Salgının bu yayılımına karşın,
aşının temini ve uygulaması konusunda da sağlıklı bir çalışmanın olmadığını
görmekteyiz. Salgının hızla yayılması okulları, dolayısıyla eğitim emekçilerini
ve öğrencilerimizi olumsuz etkilemiştir.
Sendikamızın eğitim kurumlarında
gerekli tedbirlerin alınması ve eğitim emekçilerinin tamamının aşılanması
yönündeki talepleri dikkate alınmamış, okullar gerekli önlemler alınmadan
açılmıştır. Eğitim Sen olarak bugüne kadar yaptığımız bütün girişimler, Milli
Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na acil aşılama ile ilgili olarak
yaptığımız başvurulara verilen cevaplar, eğitim emekçilerinin aşılanmasına
yönelik ciddi bir adımın atılmadığını ve buna dair sağlıklı bir planlamanın da
olmadığını ortaya çıkarmıştır.
Covid-19 pandemisi
kısıtlamalarının başladığı 11 Mart 2020 tarihinden bu yana sürdürülebilir,
sağlıklı ve güvenli bir eğitim-öğretim ortamının oluşması için;
*Yeni öğretmen atamasının yapılması,
*Ek dersliklerin açılması/yapılması,
*Yardımcı personel istihdamının sağlanması,
*Her okula bir sağlık personelinin atanması,
*Her okula yeterli miktarda hijyen malzemesi gönderilmesi, ücretsiz
maske dağıtılması.
*Eğitime ek bütçe ayrılması ve 2021 bütçesinde eğitime ayrılan payın
artırılması yönündeki taleplerimizin hiç biri karşılanmamış tam tersi
uygulamalar hayata geçirilmiştir.
Yüz yüze eğitime başlamadan önce tüm
öğretmenlerin aşılanacağı bizzat Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından
açıklanmıştır. Bizler kadar risk taşımayan Milli Eğitim Bakanı kameralar önünde
aşısını olmuş, ancak sorumlusu olduğu eğitim emekçilerinin aşı olması için adım
atmamıştır. Gelinen aşamada köylerde çalışan öğretmenlerin küçük bir bölümü
dışında eğitim emekçilerinin çok büyük bölümüne hala aşı yapılmamıştır.
Eğitim emekçilerinin,
öğrencilerin ve velilerin şehir içindeki hareketliliği öngörülerek kararlar
alınması gerekirken, alınan kararlar ve uygulamalar virüsün yayılımını daha da
arttırmıştır. Her gün yüzü aşkın yurttaşın Covid-19 salgını nedeniyle yaşamını
yitirdiği bir dönemde, bilimsel araştırmalara dayalı olarak yapılacak sağlıklı
bir eğitim planlamasıyla eğitim emekçilerinin iki doz aşısının tamamlanması
beklenirken bu yapılmamış o dönemin vaka verilerine göre düşük ve orta riskli
illerde ortaokullar ve liseler de açılmıştır. Öte yandan bulaş riski yüksek yaş
grubundaki ortaokul ve lise öğrencileri de yüz yüze sınava çağrılarak virüsün
yayılmasına adeta davetiye çıkarılmıştır.
Toplu ve kontrolsüz açılmanın
ardından, ortaokul ve liselerde yüz yüze eğitime başlanması ve zorunlu yüz yüze
sınavlar sonrası pek çok öğrenci ve öğretmen Covid-19 virüsüne
yakalanmıştır. 2 Mart sonrasında vaka,
ağır hasta ve ölüm sayılarında yaşanan hızlı artış, eğitim emekçilerine aşıda
öncelik tanınması yönündeki acil talebimizin ne kadar önemli olduğunu ortaya
koymuştur.
Öğretmenlerin, öğrencilerin, eğitim
kurumlarında görev yapan yardımcı hizmetli, memur, idari ve teknik personelin,
ailelerin ve toplumun sağlıklı yaşam hakkı iktidarın yanlış politikaları
nedeniyle açık tehdit altındadır. Gerekli önlemler alınmadan böylesine büyük
bir risk altında görev yapmaya zorlanmamızın sağlıklı yaşam hakkımıza müdahale
anlamına geldiği açıktır.
Salgın hastalıktan korunmak, en
azından hafif atlatabilmek için iki doz aşının yapılması ve bağışıklık
sağlanması için belirli bir sürenin geçmesi zorunludur. Sonradan telafisi
mümkün olmayacak mağduriyetlerin oluşmaması için; her iki doz aşının bir an
önce yapılmasını talep ediyor, ortaya çıkabilecek olumsuzluklar için şimdiden
yetkilileri uyarıyoruz. Okullardaki tablo daha da ağırlaşmadan yüz yüze
sınavlar okullardaki tüm emekçilerin aşılanması tamamlanana ve gerekli önlemler
alınana kadar ertelenmelidir.
Toplum sağlığı için, eğitim hakkı
için, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı için aşı istiyoruz!
Sakarya’daki eğitim iş kolunda
örgütlü tüm sendika, sivil toplum örgütü, veli derneği, okul aile bir vb. bütün
yapıları Aşı talebiye ilgili çalışmaları birlikte yürütmeye davet ediyoruz.