Sakarya
Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık
TV264’te yayınlanan Gündem 264 programının canlı yayınına katılarak Sevde
Erdem’in sorularını yanıtladı. Yayın hayatına yeni başlayan kanala hayırlı
olsun dileklerini ileten Sarıbıyık; üniversitenin pandemi sürecinde aldığı
önlemler ve attığı adımlardan, üniversitenin yapılanma çalışmalarından, yeni
fakülte ve meslek yüksekokullarından, başarılardan ve gelecekte atılması
düşünülen adımlardan bahsetti. Ayrıca kamuoyu tarafından merakla beklenen SUBÜ’nün
kampüs yeri ile ilgili kat edilen mesafeye ilişkin önemli detaylar paylaştı.
Öğrencilerimize
mağduriyet yaşatmadık
Bölünme
yoluyla kurulan bir üniversite olduklarının altını çizen Rektör Sarıbıyık, “Kuruluşumuzdan
bugüne kadar geçen 2 yıllık süreç içerisinde öğrencilerimizin bir mağduriyet
yaşamadan eğitim öğretim hayatlarına devam etmeleri önceliğimiz oldu. Çok şükür
bugüne kadar olan süreçte öğrencilerimize bir mağduriyet yaşatmadık. Öğrencilerimizi
ülkemize fayda üretecek insanlar olarak yetiştirmeye devam edeceğiz. Yeni
kurulan bir üniversite olarak tabi ki zorluklar yaşıyoruz. Bunları
çalışanlarımızın ve hocalarımızın gösterdiği özveri ve gayretle aşmaya
çalışıyoruz. Bu bizi çok mutlu ediyor. Bizim üniversitede bir huzur ortamı
oluşturmamız gerekiyor. Bu hem ev hem de iş hayatına yansıyacak bir mutluluğun
kapısını aralayacaktır. Çok şükür bunu sağlama yönünde adımlar atıyoruz” diye
konuştu.
Akyazı’ya
sağlık üssü kurulacak
Pandemi
sürecinde sağlık ve gıdanın dünya gündeminin en zirvesine yerleştiğini
vurgulayan Sarıbıyık, “Bu bizim Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Tarım Bilimleri
ve Teknolojileri Fakültesi’ni kurarak ne kadar doğru bir iş yaptığımızın
tescili oldu. Bu fakültelerimizi aktif hale getirmek için çalışmalarımız
sürüyor. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin 3
bölümüne, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin ise 2 bölümüne öğrenci
almayı düşünüyoruz. Sakarya hem sağlık hem de tarım açısından önemli bir bölge.
Akyazı’yı Sağlık Bilimleri Fakültemiz ve Akyazı Sağlık Hizmetleri Meslek
Yüksekokulu ile sağlık üssü haline getirmeyi planlıyoruz. Fakülte Akyazı
Stadyumu’nun yanında bize tahsis edilen 60 dönümlük arazide kurulacak. Çok iyi
bir mimarla projesi üzerinde çalışıyoruz. İlgili kesimlerden destek aldığımızda
çok güzel bir sağlık kampüsü oluşturacağız. Böylelikle Akyazı, termal
kaynaklarının da etkisiyle sağlık turizmi alanında önemli bir yer haline
gelecek.”
Akademisyenler
işin içinde olmalı
Sarıbıyık,
“Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin yeriyle ilgili biraz
belirsizlik var. Buna rağmen hocalarımız çalışmalarını sürdürüyor. TÜBİTAK
mısırla ilgili bir projemizi onayladı. Peyzaj mimarlığı ile ilgili olan bölümü
yeni kurduk. Sakarya’nın süs bitkiciliğine katkı sağlayacağız. ‘Biz
üniversiteyiz. Bir şeyler üretiriz ama siz ne yaparsanız yapın’ mantığında olmadık
ve olmayacağız. Asli görevlerimizden olan topluma hizmet görevini en iyi
şekilde yerine getireceğiz. Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin tarımla ilgili
projeleri konusunda hocalarımızın danışmanlığı ve başka konulara ilişkin
görüşmeler oluyor. Ancak bu görüşmeler istediğimiz düzeyde değil. Uzun vadeli
çözümler üretmek ve yatırımlar yapmak istiyorsak akademisyenlerin mutlaka işin
içinde olması gerekiyor. Bizim yapacağımız işler günübirlik işlerden ziyade bu
şehrin geleceğini planlayan işler olmak durumunda. Tarım Bilimleri ve
Teknolojileri Fakültemizin bir dekanı var ama kutlamak için bir çiçek
gönderilecek olsa yeri yok. Sektör de dâhil ilgili aktörlerin taşın altına
elini koyması ve atılan bu önemli adımlara sahip çıkması gerekiyor. Biz çok
uğraşıyoruz ama bizim çabalarımızla bir yere kadar oluyor. Şehre katkı sağlamak
için tüm aktörlerin birlikte hareket etmesi gerekiyor.”
