Önce kendinizi, sonra çocuğunuzu sakinleştirin
Çocuklarının duygularını anlamalarını ve yönetmelerini isteyen ebeveynlerin önce kendi korku ve kaygılarıyla yüzleşmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Çakır, “Önce bizim düşünce, duygularımızı gözden geçirmemiz ve kendimizi bir parça da olsa sakinleştirebiliyor olmamız lazım. Çünkü biz çocuklara ne anlatırsak anlatalım onlar en başta bizim nasıl olduğumuza, yüz ifademize odaklanıyorlar. Yani onları kandıramıyoruz. Bunu yapabilmek için de ebeveyn olarak bunca karmaşanın ortasında az da olsa kendimizi dinleyebilmemiz için alan, zaman açmamız önemli. Hani uçakta ‘Maskeyi önce kendinize takın’ diyorlar ya… Bu, hayatımızdaki her zorlukta geçerli. Kendimizi gözden geçirip sakinleştirdiysek sırada çocuğumuz var” diyor.
Çocuğunuza durumu hikayeleştirerek anlatabilirsiniz
Uzm. Dr. Emine Demirbaş Çakır, çocuğa durum anlatıldığında biraz kaygılanabileceğini ama önemli olanın kaygılanması değil kaygılandığında sizin onun duygularını fark ve kabul etmeniz olduğunu hatırlatıyor. Çocukların duygularını çizerek daha kolay aktarıp rahatladığını anlatan Uzm. Dr. Çakır, bu nedenle konuşmanın ardından birlikte resim yapabileceğinizi, birlikte “virüsçülük oyunları” oynayıp gülebileceğinizi söylüyor.
“Gülmek kaygı ile baş etmenin en önemli yollarından biridir” diyen Uzm. Dr. Çakır, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çocuklar için mümkün olduğunca soru sorabilecekleri ortam oluşturmalıyız. Yanlarında sürekli olarak bu konuyu konuşmaktan, bu konuda haberler izlemekten kaçınmalıyız. Bu konuda soru sorduklarında dürüst olmalı, fakat gereksiz detay vermekten kaçmalıyız. Aynı şekilde abartılı ‘Bize hiçbir şey olmaz’ gibi vaatler sunmamalıyız. Salgından etkilenen insanlara yardım eden sağlık çalışanları ve hastaneler olduğunu, toplumun elinden geleni yaptığını, sizin de onu korumak için elinizden geleni yaptığınızı anlatın. Hijyen kurallarını vurgulayın ama uymakta zorlandıklarında bağırmayın, korkutmayın. Gerekirse her şeyi tekrar anlatın. Hepimiz sıra dışı, stresli günlerden geçiyoruz. Anladık ki hayatımızda aslında pek çok şeyi kontrol edemiyoruz. O halde kontrol edemediğimiz şeyleri bir kenara bırakıp kontrol edebildiğimiz şeylere odaklanabiliriz. Uzunca zamandır özlemini duyduğumuz ailece bir arada olmanın keyfini çıkarabiliriz.”