Maalesef
bu rakam çoğunluğunu işçilerin oluşturmadığı Asgari Ücret Komisyonu'nun
işçileri temsil eden Konfederasyon tarafından dahi yetersiz bulunmuştur.
2825
TL asgari ücret insanca yaşanacak bir ücret değildir. Belirlenen ücret açlık
sınırının altındadır; bir sefalet
ücretidir.
Yeni
durumda, asgari ücretli bir çalışanın 3.577 TL olan brüt maaşı 500,85 TL
sigorta primi, 35,78 TL işsizlik sigortası primi, 456,13 TL gelir vergisi,
27,15 TL damga vergisi kesildikten sonra 2.557 TL’ye düşüyor ve 268 liralık AGİ
tutarı eklendikten sonra da net 2.825 TL’ye yükseliyor. Asgari geçim indirimi düşüldüğünde belirlenen asıl ücretin 2.557 TL
olduğu görülmektedir. Öyle bir asgari ücret tanımı var ki, ona da Asgari Geçim
İndirimi desteği yapılmaktadır. Bu
haliyle 3.577 TL brüt ücretin yaklaşık % 21'i prim ve vergi kesintilerine
gitmektedir. Son derece yetersiz olan bu ücretten ilan prim ve vergi
kesintileri yapılmaması yönünde bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Yine tüm
çalışanların ücretlerine uygulanan vergi dilimleri de Asgari ücretlilere
uygulanan vergi muafiyeti ile entegre edilmelidir.
Asgari ücret, çalışan kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişi
sayısına göre belirlenmelidir.
Asgari Ücret Yönetmeliği'nin 6 maddesinde, "...Ücretin,bir günlük olarak belirlenmesi esastır..." hükmü değiştirilmeli ve "...asgari ücretin aylık olarak belirlenmesi
esastır." şekline dönüştürülmelidir. Çünkü Asgari Ücret, çalışan bir
işçinin günlük karşılaması gereken besin tutarının dışında kira gibi aylık
ihtiyaçlarıyla birlikte tüm fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarını da karşılamakla
tanımlıdır.
Yine Yönetmeliğin 7. maddesinde, "Ücret en geç iki yılda bir olmak üzere
belirlenir." hükmü, yüksek enflasyon seyrindeki ve çalışanın
aleyhindeki vergi oran dilimlerinin uygulandığı ülkemizde, durağan bir ücretin
reel alım gücünün sürekli düştüğü bir gerçektir. Dolayısıyla bu madde, "aylık enflasyon oranıyla ya da piyasa
şartlarıyla ilişkilenecek bir tanımla asgari ücret belli periyotlarda (her ay,
3 ayda, 6 ayda gibi) güncellenir" anlamında bir hükme dönüştürülmeli.
7'inci maddenin devamında, "Komisyon,
ücretin belirlenmesinde; ülkenin
içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, ücretliler geçinme
indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini, fiilen ödenmekte olan
ücretlerin genel durumunu ve geçim
şartlarını göz önünde bulundurur." hükmü ise diğer dönemlerde
olduğu gibi bu dönem belirlenen asgari ücret rakamında da göz önünde
bulundurulmamış ve kamuoyunun genel beklentisinin gerisinde bir tutar
belirlenmiştir.
Asgari Ücret Belirleme Komisyonu, ücretin
belirlenmesinde konuyla ilgili meslek kuruluşlarının, üniversitelerin, diğer
sendika konfederasyonların ya da uzman kişilerin öneri ve görüşlerini
almalı ve belirlenen rakam kamuoyunu memnun edebilmeliydi.
Neresinden bakarsak bakalım bu yıl da asgari
ücretten tüm çalışan, emekçi kesimler gibi mühendisler, mimarlar ve şehir
plancıları da memnun değildir. TMMOB tarafından 2021 yılı Mühendis-Mimar ve
Şehir Plancıları Asgari Ücreti 5.750 TL olarak belirlenmiştir. TMMOB ile SGK
arasında yapılan ve sonrasında SGK tarafından tek taraflı olarak iptal edilen
Mühendislik Asgari Ücret Protokolünün uygulanmaması ile bir çok meslektaşımız
Asgari Ücret Komisyonunca belirlenmiş olan 2.825 TL Ücretle çalışmak zorunda
bırakılmıştır. 29.12.2020
Salim AYDIN
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI SAKARYA
TEMSİLCİLİK BAŞKANI