karakoç. Kasım ayı nice şairin ahirete göçtüğü bir
aydır. Bu vesileyle hepsine rahmet diliyorum. Öğrencilik yıllarımda Sezai
Karakoç’la temasım oldu. Beyazıt’ta Yıldız Kıraathanesi vardı. Burada Yahya
Kemal’den övgüyle bahsettiğini çok iyi hatırlıyorum. Bence Yahya Kemal ile
Sezai Karakoç modern Türk şiirinin birbirini tamamlayan ya da birbirini
sürdüren iki büyük zirvesi oldu. Gelenekle ilişkimizin niteliğini kendi özel
bakışlarıyla açtılar. Açıkçası bu mektep memleket ilişkisi hakikaten 19. yüzyılın
ortasından itibaren genel olarak aydın, bürokrat ve şairlerin temel
meselesiydi. Buradaki büyük kırılma edebiyat ve şiirle sınırlı olarak söylemek
gerekirse; karşılaştığımız batı modeliyle elimizde var olan gelenek arasında
nasıl bir uzlaştırmada bulunacağımızdı. Birini terk mi edeceğiz yoksa bir yol
mu bulacağız. Asıl mesele bu idi. Yahya Kemal ve Sezai Karakoç’un büyüklüğü
bana göre batıyı da geleneği de iyi bilmelerinden kaynaklanıyor.”