Ramazan
ayına yaklaşmış bulunuyoruz. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan
kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişiyor; az ve sık yeme
prensibini yerine getirmek mümkün olmuyor. Hastane Derindere Beslenme ve Diyet
Uzmanı Tuğba Günal, “Bu seneki Ramazan önerilerimizde en kritik nokta, günlerin
uzun ve sıcak olması sebebiyle sıvı desteğini yeterli olacak şekilde sağlamak
ve bedeni iyi dinlemektir.” diyerek, Ramazan ayında doğru ve sağlıklı beslenme
noktasında dikkat edilmesi gereken hususları anlattı.
Risk Grubunda
Bulunan Kişiler Mutlaka Doktora Danışmalı!
Ramazanda
beslenme açısından en önemli nokta, sahura kalkılması koşulunun yerine
getirilmesidir. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan
kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişmektedir. Üç öğün olan
günlük beslenme ikiye düşerken, özellikle kırmızı et, ekmek, pilav, makarna,
hamur işleri, tatlı, börek tüketimi artar. Buna karşılık sebze, meyve ve beyaz
et tüketimi azalır. Oysa, unutmamak gerekir ki ramazan, bayram, tatil ne olursa
olsun günlük almamız gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları
değişmez. Oruç tutmak sağlıklı kişilere
farz olduğundan, riskli grupta bulunanların mutlaka hekimlerinden izin alarak
bu ibadeti yerine getirmeleri önemlidir.
- Öğün sayısı artırılmalı ve mutlaka sahura kalkılmalı.
- Sahurda bol su içilmeli, aşırı yağ ve tuzlu besinler
tüketilmemeli.
- Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip yatmanın
son derece zararlı olduğu unutulmamalı.
- Bu nedenle sahurda protein içeren süt içilmeli, yoğurt,
peynir gibi gıdalar yenmeli, kan şekerinin düşmesini önlediği için yanına
mutlaka ekmek eklenmeli.
- Yiyecek olarak da çorba, az yağlı yapılmış sebze, zeytinyağlı
yemekler veya hafif kahvaltılardan birini seçmek en doğrusu olacaktır.
- Oruç tutulan günlerde yaklaşık 16 saat açlıkla karşı karşıya
kalınacak. Bu süre içinde kan şekeri düşer. Eğer kişi sahura kalkmıyorsa kan
şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde
başlar. Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi, kan şekerini
dengelemek için mutlaka uygulanmalıdır.
İftarda Dengeyi Sağlayın!
Uzun saatler
aç kaldıktan sonra iftarda kontrollü olmak zordur. Ancak boş mideyi birden
doldurmak ani tansiyon ve şeker yükselmelerine, mide barsak rahatsızlıklarına
sebep olabileceği için yavaş olmanız önemlidir. Bunun için orucunu önce birkaç
hurma veya zeytin ve 1-2 bardak suyla açtıktan sonra 10-15 dakika bekleyin.
Daha sonra ılık bir çorba ile devam edebilirsiniz. Ramazan ayında, mideyi
rahatsız etmemek ve kalori alımını kontrol etmek için en doğru pişirme
yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep
olacak kızartma ve kavurma yöntemlerini uygulamamaya özen göstermelisiniz.
Tatlı seçiminizi iftardan hemen sonra yapmak yerine 1-2 saat sonra ara öğünde
tercih etmek ve ağır şerbetli tatlılar yerine hafif meyve tatlıları veya
dondurma tüketmek daha sağlıklı olacaktır. İftarla sahur arasında günlük sıvı
ihtiyacınızı tamamlamanız gerektiğini unutmayın ve belirli aralıklarla bol su
tüketmeye özen gösterin.