Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kasım Kültür Sanat Etkinlikleri söyleşi ve imza günü ile devam etti. Sapanca Lokman Hekim Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde ve Faik Baysal Kütüphanesi’nde Yazar Mahmut Coşkun’un ‘Yakarım Gül Satanlar Bahçesini’ kitabı konuşuldu. Programların sonunda Yazar Coşkun katılımcılar için kitabını imzaladı.
Yazmak için çok okumalısınız
Yazar
Mahmut Coşkun, “Edebiyat okumak için üniversiteye gittiğimde okumak ve yazmak
için sürekli çalışmak zorunda kaldım. Zorunda kaldım diyorum çünkü bu garip bir
his. İnşallah sıklıkla bu sıkıntı içinize düşer de yazarsınız diye ümit
ediyorum. Ben öğrencilerime hep bunu söylüyorum. Yazabilmemiz için önce çok fazla okumamız
gerekiyor. Biraz okuduktan sonra nasıl bir sürahi dolup taşar bardağa boşaltmak
ister, insanın içine öyle bir sızı düşüyor. Umarım bu sızıyı ileride çok çok
yaşarsınız. Biz de sizlerden
faydalanırız. Çünkü biz her şeyden önce okuruz, okuma serüveninizin de yazmakla
alakalı bununla aynı paralelde gitmesi gerekiyor. Ne bulup okumazsanız neyi
okuyacağınızı bilemezsiniz. Birileri size bir okuma listesi verirse daha
nitelikli okumalar oluşturabilirsiniz” diye konuştu.
Sadece okumak değil yaşamak da önemli
Konuşmasına
devam eden Coşkun, “İnsan okuduklarının tamamıdır. Ben bu söze katılmıyorum.
İnsan sadece okuduklarının tamamı değil, yaşadıklarının da tamamıdır. Okumak
bizim heybelerimize çok şey katıyor. O heybeleri bir gün açtığımız zaman içinde
ne varsa insanlara onu sunabiliyoruz. Yaşadıklarımızın da bir yerde bir sızısı
kalıyor elbette. Daha sonra damlaya damlaya ne olursa onu yazıyoruz. Yazmak
için içinizde bir sızı olması gerekiyor ama bu sızıyı lütfen sosyal medyada acı
çeken yazarlar gibi anlamayın. Sızıdan kastım kırılmış bir testinin içinde ne
varsa o dur” dedi.
İnsan aradığı kadar insan olabiliyor
Yazar
Coşkun, “Biz insanlar bir şeyleri aramak için bu dünyadayız. Aradığımız şeyi
muhtemelen bulamayacağız, bulamadan da ölüp gideceğiz. Ama asıl mesele aramak.
Aradıkça ne kadar bulamazsak o kadar güzel olacak bu serüven. Ne kadar
aradığımızdan uzak kalırsak hasret o kadar çok büyüyecek. Asıl mesele zaten
arama yolunda olabilmek. Aradığını bulan var mı bilmiyorum ben hiç tanışmadım
öyle biriyle. Bulanlar sanki fazla nasipli oluyor. Arkadaşlar bir şey yapmak
istiyorsanız hayatta bazı konularda da rahatlamanız gerekiyor. Sınavlar çok
önemli ama sınavlar kadar önemli olan bir şey daha var, bizi insan yapacak bazı
değerler var bu değerlere ne kadar sahip olursak o kadar insan oluyoruz.
Üzerimizde ki etiketlerin ya da adımızın önündeki unvanların bazen hiçbir
anlamı kalmıyor. Aramak meselesini de buraya bağlayacağım çünkü insan aradığı
kadar insan olabiliyor” dedi.