Pandemi kısıtlamalarının tekrar başlamasıyla 65 yaş üstü insanların özgürlükleri
ve fiziksel aktiviteleri de sınırlandı. İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr.Gör.
Muammer Çorum ‘’Hareketsizlik insan sağlığını olumsuz etkileyen en büyük
faktördür. Bunun yanı sıra ruhsal problemlere de yol açar. Bu yüzden 65 yaş üstü
insanların her şart altında fiziksel aktivitelerini artırması gerekiyor. Ev içinde
yürüyüş yapmak, çeşitli ağırlıklar kaldırmak ve taşımak, merdiven çıkmak,
sandalyeye oturup kalkmak, lunge (adımlama), squat (çömelme), mekik, şınav,
yoga, pilates gibi dar alana ve az ekipmana ihtiyaç duyulan, her yerde ve
zamanda uygulanabilen egzersizler ev içinde ve sosyal izolasyon şartlarında
yapılabilecek egzersizlere örnek olarak sayılabilir’’ diyor.
Yaşlılık, insan olmanın değişmez bir kanunu olsa da yaşlılığı geciktirmek ya da
kaliteli bir yaşlılık dönemi geçirmek için yapılması gerekenler var. Bunların
başında da olabildiğince daha fazla hareket etmek geliyor. 2019 yılında Çin’de
ortaya çıkan ve pandemi olarak tüm dünyada sağlık krizi oluşmasına neden olan
COVİD-19 salgınında yayılımını azaltmak ve insanların virüse maruz kalmalarını
önlemek amacıyla yetkililer tarafından halka evde kalmaları önerildi. Pandemi
kısıtlamasının tekrar başlamasıyla 65 yaş üstü insanların hareketleri de sınırlandı.
Düzenli fiziksel aktivitenin vücudumuzun tüm sistemlerine etki ettiğini söyleyen
Öğr.Gör.Muammer Çorum;’’ Bilimsel araştırmalar fiziksel aktivitenin ve hareketli
kalmanın sağlık açısından yararlarını her geçen gün daha fazla kanıt sunarak
göstermektedir. Düzenli fiziksel aktivite, kardiyovasküler ve pulmoner sistemin,
kas iskelet sisteminin, endokrin sistemin ve bağışıklık sisteminin gelişmesine ve
güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Fiziksel inaktivite, ise egzersizin sağlamış
olduğu bütün bu olumlu etkilerden yoksun kalmamıza neden olmasının yanı sıra
birçok hastalık için de davetiye çıkarmaktadır. Fiziksel inaktivite dünya çapında
önemli bir sağlık problemi haline gelmiştir. Tüm nedenlere bağlı ölüm riskini en
çok arttıran faktörün düşük fiziksel kapasite olduğu tespit edilmiştir’’dedi.
HAREKETSİZ YAŞAM KAYGI VE DEPRESYONA KATKIDA BULUNAN
DAVRANIŞLARI ARTTIRIR
Dış ortam aktivitelerinin kısıtlanmasının, düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz de
dahil olmak üzere bireylerin rutin günlük faaliyetlerinde değişikliklere neden
olduğunu söyleyen İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr.Gör. Muammer Çorum sözlerine şöyle
devam etti:’’ Uzun süre evde kalmak; dijital platformlarda vakit geçirme,
televizyon izleme, akıllı telefon ve tablet kullanma gibi hareketten yoksun
davranışlara aşırı miktarda zaman ayırmaya sebep olabilmektedir. Ancak, düzenli
fiziksel aktivitenin azaltılması ve dolayısıyla daha düşük enerji harcanması, kronik
hastalıklar için potansiyel kötüleşme riskini beraberinde getirirken, aynı zamanda
kaygıya ve depresyona katkıda bulunan davranışları da artırabilmektedir’’
ifadelerini kullandı.
ÖZELLİKLE YAŞILAR FİZİKSEL AKTİVİTELERE YÖNLENDİRİLMELİ
Yapılan araştırmalar ve istatistiklere göre COVİD-19 enfeksiyonuna bağlı ölüm
oranı ileri yaşlı bireylerde, genç ve orta yaşlı bireylere oranla ciddi derecede daha
yüksektir. Bu durum ileri yaşlı bireyleri korumaya yönelik kısıtlama ve yasakların
artmasına, yaşlıların evde daha fazla zaman geçirmesine neden olmaktadır.
Bunula birlikte fiziksel aktivite düzeyinin düşmesi kas iskelet sistemi
hastalıklarının ortaya çıkmasına veya hasta bireylerin daha da kötüleşmesine
sebep olmaktadır. Fiziksel aktivitelerin yetersiz kalması durumunda ortaya çıkan
risk faktörleri düşünüldüğünde içerisinde bulunduğumuz COVİD-19 Pandemi
koşullarında toplumu özellikle de yaşlıları evinde ya da izole ortamında uygun
aktivitelere yönlendirecek öneriler sunulması gerekmektedir.
Çorum, önerilerini ise şöyle sıralıyor: ’’Bireysel fiziksel aktivite programında
aktivitenin sıklığı, şiddeti ve süresi mutlaka belirlenmeli ve hedef oluşturulmalıdır.