Sorunları adım
adım aşacağız
Sakarya
Üniversitesi’nin ilk kurulduğu yıllarda şehirdeki aktörlerin girişimleri
olduğunu hatırlatan Sarıbıyık, “Kampüs yeri alındı ve bir takım çalışmalar
yapıldı. Biz üniversite istiyoruz ve kampüs yerimiz burası denildi. Şu anda
Sakarya Üniversitesi’nin kampüs yerini alan insanları hayırla yâd ediyoruz. Şehrin
en güzel yerlerinden birisini bir üniversiteye yakışır bir şekilde almışlar. Bize
baktığımızda 2018 yılında bölünerek kurulan bir üniversiteyiz. Rektörlüğümüzü
Teknoloji Fakültesi’nin bir katını boşaltarak oluşturduk. Zorlukları yene yene
yol alıyoruz. Personelimiz bir yıl sonra, bütçemiz 6 ay sonra verilmeye
başlandı. Sakarya Üniversitesi’ndeki dostlarımız bizlere bu süreçlerde çok
destek verdiler. Kampüs içerisinde akademisyen, personel ve öğrenci olarak 7
bin kişiyiz. Başlangıçta 200 kişilik yemekhanede yemek vermeye çalıştık. Bu
sorun daha sonra çözüldü. Sanki başka bir üniversiteyiz ve buraya sonradan
monte edilmişiz gibi yaklaşımlar bizi üzüyor. Bu sorunları adım adım aşacağız”
ifadelerini kullandı.
Aktörler
kampüs yerinde hem fikir
Kampüs
yeri ile ilgili olarak şehrin yerel aktörleriyle bir karar oluşturmak
gerektiğini belirten Sarıbıyık, “Biz bunu ortak karara vararak oluşturduk. Oy
birliği ile bir karar aldık. Aktörlerin özverili çalışmaları ve anlayışlı
davranışları için teşekkür ediyorum. Bir sonraki aşamada imzayı atacak Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Milli Eğitim Bakanlığı
Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Safran, Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı
İhsan Selim Baydaş, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Sakarya
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce ve rektörlüğümüzün yer alacağı komisyona
3 alternatifi sunmak için hazırlanıyoruz. Bu alternatiflerden birisi
Arifiye-Sapanca bölgesinde, bir tanesi Sapanca bölgesinde, bir tanesi de
Poyrazlar Gölü civarında yer alıyor. Biz bu makamlarda uzun yıllar
bulunmayacağız ama SUBÜ bu şehre ve bu ülkeye uzun yıllar hizmet edecek. Öyle
bir yer belirlememiz gerekiyor ki kimse “Buraya da üniversite mi yapılır?”
demesin. Bu nedenle alternatifleri belirlerken ince eğirip sık dokuduk ve tarım
alanlarının olduğu alanlardan özellikle uzak durduk.”
Nitelikli
denizciler yetiştireceğiz
Sarıbıyık,
“Kocaali’de yıllardır bir meslek yüksekokulu kurulması ile ilgili çalışmalar
vardı. Biz bunları belirli bir olgunluğa ulaştırdık. TOKİ tarafından ilköğretim
okulu olarak inşa edilen ve acil ihtiyaç olmayan bir binayı Denizcilik Meslek
Yüksekokulu binamız tamamlanana kadar talep ettik. Sayın Valimiz Ahmet Hamdi
Nayir bu konuda bize destek oldu. Bina 3 yıllığına bize tahsis edildi. Kocaali’nin
merkezinde yer alan ve yarım kalan bina ile ilgili inşa süreçlerini tamamlamak
için de çalışmalarımız sürüyor. 3 bölüme öğrenci almak için Yükseköğretim
Kurulu’na başvurumuzu yaptık. Hoca alımlarımızı gerçekleştirdik. Eğitim
öğretime iddialı bir şekilde başlayacağız. Denizcilikle ilgili çok nitelikli
insanlar yetiştireceğimize inanıyoruz. Biz hep inandığımız işlerin arkasında
olduk ve bundan sonra da bu şekilde devam edeceğiz.”