ÇİFTÇİ TOPRAĞINI
SATIYOR
Ender Serbes, yaptığı
açıklamada, Adapazarı Ziraat Odası Başkanı Ercan Ateş ile çiftçilerin
sorunları ve çözüm önerilerini hakkında konuştuklarını kaydetti. Türkiye’deki ziraat
odalarının, tarım arazilerinin imara açılmasına karşı çıktıklarını vurgulayan
Serbes, “Tarım arazilerinin imara açılması ile
arazi fiyatları bir anda artıyor. Böyle olunca topraktan kazanamayan, borçlu olan çiftçi, fiyatın
cazip olması sebebiyle arazisini satıyor. Bu şekilde tarım toprakları elden
çıkıyor. Yapılan bir araştırmaya göre sadece Sakarya’da 2002 yılından bu yana 11 bin
dekar tarım arazisinin heba olduğu belirtiliyor.” diye konuştu.
İMAR, KIRAÇ VE
VERİMSİZ ALANLARA YÖNLENDİRİLMELİ
Büyükşehir Yasası ile
Sakarya’nın tümünün büyükşehir sınırları içerisinde yer aldığının altını çizen
Serbes, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin, verimli tarım arazileri olan bölgeleri asla imara
açmaması gerektiğini vurguladı. Yerleşim birimlerinin daha verimsiz ve kıraç bölgelere
kaydırılmasının hayati derecede önemli olduğunu vurgulayan Serbes, “Belediyelerimiz verimli tarım alanlarını gözü gibi korumalı. Asla ama
asla imara açmamalı. Yerleşim birimleri tarım dışı alanlara kaydırılmalı.
Bilimsel araştırmalara göre 1 santim toprak ortalama 400 yılda oluşuyor. Bu
açıdan bakıldığında toprağın değeri gerçekten paha biçilemez. Bir karış
toprağımızı bile ziyan etme lüksümüz yok. Ziraat odalarımızın yetkililerden en öncelikli talebi
tarım topraklarının korunması. Pandemi sürecinde gıda tedarikinin ne kadar önemli olduğunu gördük. İnsan gıda
olmadan yaşayamaz.” şeklinde konuştu.
DERME ÇATMA
KULÜBELER
Ayrıca pandemi
sürecinde şehrin kalabalık ortamından kaçmak isteyenlerin, 1-2 dönüm arazi satın
alarak, üzerine küçük kulübeler, konteynırlar konumlandırdıklarını dile getiren
Serbes, bu şekilde de tarım arazileri üzerinde gecekondulaşma tehlikesinin
yaşandığı bilgisinin verildiğini ifade ederek, şu uyarıda bulundu: “Belediyelerimiz, tarım arazileri üzerinde kaçak, ruhsatsız, derme çatma
yapılaşmaya müsaade etmemeli. Bu tür yapılar için tarımsal sulama bahane
edilerek elektrik aboneliği bağlanmamalı. Tarım alanları tarım dışı
kullanılmamalı. Bu konuda sahada daha sıkı denetimler yapılmalı. Tarım
arazilerinin korunmasında taviz verilmemeli.”
SAKARYA HALA TARIM
ŞEHRİ
Verilere göre Sakarya’da nüfusun yüzde
35’nin sadece tarımdan geçimini sağlarken, bunun yanında yine yüzde 35’lik bir
kesimin de hem çiftçilik yapıp, hem de başka işlerde çalıştığı bilgisini veren Serbes,
açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yani nüfusun yüzde 70’nin hala bir şekilde
toprakla bağı var. Gübre, mazot ve tohum gibi tarım girdileri giderek artarken,
çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor. İklim değişikliği de çiftçiyi
zorluyor. Patatesi ile meşhur Sakarya’da, iklim değişiminden dolayı artık
patates yetiştirilemiyor. Bazı ürünlere de daha çok ot ilacı ve gübre atmak
gerekiyor. Bu sebeple çiftçiye daha fazla ve daha bilinçli destekler sağlanmalı. Tarım
Bakanlığı’nın desteklerinin yeterli gelmediği alanlarda yerel yöneticilerimiz de çiftçileri
çeşitli projelerle destekleyebilir. Ziraat Odası ve belediyeler sürekli irtibat
halinde olmalı. Şehircilik, tarım ve hayvancılık faaliyetleri tüm tarafların iş
birliği ile planlı ve verimli bir şekilde yürütülmeli.”