Egzersize yeni başlayacak bireyler için programın başlangıcında, fiziksel
aktivitenin şiddeti ve süresi düşük olmalı, kademeli olarak
artırılmalıdır. Aktiviteler, merdiven çıkma, yürüme gibi günlük yaşam
aktivitelerinden ya da kondisyonu geliştirmek amaçlı ağırlık kaldırma ya da direnç
bandı gibi tekrarlı egzersizlerden oluşmalıdır. Ev içinde yürüyüş yapmak, çeşitli
ağırlıklar kaldırmak ve taşımak, merdiven çıkmak, sandalyeye oturup kalkmak,
lunge (adımlama), squat (çömelme), mekik, şınav, yoga, pilates gibi dar alana ve
az ekipmana ihtiyaç duyulan, her yerde ve zamanda uygulanabilen egzersizler ev
içinde ve sosyal izolasyon şartlarında yapılabilecek egzersizlere örnek olarak
sayılabilir. Ayrıca; internet, mobil cihazlar ve televizyon aracılığıyla, fiziksel
aktiviteyi teşvik eden uygulamalar ve egzersiz videolarının kullanımı, bu kritik
dönemde fiziksel işlevi ve sürdürmenin diğer geçerli yollarıdır.’’
İstanbul Rumeli Üniversitesi Hakkında:
İstanbul Rumeli Üniversitesi, 23 Nisan 2015 tarihinde İstanbul’da kurulan bir vakıf
üniversitesidir. Çağdaş ve evrensel düşünce yapısına sahip olan, vatan sevgisi ve
milli değerlerin kıymetini iyi bilen Rumeli Felsefesi doğrultusunda yetiştirdiği ve
toplumun ihtiyacı olan bilim insanlarını ülkeye kazandırmak; bilgili, çağdaş,
donanımlı, deneyimli, topluma yararlı, araştırmacı gençler yetiştirmeyi
hedefleyen bir yüksek eğitim kurumu olmak amacını taşımaktadır. İstanbul
Rumeli Üniversitesi 2020-2021 eğitim öğretim yılında Silivri, Haliç ve Bostancı
Yerleşkelerinde 5 Fakültede 18 Bölüm, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokuluna
bağlı 16 Program, Meslek Yüksekokuluna bağlı 10 Program, Lisansüstü Eğitim Enstitüsüne bağlı 10 bölümde eğitim vermektedir. 2021- 2022 eğitim öğretim
yılında Tıp Fakültesi ve Hukuk Fakültesi’nin açılması planlanmaktadır.
ve fiziksel aktiviteleri de sınırlandı. İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr.Gör.
Muammer Çorum ‘’Hareketsizlik insan sağlığını olumsuz etkileyen en büyük
faktördür. Bunun yanı sıra ruhsal problemlere de yol açar. Bu yüzden 65 yaş üstü
insanların her şart altında fiziksel aktivitelerini artırması gerekiyor. Ev içinde
yürüyüş yapmak, çeşitli ağırlıklar kaldırmak ve taşımak, merdiven çıkmak,
sandalyeye oturup kalkmak, lunge (adımlama), squat (çömelme), mekik, şınav,
yoga, pilates gibi dar alana ve az ekipmana ihtiyaç duyulan, her yerde ve
zamanda uygulanabilen egzersizler ev içinde ve sosyal izolasyon şartlarında
yapılabilecek egzersizlere örnek olarak sayılabilir’’ diyor.
Yaşlılık, insan olmanın değişmez bir kanunu olsa da yaşlılığı geciktirmek ya da
kaliteli bir yaşlılık dönemi geçirmek için yapılması gerekenler var. Bunların
başında da olabildiğince daha fazla hareket etmek geliyor. 2019 yılında Çin’de
ortaya çıkan ve pandemi olarak tüm dünyada sağlık krizi oluşmasına neden olan
COVİD-19 salgınında yayılımını azaltmak ve insanların virüse maruz kalmalarını
önlemek amacıyla yetkililer tarafından halka evde kalmaları önerildi. Pandemi
kısıtlamasının tekrar başlamasıyla 65 yaş üstü insanların hareketleri de sınırlandı.
Düzenli fiziksel aktivitenin vücudumuzun tüm sistemlerine etki ettiğini söyleyen
Öğr.Gör.Muammer Çorum;’’ Bilimsel araştırmalar fiziksel aktivitenin ve hareketli
kalmanın sağlık açısından yararlarını her geçen gün daha fazla kanıt sunarak
göstermektedir. Düzenli fiziksel aktivite, kardiyovasküler ve pulmoner sistemin,
kas iskelet sisteminin, endokrin sistemin ve bağışıklık sisteminin gelişmesine ve
güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Fiziksel inaktivite, ise egzersizin sağlamış
olduğu bütün bu olumlu etkilerden yoksun kalmamıza neden olmasının yanı sıra
birçok hastalık için de davetiye çıkarmaktadır. Fiziksel inaktivite dünya çapında
önemli bir sağlık problemi haline gelmiştir. Tüm nedenlere bağlı ölüm riskini en
çok arttıran faktörün düşük fiziksel kapasite olduğu tespit edilmiştir’’dedi.
