Burada; Mescid-i Aksa’yı koruma adına dökülen her kan, tüm
İslam âleminin üzerinde vebaldir. Mübarek Ramazan Ayında ve Ramazan Bayramına
günler kala uygulanan bu kasıtlı kışkırtma ve şiddetin seyircisi olmak, her
Müslümanı ve insanı bu zulmün bir parçası da yapar. Müslümana bu aşamada düşen
görev, Kur’an-ı Kerim’in emri üzerine; bu zulme karşı koymak ve bununla
mücadele etmektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, en üst düzeyde yaptığı temaslar
ile kendi olgunluğuna yakışan cihette, bu menfur hadiselerin sona erdirilmesi
adına diplomatik ve siyasi adımlarını ciddiyetle atmaya devam etmektedir.
Bizler iş dünyası olarak bu durum karşısında haklı tepkimizi, yine bize yakışır
şekilde iktisadi olarak elbette göstermeliyiz.
Biz; Türkiye ve Dünya’da 225 noktada aktif bir Sermaye
Platformu ve aynı zamanda milletinin ve ümmetin yanında her daim destekçi olmuş
ve bu şiar ile kendi müstakil değerlerini her daim muhafaza etmiş ve edecek bir
Sivil Toplum kuruluşu olarak Mescid-i Aksa’ya ve onun temsil ettiği dini
değerlere yönelik bu saldırıları kınıyoruz. Başta tüm İslam dünyasını, insanı
önceleyen dünyadaki tüm sivil toplum kuruluşlarını, insan hakları
savunucularını ve bu hakları destekleyen devletleri, Mescid-i Aksa’ya yönelik
bu saldırılara sessiz kalmayıp gereken tüm adımları atmaya davet ediyoruz.