HAREKETSİZ YAŞAM KAYGI VE DEPRESYONA KATKIDA BULUNAN
DAVRANIŞLARI ARTTIRIR
Dış ortam aktivitelerinin kısıtlanmasının, düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz de
dahil olmak üzere bireylerin rutin günlük faaliyetlerinde değişikliklere neden
olduğunu söyleyen İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr.Gör. Muammer Çorum sözlerine şöyle
devam etti:’’ Uzun süre evde kalmak; dijital platformlarda vakit geçirme,
televizyon izleme, akıllı telefon ve tablet kullanma gibi hareketten yoksun
davranışlara aşırı miktarda zaman ayırmaya sebep olabilmektedir. Ancak, düzenli
fiziksel aktivitenin azaltılması ve dolayısıyla daha düşük enerji harcanması, kronik
hastalıklar için potansiyel kötüleşme riskini beraberinde getirirken, aynı zamanda
kaygıya ve depresyona katkıda bulunan davranışları da artırabilmektedir’’
ifadelerini kullandı.
ÖZELLİKLE YAŞILAR FİZİKSEL AKTİVİTELERE YÖNLENDİRİLMELİ
Yapılan araştırmalar ve istatistiklere göre COVİD-19 enfeksiyonuna bağlı ölüm
oranı ileri yaşlı bireylerde, genç ve orta yaşlı bireylere oranla ciddi derecede daha
yüksektir. Bu durum ileri yaşlı bireyleri korumaya yönelik kısıtlama ve yasakların
artmasına, yaşlıların evde daha fazla zaman geçirmesine neden olmaktadır.
Bunula birlikte fiziksel aktivite düzeyinin düşmesi kas iskelet sistemi
hastalıklarının ortaya çıkmasına veya hasta bireylerin daha da kötüleşmesine
sebep olmaktadır. Fiziksel aktivitelerin yetersiz kalması durumunda ortaya çıkan
risk faktörleri düşünüldüğünde içerisinde bulunduğumuz COVİD-19 Pandemi
koşullarında toplumu özellikle de yaşlıları evinde ya da izole ortamında uygun
aktivitelere yönlendirecek öneriler sunulması gerekmektedir.
Çorum, önerilerini ise şöyle sıralıyor: ’’Bireysel fiziksel aktivite programında
aktivitenin sıklığı, şiddeti ve süresi mutlaka belirlenmeli ve hedef oluşturulmalıdır.
Egzersize yeni başlayacak bireyler için programın başlangıcında, fiziksel
aktivitenin şiddeti ve süresi düşük olmalı, kademeli olarak
artırılmalıdır. Aktiviteler, merdiven çıkma, yürüme gibi günlük yaşam
aktivitelerinden ya da kondisyonu geliştirmek amaçlı ağırlık kaldırma ya da direnç
bandı gibi tekrarlı egzersizlerden oluşmalıdır. Ev içinde yürüyüş yapmak, çeşitli
ağırlıklar kaldırmak ve taşımak, merdiven çıkmak, sandalyeye oturup kalkmak,
lunge (adımlama), squat (çömelme), mekik, şınav, yoga, pilates gibi dar alana ve
az ekipmana ihtiyaç duyulan, her yerde ve zamanda uygulanabilen egzersizler ev
içinde ve sosyal izolasyon şartlarında yapılabilecek egzersizlere örnek olarak
sayılabilir. Ayrıca; internet, mobil cihazlar ve televizyon aracılığıyla, fiziksel
aktiviteyi teşvik eden uygulamalar ve egzersiz videolarının kullanımı, bu kritik
dönemde fiziksel işlevi ve sürdürmenin diğer geçerli yollarıdır.’’
İstanbul Rumeli Üniversitesi Hakkında:
İstanbul Rumeli Üniversitesi, 23 Nisan 2015 tarihinde İstanbul’da kurulan bir vakıf
üniversitesidir. Çağdaş ve evrensel düşünce yapısına sahip olan, vatan sevgisi ve
milli değerlerin kıymetini iyi bilen Rumeli Felsefesi doğrultusunda yetiştirdiği ve
toplumun ihtiyacı olan bilim insanlarını ülkeye kazandırmak; bilgili, çağdaş,
donanımlı, deneyimli, topluma yararlı, araştırmacı gençler yetiştirmeyi
hedefleyen bir yüksek eğitim kurumu olmak amacını taşımaktadır. İstanbul
Rumeli Üniversitesi 2020-2021 eğitim öğretim yılında Silivri, Haliç ve Bostancı
Yerleşkelerinde 5 Fakültede 18 Bölüm, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokuluna
bağlı 16 Program, Meslek Yüksekokuluna bağlı 10 Program, Lisansüstü Eğitim Enstitüsüne bağlı 10 bölümde eğitim vermektedir. 2021- 2022 eğitim öğretim
yılında Tıp Fakültesi ve Hukuk Fakültesi’nin açılması planlanmaktadır.